16. Hukuk Dairesi 2017/1484 E. , 2020/5689 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak 4721 sayılı TMK"nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olup, Mahkemece, çekişmeli taşınmazın yol olarak tespit harici bırakıldığı 24.7.2007 tarihinden davanın açıldığı 05.11.2010 tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresi ile koşullarının davacı yararına gerçekleşmediği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayanarak, hem tespitten önceki hem de tespitten sonraki sebeplere dayalı olarak dava açmış olup, komşu taşınmazlarla ilgili olarak kadastro tespit tutanaklarının düzenlenmesi, tespit harici bırakılan taşınmaz üzerinde usulüne uygun olarak sürdürülen zilyetliği kesintiye uğratmaz. Dolayısıyla davacı, kadastro tespiti öncesinden beri sürdürdüğü zilyetliğine dayanarak adına tescil talebinde bulunabilir. Ayni haklar mutlak nitelikte olup yasal bir kısıtlama olmadıkça her zaman herkese karşı ileri sürülebilir. Gerek 3402 sayılı Kadastro Kanununda, gerekse de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun tescil hükümlerini düzenleyen maddelerinde, hakkında tutanak düzenlenmeyen ya da tespit harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi nedenlere dayanılarak dava açılmasını engelleyen yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle Mahkemece, davacının çekişmeli taşınmaz üzerinde, taşınmazın tespit harici bırakıldığı tarihten önceki zilyetliğine değer verilmeksizin, zilyetlik süresinin tespit harici bırakılma tarihinden başlatılması usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaz bölümünü gösteren dava tarihinden 20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı zaman dilimine ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden getirtilmeli, ayrıca en eski tarihli yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları ile dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tutanak ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilip dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi, ziraat mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmaz yönünü ne okuduğu belirlenmeli; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişisinden, taşınmaz bölümünün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmaz bölümünün imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden de stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmaz bölümünün sınırlarını ve niteliğini, imar-ihyası tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlemesi istenilmeli; teknik bilirkişiye ise, keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir şekilde krokili rapor düzenlettirilmeli ve böylelikle dava tarihi itibariyle zilyetlikle kazanma koşullarının davacı lehine oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmek suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.