20. Hukuk Dairesi 2013/10502 E. , 2014/3799 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
...Köyü 636 parsel sayılı 59525 m2 yüzölçümündeki taşınmaz mera niteliğiyle orta malı olarak sınırlandırılmış, 680 parsel sayılı 11212 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise, tarla niteliği ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı gerçek kişiler adına tesbit edilmiştir.
Davacı Orman Yönetimi taşınmazların kesinleşen orman sınırları içinde kalan bölümlerinin tesbitinin iptali iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, ...Köyü, 680 (yenileme kadastrosunda 147 ada 47) parselin 10.06.1997 tarihli bilirkişi kurulu raporuna ekli 23.05.1997 tarihli krokide, yeşile taralı 2209.98 m2, 636 (yenileme ile 147 ada 3) parselin yeşile taralı 10165.66 m2 bölümün tesbit tutanaklarının iptali ile orman kadastro tutanakları ve haritalarının Tapu Müdürlüğüne aktarılmasına, 680 (yenileme kadastrosunda 147 ada 47) parselin kırmızı ile taranmış 9315.60 m2 bölümünün tarla niteliğiyle Hazine, sarı boyalı 263.79 m2 bölümünün tesbit gibi tesbit malikleri ve mirasçıları olan davalılar adına tapuya tesciline, 636 (yenileme ile 147 ada 3) parselin sarı hatla gösterilen bölümünün mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş; davacı Orman Yönetimi ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2003/700-914 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece yapılacak keşifte 1945 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen ilk orman tahdit haritası, tutanakları ve paftası sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, zeminde bulunacak baş noktadan hareketle tutanaklarda yazılı açı ve mesafeler okunup ölçülerek çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerdeki orman sınır noktaları birer birer arazide bulunarak orman sınır noktalarının izledikleri tahdit hatları belirlenmelidir. Orman sınır noktalarının bazılarının zeminde bulunamaması halinde ise nedeni üzerinde durulmalı, yerlerinden sökülerek yok edilip edilmedikleri saptanmalı, zeminde bulunmayan bu noktaların yerleri zeminde halen var olan ve en yakın sabit orman sınır noktaları esas alınarak ve bu noktalardan hareketle yine orman tahdit tutanaklarındaki açı ve mesafeler okunup ölçülerek orman sınır noktalarının izledikleri tahdit hattı birer birer arazide bulunup röperlenmelidir. 1945 tahdit haritası zemine uygulandıktan sonra 1978 yılında yapılan aplikasyon ve 2. madde uygulaması çalışmasından sonra oluşturulmuş olan harita yerine uygulanmalı, haritalar arasındaki farklılığın nereden kaynaklandığı 1945 ve 1978 işlemlerinde kullanılan hava fotoğraflarından da yararlanılmak suretiyle belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra davanın kısmen kabulü ile, ... Mevkiinde kain 147 ada 47 parsel sayılı taşınmazın 27/05/2010 tarihli bilirkişiler kurulunun raporuna ekli ölçekli krokide yeşil taralı olarak gösterilen (B) ve (C) harfleri ile ifade edilen alanların toplamı 2112.02 m2"lik kısmın ve aynı yerde kain 147 ada 3 parsel sayılı taşınmazda yine yeşil renkli gösterilen (F) harfi ile ifade edilen 10122,49 m2"lik kısımlara ilişkin her iki taşınmazın kadastro tesbit tutanaklarının iptali ile bu kısımlara ilişkin orman tahdit harita ve tutanakları ile eklerinin olduğu gibi tapu kütüğüne aktarılmasına, 147 ada 47 sayılı taşınmazın bilirkişiler kurulu raporunda ekli krokide kırmızı renkle ve (D) harfi ile gösterilen 9431,32 m2"lik kısmına ilişkin tesbitin iptali ile bu kısmın tarım arazisi vasfıyla Hazine adına tapu kütüğüne kayıt ve tesciline,
147 ada 3 parsel sayılı taşınmazın bilirkişiler kurulu raporu ekindeki krokide (H) harfi ile gösterilen 49323.26 m2"sinin mera olarak sınırlandırılmasına,
147 ada 47 parsel sayılı taşınmazın bilirkişiler kurulu raporu ekindeki krokide sarı renkli ve (E) harfi ile gösterilen 267.01 m2"lik kısma ilişkin davanın reddine, bu kısma ilişkin tesbitin tesbit malikleri ve ölü maliklerin mirasçıları adına tesbiti ve tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk orman tahdidi 3116 sayılı Kanuna göre 1945 yılında yapılarak kesinleşmiş, 1978 yılında ilk orman tahdidin aplikasyonu ile 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması yapılmış, ancak, mevcut dava nedeniyle kesinleşmemiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşen orman kadastrosu ile ve 2/B madde uygulaması, harita ve tutanaklarının uygulanması sonucu dava konusu 147 ada 3 sayılı parselin (H) ve 147 ada 47 sayılı parselin (E) işaretli bölümlerinin tahdit sınırları dışında kaldığı, 147 ada 47 sayılı parselin (D) harfi ile işaretli bölümünün 1945 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde iken 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitirmesi nedeniyle ve Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dava konusu yer 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğu halde, bu niteliğinin belirlenmemesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 3.fıkrasından sonra gelmek üzere "kütüğün beyanlar hanesinde taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman rejimi dışına çıkan yerdir" ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 31/03/2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.