
Esas No: 2016/13486
Karar No: 2018/1427
Karar Tarihi: 19.02.2018
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/13486 Esas 2018/1427 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, sigorta başlangıç tarihinin 01.10.2007 olduğunun ve davalılardan işverene ait işyerinde 01.10.2007 – 25.02.2010 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava; davacının, davalı işyerinde 01.10.2007 – 25.02.2010 tarihleri arasında geçen çalışmalarının ve sigorta başlangıç tarihinin 01.10.2007 olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacının davalıya ait işverenlikte 01.10.2007 – 25.02.2010 tarihleri arasında 865 gün sigortalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı şirkete ait işyerinde güvenlik amiri olarak çalıştığını beyan eden davacı adına davalı ... Ltd. Şti. tarafından düzenlenen işe giriş bildirgesi ve davalı Kurum"a bildirilen çalışma bulunmadığı, ancak; talep edilen dönem içerisinde kalacak şekilde 12.04.2007 – 30.06.2009 ve 13.07.2009 – 30.09.2010 tarihleri arasında dava dışı ...Güvenlik şirketi tarafından davacının çalışmalarının davalı Kurum"a bildirildiği, bordro tanıklarının davacının talep ettiği dönemde davalı şirkete ait işyerinde çalıştığını doğruladıkları, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan 01.10.2007 başlangıç tarihli hizmet sözleşmesi bulunduğu, davacının davalı şirketin güvenlik müdürü olarak imzaladığı ve davacının davalı işyerinde çalıştığına dair 30.09.2009, 30.01.2008, 11.02.2008, 08.04.2008, 10.06.2008 ve 12.12.2008 tarihli belgelerin davacı tarafından delil olarak sunulduğu, davalı şirket tarafından davacıya 19.12.2007 tarihinde noterden ... ve vergi dairelerindeki işlerin takibi için vekalet verildiği, ayrıca aralarında davacının da bulunduğu 14 kişiye verilen vekalet için 26.04.2010 tarihli azilname düzenlendiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; her ne kadar davacının talep ettiği dönem içerisinde başka bir işyerinden bildirilen çalışmaları bulunmakta ise de; dosya kapsamından davacının davalı işyerinde de çalıştığının anlaşıldığının, davacının iki ayrı işyerinde çalışmış olabileceğinin ve her iki işyerinden de sigortasının bildirilmesi gerektiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda; davalı şirket ile talep edilen dönemde çalışma bildirilen dava dışı şirket arasında hukuki ya da fiili bağlantı bulunup bulunmadığı araştırılmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; davalı Kurum"dan davalı şirketin ve dava dışı ... Ltd. Şti."nin kuruluş ve ortak bilgilerini sormak, yine ilgili ticaret sicili müdürlüğünden her iki şirketin kuruluşlarına ve ortaklarına, faal olup olmadıklarına ilişkin bilgileri istemek ve toplanan deliller değerlendirilerek varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.