Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16935
Karar No: 2016/2491
Karar Tarihi: 24.02.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/16935 Esas 2016/2491 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, boşanmaları sırasında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması veya en azından 200 TL'ye indirilmesi için dava açmıştır. Mahkeme, davalının aylık gelir durumunun yoksulluktan kurtaracak nitelikte olmadığına karar vererek davanın reddine hükmetmiştir. Ancak, tarafların sosyal ve ekonomik durumunda değişiklik olduğu için mahkemece indirim de yapılması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Temyiz itirazları kabul edilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- TMK.nun 176/4. maddesi: Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.
- TMK.nun 176/3. maddesi: irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.
3. Hukuk Dairesi         2015/16935 E.  ,  2016/2491 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların 24.09.2013 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıklarını, boşanma davasında davalı kadın lehine 600TL yoksulluk nafakası ile müşterek iki çocuk lehine ayrı ayrı 600TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, boşanma davasından sonra davacının tek gelir sahibi olduğu ... isimli işyerinin maddi olarak zor günler geçirdiğini, çalışanlarının dahi maaşını zor ödediklerini, davalının ise özel bir temizlik şirketinde sigortalı olarak çalışmaya başladığını ve nafakaya ihtiyacı kalmadığını iddia ederek, öncelikle yoksulluk nafakasının kaldırılmasını bu mümkün değilse 200TL"ye indirilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının ödediği nafaka ile geçinemediği için nafakanın arttırılmasını talep etmek yerine bir işe girip çalışmaya başladığını, davacının ise kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece; davalının nafaka yeterli gelmediğinden asgari ücretten çalışmaya başladığını, özel bir şirkette çalıştığı, sabit ve güvenceli bir işinin olmadığı, asgari ücretten gelir elde etmesinin lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını ya da indirilmesini gerektirmeyeceği, serbest meslekle iştigal eden davacının gelirinin de davalının maaşına ve standartlara göre yüksek olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    TMK.nun 176/4. maddesine göre: "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." Aynı şekilde 176/3. maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır".
    Davacı, yukarıdaki yasa hükümleri gereğince; tarafların mali durumlarının değiştiği, davalının yoksulluğunun ortadan kalktığı iddiasıyla nafakanın kaldırılmasını istemektedir. Bu durumda, öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür ( eğitim ) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekır.
    Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir ( HGK. 07.10.1998 gün, 1998/2-656 E.- 1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2-397-339 sayılı kararları ).
    Somut olayda; davalı (kadın) boşanma sırasında bir işte çalışmamaktadır. Yaptırılan kolluk araştırması ile boşanmadan sonra özel bir şirkette işçi olarak çalışmaya başladığı, aylık 960,00TL gelirinin olduğu, davacının ise kendisine ait bir iş yerinin olduğu, boşanma davası sırasında aylık geliri ortalama 2.000TL iken bu kez 1.000TL"ye düştüğü anlaşılmaktadır.
    Davalının aylık gelir durumuna göre değerlendirildiğinde, çalışarak elde ettiği gelir ile aldığı nafaka miktarı toplamının, davalıyı yoksulluktan kurtaracak nitelikte bulunmadığının mahkemece kabulü yerindedir.
    Ne var ki; yoksulluk nafakasının takdir edildiği tarihten bu yana tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında bir değişikliğin olduğu, özellikle davalının ekonomik durumunda bir miktar iyileşme olduğu anlaşıldığından mahkemece; davacının indirim talebi de göz önünde bulundurularak, uygun bir miktar indirime karar verilmesi gerekirken davanın tümden reddi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi