20. Hukuk Dairesi 2016/13533 E. , 2019/4302 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve Belediye Başkanlığı vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesi ile dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ......mevkiinde bulunan müvekkillerine ait taşınmazların müvekkilleri tarafından imar ve ihya edilerek yaklaşık 20 yılı aşkın bir zamandan beri çekişmesiz ve aralıksız malik sıfatı ile zilyetinde kullanıldığını ileri sürerek sınırları ve yüzölçümü belirtilen taşınmazların müvekkilleri adına ayrı ayrı tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddi ile;.......orman parseli içinde kalan fen bilirkişi raporunda 2 nolu taşınmaz için açılan davanın reddine, fen bilirkişi raporu ve ekindeki krokinin kararın eki sayılmasına,
.......10/11/2015 tarihli raporunda 1 nolu taşınmaz olarak bahsedilen gayrimenkulde rapor ve ekinde bulunan kroki doğrultusunda davacılar adına ayrı ayrı tapuya kayıt ve tesciline,
Buna göre;
-1 nolu taşınmazın 3.327,86 m²"lik kısmının ... adına adanın son parseli olarak,
-2 nolu taşınmazın 2.736,60 m²"lik kısmının ... adına adanın yeni son parseli olarak,
-3 nolu taşınmazın 2.202,03 m²"lik kısmının ... adına adanın yeni son parseli olarak,
-4 nolu taşınmazın 2.489,82 m²"lik kısmının ... adına adanın yeni son parseli olarak,
-5 nolu taşınmazın 1.877,83 m²"lik kısmının ...... adına adanın yeni son parseli olarak,
-6 nolu taşınmazın 480,21 m²"lik kısmının ... adına adanın yeni son parseli olarak,
-7 nolu taşınmazın 1.227,19 m²"lik kısmının ... adına adanın yeni son parseli olarak,
-8 nolu taşınmazın 143,41 m²"lik kısmının ..... adına adanın yeni son parseli olarak,
-9 nolu taşınmazın 214,65 m²"lik kısmının ... adına adanın yeni son parseli olarak,
-10 nolu taşınmazın 49,57 m²"lik kısmının ... adına adanın yeni son parseli olarak,
-11 nolu taşınmazın 67,37 m²"lik kısmının ..... adına adanın yeni son parseli olarak kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve Belediye Başkanlığı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazn tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ...... köylerinde dava tarihinden önce, olmak üzere ..... köyünde 14/02/2007 tarihinde..... ise 10/08/1993 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
1) Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkin olup, aynı Kanunun 713/3. maddesinde tescil davasının, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılacağı belirtilmiş olmasına karşın, mahkemece çekişmeli taşınmazın sınırları içinde bulunduğu büyükşehir belediye başkanlığı dahil edilmeden davaya devamla hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
.....
6100 sayılı HMK"nın 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir. 4721 sayılı TMK"nın 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince;
1)........illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
2) ....... Büyükşehir Belediyelerinin sınırları il mülkî sınırlarıdır.
3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülkî sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Aynı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrasında; "1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur" hükmü yer almaktadır. Bu hüküm Kanunun "Yürürlük" başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Mahkemece; 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, dava konusu taşınmazın sınırları içinde bulunduğu ........ Başkanlığının davaya katılımı sağlanarak taraf teşkili oluşturulmalı, delilleri toplanmalı, ondan sonra davanın esası hakkında bir karar verilmelidir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile....... fen bilirkişi ..... 10/11/2015 tarihli raporunda 1 nolu taşınmaz olarak bahsedilen gayrimenkulde rapor ve ekinde bulunan kroki doğrultusunda davacılar adına ayrı ayrı tapuya kayıt ve tesciline karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; uzman bilirkişi raporunda 1957 ve 1987 tarihli memleket haritalarının dayanağı hava fotoğrafları ile dava tarihinden 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden getirtilerek dava konusu taşınmaz üzerinde uygulanmadığından yapılan orman araştırması yeterli olmadığı gibi, hükme esas alınan 11/03/2016 tarihli ziraat ve inşaat bilirkişisi raporunda 1 nolu taşınmazdın 5 nolu alanının 20 yıldan fazladır tarımsal faaliyette kullanılmadığı belirtilmesine rağmen davacı ....... adına tescile karar verilmiş bu durumun iradi terk olup olmayacağı değerlendirilmemiş, zilyetlik araştırması usulüne uygun yapılmamıştır.
Mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede tespit tarihinden önce yapılan orman kadastrosu bulunup bulunmadığı araştırılarak; yapılmış ise buna ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği, çekişmeli taşınmazların tümünü ve yakın çevresinde bulunan taşınmazlarla birlikre geniş çevresini bir arada gösterir şekilde orijinal kadastro paftasının bir sureti ile keşifte uygulanan 1957 ve 1987 tarihli memleket haritalarının dayanağı hava fotoğrafları ile dava tarihinden 15 - 20 yıl öncesine (1990 – 1995) ait hava fotoğrafları ile memleket haritaları ve amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005
.......
gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu ile irtibatlı kroki düzenlettirilip taşınmazın tahditteki konumu duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritalarının ve hava fotoğraflarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafları ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde gösterecekleri ve hava fotoğraflarının stereoskop aleti vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak taşınmazların niteliği ile üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı ve kapalılık oranını açıklayıcı yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
Açıklanan yöntemle; yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşulları araştırılarak, yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, zilyetliğin iradi olarak terk edilip edilmediği hususu gerek mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarıyla gerekse hava ve uydu fotoğraflarıyla tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/06/2019 günü oy birliği ile karar verildi.