Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7197
Karar No: 2021/8288
Karar Tarihi: 15.06.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/7197 Esas 2021/8288 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/7197 E.  ,  2021/8288 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava, iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davalı ... yönünden kusuru bulunmadığından bahisle davanın reddine diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekili, davalı ... Dağ. A.Ş. vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili, davalı ... Dağ. A.Ş. vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi ve de davalılar ... Elektrik Dağıtım A.Ş. ile davalı ... vekillerince duruşma talep edilmesi üzerine temyiz istemlerinin süresinde olduğu, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve Yargıtay (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesi’nce duruşma için 22/10/2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiş, duruşma günü davalı ...Ş. vekili Avukat ..., davalı ... vekili Avukat ... ile davacı ... ve vekili Avukat ... gelmişler, davalı ... adına gelen olmamıştı. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan davacı ... ile Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmişti. Eksiklerin ikmal edilmesinden sonra Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundup işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı dava dilekçesi ve ıslahla toplam 741.205,16 TL maddi, 400.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalılar davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesince davalı ... (6360 sayılı yasa öncesi ...) yönünden davanın reddine, diğer davalılar ... Elektrik Dağ. A.Ş. ile ... yönünden ise maddi tazminat isteminin kabulüne, 100.000,00 TL manevi tazminatın adı geçen davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı ile davalılar ... Elektrik Dağ. A.Ş. ve ... tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, tüm davalıların asli kusurlu buna karşılık davacının kusursuz olduğunu, kusurun hatalı tespit edildiğini, belediyeye de kusur verilmesi gerektiğini, manevi tazminatın az olduğunu,
    Davalı ... Dağ. A.Ş. vekili temyiz dilekçesinde özetle, kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesinin doğru olmadığını, tazminatın tamamından teselsül hükümleri doğrultusunda sorumlu tutulmalarının isabetsiz olduğunu, manevi tazminatın fazla olduğunu, vekalet ücreti hüküm altına alınırken hata edildiğini,
    Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, müvekkilinin dava dışı ... Tarım Turz. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. adlı şirket ile anlaştığını, davacının bu şirketin işçisi olduğunu, kendilerine kusur verilmesinin doğru olmadığını, kusur oranlarının hatalı tespit edildiğini ileri sürmüştür.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dosya kapsamından, aynı olaya ilişkin ceza dava dosyasında yargılanan şahıslardan, davalı ...Ş.’nin ... İşletme Şefi ..., davalı ...Ş.’nin alt işvereni olan dava dışı ... şirketinin sorumlu mühendisi ... ile eldeki tazminat dosyasının davalısı olan ...’nın cezalandırılmalarına karar verildiği, temyiz üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesince (2020/1178 Esas, 2020/5722 Karar) beraat eden sanıklara ilişkin hükümlerin onanmasına, cezalandırılmalarına karar verilen sanıklar yönünden CMK’nın 251. Maddesi yönünden lehe yasa değerlendirmesi yapılmak üzere mahkeme kararının bozulmasına karar verildiği, anılan Yargıtay 12. Ceza Dairesi ilamı gerekçesinde “23.10.2012 tarihinde, saat 10:30 sıralarında, yağmurlu havada, sanık ...’ya ait ... ilçesi ... beldesindeki yapı ruhsatı alınan (zemin+ 2 kat) inşaatın ikinci katındaki çıkma balkonun taban beton demirlerini döşeyen demir ustası katılan ...’ın, elindeki 1.50-2 metre uzunluğundaki demir çubuğu, balkon kirişinin içine döşediği sırada, demir çubuğun inşaata 2 metre uzaklıkta bulunan ... Elektrik Dağıtım A.Ş.ne (...) ait yüksek gerilim hattına değmesi sonucu elektrik çarptığı, katılanın hayati tehlike geçirecek, her iki bacağının diz altından ampute, bir kolu ile bir parmağının da ampute olacak şekilde yaralandığı olayda; olay tarihinde sanıklar ...’un ... Belediye başkanı, sanık ...’nün ise ... belediyesinin fen işleri sorumlusu (işçi) olarak; sanıklar ..., ... ve ...’ın elektrik bakım ve onarım işlerini üstlenen yüklenici firma ... Elektrik firmasında teknisyen, sanıklar ... ve ...’in ... ... işletme şefliğinde koordinatör yardımcısı tekniker, sanık ...’ın ... ... işletme şefliğinde vardiya amiri, sanık ...’nın işletme bakım uzman teknisyeni olarak görev yaptıkları; inşaat sahibi sanık ...’un 30.07.2012 ve 04.10.2012 tarihlerinde iki kez ... ... işletme müdürlüğüne dilekçe ile elektrik direğinin yerinin değiştirilmesi için başvurduğu ve 06.10.2012 tarihinde direğin yerini değiştirmek üzere elektrik teknisyeni sanıklar ..., ... ve ...’ın görevlendirildikleri, belediye fen memuru sanık ...’nin gösterdiği yere, inşaatın 3 metre ilerisine, direğin ve hattın deplasesinin yapıldığı buna ilişkin tutanağın tutulduğu, direğin yeri değiştirildikten sonra ikinci kattaki 80 cm lik çıkma balkonun sonradan yapıldığı, hükme esas alınan 17.05.2015 tarihli bilirkişi kurulu heyet raporuna ek olarak elektrik mühendisi bilirkişiden alınan 11.02.2016 tarihli ek rapora göre, balkonun yapılması ile 3 metre olan direk mesafesinin 2.20 metreye indiği, T şeklindeki elektrik direği tellerinin T harfinin üst çizgisinin her iki yanından geçtiği ve binaya yakın olan taraftaki tellerin en az 50-80 cm elektrik direğinden uzaklaşacağı hususu da dikkate alındığında, sonuç olarak iletken telin yapıya uzaklığının en fazla 1.40-1.70 metre mesafede olacağının hesaplandığı, bu uzaklığın ise Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinin 44. maddesine göre, yüksek gerilim hattının 1 ile 36 kw gerilim verilmesi halinde, yapılara olan en az yatay uzaklığının 2 metre olması gerektiği hükmüne aykırı olarak yasal sınırın altında kaldığı, nitekim iki ayrı zamanda aynı yerde meydana gelen elektrik çarpması olayından sonra elektrik direğinin üst kısmına ekleme yapılarak, elektrik tellerinin binadan uzaklaştırılması, yapılan deplase işleminin yetersiz olduğunun göstergesi olduğunun tüm dosya kapsamından anlaşılması karşısında; hükme esas alınan 17.05.2015 tarihli bilirkişi kurulu heyet raporuna ek olarak elektrik mühendisi bilirkişiden alınan 11.02.2016 tarihli ek raporun oluş ve dosya kapsamına uygun olduğu, elektrik iletim hattı ötelemesini mevzuata uygun olarak yaptırılmamasında, deplase işiyle bizzat ilgilenen ve karar veren kişi olarak ... ... işletme şefi olan başmühendis sanık ... İncel’in kusurlu olduğu, teknisyen olan diğer sanıklara kusur yüklenemeyeceği, yüklenici firma ... elektrik firmasında sorumlu mühendis olarak görev yapan sanık ..."ın da elektrik iletim hattı ötelemesini mevzuata uygun olarak yaptırılmamasına herhangi bir itirazda bulunmaması nedeni ile kusurlu olduğu, Belediyenin görev ve sorumlulukları arasında elektrik hatları bulunmadığı, belediye fen sorumlusu sanık ...’nin elektrik işinden anlamadığı, direğin dikileceği yerin elektrik mühendisi olan sanıklar ... ve ... tarafından tespit edilmesi gerektiğinden, kusuru bulunmayan sanıkların beraatine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.” şeklinde tespitlerin yer aldığı, bu iş kazası nedeniyle davacıda oluşan sürekli iş göremezlik oranının %91,00 olduğu ve davacının başkasının sürekli bakımına muhtaç durumda bulunduğu, aynı olay nedeniyle Kurum tarafından yapılan iş kazası tahkikatı sonucu düzenlenen inceleme raporunda olay bir iş kazası olarak nitelendirildikten sonra yüzdesel olarak kusur taksimatı yapılmamış ise de raporun 14. sayfasında davalılar ... Elektrik Dağ. A.Ş. ile onun alt işvereni ... şirketinin asli kusurlu oldukları yönünde değerlendirme yapıldığı, yine raporun 16. sayfasında ... Belediyesi, ... ve ... şirketileri hakkında 5510 sayılı yasanın 21/4. maddesinin uygulanması gerektiği yönünde görüş bildirildiği, ilk derece mahkemesince toplamda beş kez bilirkişilere kusur incelemesi yaptırıldığı, 12.09.2013 tarihli kusur raporunun iş kazasının meydana geldiği iş kolunda ehil olmayan Em. Trafik ve Mak. Müh. tarafından düzenlediği, raporda kazalı %30, müteahhitin %70 kusurlu olduğu yönünde görüş bildirildiği, 02/12/2013 tarihli kusur raporunu iş güvenliği uzmanı sıfatı bulunmayan elektrik mühendisi bilirkişinin düzenlediği, raporun kusur raporu niteliği taşımadığı, raporda kusur taksimatı da yapılmadığı, 18/09/2014 tarihli raporda davacının %30, davalı ...’un %70 kusurlu oldukları, davalı ... Dağ. A.Ş’nin ise kusursuz olduğu yönünde görüş bildirildiği, 01/12/2014 tarihli raporda davacının %30, davalı ...’un %70, davalı ... Dağ. A.Ş. ile davalı belediyenin kusursuz oldukları yönünde görüş bildirildiği, mahkemece hükme esas alınan 20/06/2016 tarihli kusur raporunda ise davacının %20, davalı ...’un %70, davalı ... Dağ. A.Ş.‘nin %5, ... Elektrik Dağ. A.Ş.‘nin dava dışı taşeronu ... şirketinin %5 oranında kusurlu oldukları, davalı belediyenin ise kusursuz olduğunun belirtildiği, az önce açıklanan Yargıtay 12. Ceza Dairesi ilamı gerekçesinde oluşa uygun olduğundan bahsedilen 11.02.2016 tarihli ek kusur raporunda davacı kazalının tali, davalı ...’un işveren vekili olarak asli, ... Elektrik Dağ. A.Ş ... İşletme Şefi başmühendis ...’ın asli, taşeron ... şirketinin mühendisi ...’in tali oranda kusurlu olduklarının belirdiği anlaşılmaktadır.
    İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının veya hak sahiplerinin kazanç kaybının hesaplanmasında davacı veya hak sahibinin kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır.
    Somut olayda bilirkişi kusur raporları arasındaki çelişkinin giderildiğinden bahsedebilmek mümkün olmadığı gibi yapının mimari projesi tetkik edilmeksizin kusur raporları düzenlenmiş olması nedeniyle oluşa uygun olmayan değerlendirmeler içeren kusur raporları ve eksik inceleme ile sonuca ulaşıldığı açıktır.
    Mahkemece yapılacak iş kazasının meydana geldiği inşaata ait yapı projesini dosyaya celp etmek, kazanın meydana geldiği balkonun mimari projeye uygun olarak yapılıp yapılmadığını diğer bir deyişle yapı sahibi tarafından projede olmayan balkonun inşa edilip edilmediğini veya projede bulunan balkonun projeye uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetlemek, elektrik direğinin yeri değiştirilirken yapı projesinin dikkate alınıp alınmadığını belirlemek, projede balkon bulunup da direk yerinin değiştirilmesi esnasında projenin dikkate alınmadığının anlaşılması halinde sorumluların kimler oldukları belirlendikten sonra dosyayı tamamı iş kazasının meydana geldiği elektrik ve inşaat iş kollarında uzman iş güvenliği uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetine tevdi ederek kusur raporu almak ve usuli kazanılmış hakları da gözeterek oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacı avukatı yararına takdir edilen 3.050,00TL. duruşma avukatlık parasının temyiz eden davalılara yükletilmesine, temyiz eden davalılar adına takdir edilen 3.050,00TL. duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi