20. Hukuk Dairesi 2014/1370 E. , 2014/3935 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...4. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ile karşı davacı - davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, 28.01.2005 günlü dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ...İli, ...İlçesi, ... Köyü,...Mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığı, müvekkilinin taşlık ve çalılık olan taşınmazı imar ve ihya ederek 20 yıldan fazla süreyle kullandığı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece keşif yapılmaksızın çekişmeli taşınmazın 1966 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında çalılık, taşlık ve fundalık niteliği ile tesbit dışı bırakıldığı, orman kadastrosunun yapılıp kesinleştiği 2002 yılı ile dava tarihi arasında 20 yıllık sürenin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili, davalı Orman Yönetimi vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş, hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 22.09.2008 gün ve 2008/7959-11519 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle “tescil davalarında; kesin red sebebi olsa dahi sonradan açılacak davalarda kesin hüküm oluşturabilmesi için deliller toplandıktan sonra arazi başında keşif yapılarak taşınmazın paftadaki yeri ve yüzölçümü belirlenerek ve krokiye bağlanarak karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra Hazine, çekişmeli taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle karşı dava açmıştır. Mahkemece, davacının taşınmazı 1986 yılından sonra imar ve ihya ettiği, imar ve ihya tarihi ile dava tarihi arasında 20 yıllık sürenin dolmadığı, çekişmeli taşınmazın bir kesiminin ihdasen Hazine adına tescil edildiği, bir bölümünün de imar uygulamasına tabî tutularak yol ve park olarak ayrıldığı, 3194 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca imar planında yol ve park olarak ayrılan yerlerde Hazine tarafından dava açılamayacağı gerekçesiyle davacı kişinin ve karşı davacı Hazinenin davalarının reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... ile karşı davacı ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 29.7.2002 tarihinde ilân edilerek 30.01.2003 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
Taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1966 yılında yapılıp kesinleşmiş, çekişmeli taşınmaz Devletin hüküm ve tasarrufunda olan kimsenin tasarrufunda olmayan yerlerden olması nedeniyle tescil harici bırakılmış, genel arazi kadastrosu kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
1) Davacının temyiz itirazları bakımından; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, dava tarihine kadar davacı gerçek kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığı belirlenerek davanın reddine karar verilmiş olması usûl ve kanuna uygun olup, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı-karşı davacı Hazinenin temyiz itirazları bakımından; çekişmeli taşınmazın bir kesiminin ihdasen Hazine adına tescil edildiği, bir bölümünün de imar uygulamasına tabi tutularak yol ve park olarak ayrıldığı anlaşıldığına göre, mahkemece, karşı davacı Hazinenin davasının reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; davalı-karşı davacı Hazine kendisini vekil ile temsil ettirdiği halde, Hazine yararına vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken mahkemece vekâlet ücreti verilmemiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, kişinin açtığı davanın red nedeni ortak olduğundan hükmün 6. paragrafında “Orman Genel Müdürlüğü ” ibaresinden sonra gelmek üzere “Hazine” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı-karşı davacı Hazinenin diğer temyiz itirazlarının reddi ile vekâlet ücreti yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA 01/04/2014 günü oy birliği ile karar verildi.
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.