23. Hukuk Dairesi 2016/4128 E. , 2019/625 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki kooperatif davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife kooperatifin 08.11.1999 tarihli ve 18 sayılı kararıyla 58 nolu ortağı ve üyesi olduğunu, 2014 yılı olağan genel kurul toplantısının 09.03.2014 tarihinde yapılmasına karar verildiğini, genel kurul çağrısının müvekkiline yapılmadığını, hazirun cetvelinde üye olarak gösterilmeyerek müvekkilinin toplantıya katılmasının ve oy kullanmasının engellendiğini, kendisi yerine gösterilen ortaklardan..." ün vefat ettiğini ve üye olarak gösterilemeyeceğini bu nedenle yapılan toplantının ve alınan kararların mutlak butlanla batıl olduğunu, denetim kurulu raporunun, kooperatifin kayıtlarıyla örtüşmediğini, gerekli açıklık ve netliği taşımadığından dolayı ibra edilmesinin yasalara uygun olmadığını ileri sürerek 09.03.2014 tarihli genel kurulla seçilen yönetim kurulunun seçimi mutlak butlanla sabit genel kurul toplantısına dayandırıldığından yönetim kurulunun yetkilerinin askıya alınması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, üyeliğinin tespitine, 09.03.2014 tarihli genel kurulun ve bu kurulda alınan tüm kararların iptaline, genel kurulun yeniden yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, öncelikle davanın husumet yönünden reddini istediklerini çünkü davacının kooperatif üyesi olmadığını, kooperatifteki 58 nolu ortağın... olduğunu fakat..." ün üyeliğine ait dükkanın %50" sini davacıya devrettiğini ve devir sebebiyle davacının %50 hisse sahibi olduğunu, ortaklığın temsilinin... ile yapılacağını yani üyeliği temsil hakkının... tarafından kullanılmasına ilişkin 08.11.1999 tarihli ve 18 sayılı kararın alındığını, üye olmayan kişinin genel kurulun iptalini isteme hakkı bulunmadığını, davacının ortaklık hakkı bulunmadığından hazirun cetvelinde isminin bulunmamasının normal olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre Kooperatifler Kanunu"nun 19. maddesi ve Ana Sözleşmenin 8. maddesi uyarınca; kooperatiflerde bir ortaklık payının bölünerek devrinin mümkün olmadığı, buna rağmen payın bölünerek devri halinde bu hususun ancak taraflar arasında şahsi hak talebi doğurabileceği, payın yarısını devralan ortağın kooperatife ödemede bulunması ve yarı payın devrinin kooperatif yönetim kurulu tarafından kabul edilmesinin emredici düzenlemeler karşısında hüküm doğurmayacağından davacının ortaklık sıfatını taşımadığından davacının dava açma hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Her ne kadar Kooperatifler Kanunu"na göre üyelik bölünemezse de Kooperatif tarafından davacı ve dava dışı..."ün tek hisseye kaydedildiği sabittir. Davacının dava hakkı bulunduğu halde mahkemece bunun aksi kabul edilmiş ise de çağrıda usulsüzlük toplantıya katılmayan ortak bakımından şerh yazdırmak şartı aranmaksızın iptal davası açma hakkı verir, alınan kararların yasa ana sözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunun ispatı halinde iptali mümkün olup somut olayda Genel Kurul Kararının yasa, ana sözleşme ve iyi niyet kuralına aykırı olduğu iddia ve ispat edilemediğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK 437/7. maddesi gereğince açıklanan bu değişik gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan hükmün açıklanan bu değişik gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 20.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.