22. Hukuk Dairesi 2016/6132 E. , 2019/5194 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 03.08.2013-08.10.2014 tarihleri arasında teknik ofis personeli olarak çalıştığını, fazla çalışma ücretinin ödenmemesi, asgari geçim indiriminin eksik ödenmesi nedeniyle iş akdini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasında, davacının fazla mesai yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının günde 1,5 saat fazla çalışma yaptığı ve tanık beyanlarında ki yaz kış ayrımı da dikkate alınarak terditli hesaplama yapıldığı görülmüş, Mahkemenin de hesaplamalardan davacının yaz dönemi fazla mesai yaptığını gösteren hesaba itibar ederek alacağın hüküm altına alındığı anlaşılmıştır. Ancak tanıklardan sadece davacı tanığı olarak dinlenen ... yaz ve kış dönemi ayrımı yaparak beyanda bulunmuştur. Diğer tanıkların bu yönde anlatımları olmadığı nazara alındığında, tanıklar yeniden dinlenerek çalışma saatleri ve mevsime göre çalışılan sürede değişiklik olup olmadığı tespit edilmeli, mevcut rapordaki gibi saat üzerinden fazla mesai hesabı yerine, hesaplama haftalık bazda yapılmalı, rapor denetime elverişli olacak şekilde hazırlanarak, usuli kazanılmış hak dikkate alınmak suretiyle davacının fazla mesai ücreti hakkında karar verilmelidir.
3-Davacının hüküm altına alınan asgari geçim indirimi alacağı konusunda da uyuşmazlık vardır.
Mahkemece, bilirkişi raporunun hatalı olduğu, yapılan hesaplamaya göre de davacıya ödenmeyen asgari geçim indirimi tutarının, davacının dava dilekçesinde talep ettiği miktardan fazla olduğu, davacı davasını ıslah ettiğinden ve bir daha ıslah yapamayacağından taleple bağlılık ilkesi gereği dava dilekçesindeki miktar kadar asgari geçim indirimi ücretine hükmedildiği belirtilerek söz konusu alacak hüküm altına alınmıştır.
Mahkeme hesaplamanın hatalı olduğuna değinmiş ise de, gerekçede hesaplama yapmadığından rapordaki miktarın neye göre hatalı kabul edildiği denetlenememiştir. Buna göre asgari geçim indiriminin de denetlemeye elverişli olacak şekilde yeniden hesaplanarak hüküm altına alınması gereklidir.
Belirtilen yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.