Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17367
Karar No: 2016/2630
Karar Tarihi: 24.02.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/17367 Esas 2016/2630 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, nafaka istemine ilişkindir. Davacı, lise son sınıf öğrencisi olan ve üniversiteye hazırlanan biri olarak aylık 1.000 TL yardım nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı ise, nafaka ödediği başka bir çocuğu ile bakmak zorunda olduğunu ve çektiği kredilerin taksitlerinin toplamının aylık 3.408,66 TL olduğunu belirtmiştir. Mahkeme, davalının gelirini ve önceden ödemiş olduğu nafaka miktarını göz önünde tutarak, davacı lehine aylık 350 TL yardım nafakasına hükmetmiştir. Ancak Yargıtay, dosyada yeterince araştırma yapılmadığını ve nafaka miktarının Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olmadığını belirterek, hükmü bozmuştur.
Kanun Maddeleri:
- TMK'nun 364. maddesi - Üstsoy, altsoy ve kardeşlere nafaka verme yükümlülüğü
- TMK'nun 365. maddesi - Yardım nafakası isteminin kapsamı
- TMK'nun 328. maddesi - Ergin olan çocuğun eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba yükümlülüğü.
3. Hukuk Dairesi         2015/17367 E.  ,  2016/2630 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dava dilekçesinde; .... Aile Mahkemesinin 23.12.2004 gün ve 2003/1993 Esas- 2004/1571 Karar sayılı ilamı ile davacı lehine hükmedilen aylık 250 TL iştirak nafakasının davacının reşit olması nedeniyle kesilmesi üzerine lise son sınıf öğrencisi olan, dershaneye devam eden ve üniversiteye hazırlanan davacı lehine dava tarihi 24.03.2015 tarihinden itibaren aylık 1.000 TL yardım nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı cevap dilekçesinde; bir kamu kurumunda müfettiş olarak görev yaptığını, 4.821,40 TL maaş aldığını, nafaka ödediği başka bir çocuğu ile bakmak zorunda olduğu ailesinin ve babasının bulunduğunu, çekmiş olduğu kredilerin taksitlerinin toplamının aylık 3.408,66 TL olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği gibi 6.000 TL den fazla maaş almadığını; davacının, davalıya ve ailesine karşı aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacı için aylık 350 TL nafaka ödeyebileceğini beyan etmiştir.
    Mahkemece; davacının yargılama sırasında lise öğrenimini bitirdiği, üniversiteye girmek için sınavlara hazırlandığı, üniversite hazırlık kursuna gittiği; davalının, aldığı 4.800 TL maaş, sosyal ve ekonomik durumu ile önceden ödemiş olduğu nafaka miktarını göz önünde tutarak davanın kısmen kabulü ile, aylık 350 TL yardım nafakasına hükmetmiştir.
    Hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dava, yardım nafakası istemine ilişkindir.
    TMK’ nun 364. maddesine göre; “Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.”
    TMK" nın 365. maddesinin 2. fıkrasında ; “Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir.” düzenlemesi yer almıştır.
    TMK" nın 328. maddesinin 2. fıkrasında; “Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” düzenlemesi yer almıştır.
    Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir.Yardım nafakasını düzenleyen TMK"nun 364/son maddesinin yollamasıyla 328.maddesinde çocuk ergin olmasına rağmen eğitimi devam ediyorsa ana ve babanın bakım görevinin çocuğun eğitimi sona erinceye kadar devam edeceği hükme bağlanmıştır. Bu maddelerde çocuk için nafakaya hükmedilebilmesi koşulu olarak ana baba ile iyi ilişkiler içinde olması koşulu getirilmediği gibi Yargıtay uygulamalarında da bu husus nafakaya hükmedilebilmesi için gerekli olan şartlardan sayılmamıştır.
    Dosyada yer alan nüfus kaydı ve diğer belgelerden; davacının, davalı babası dışında annesinin bulunduğu, ancak dava dışı annenin sosyal ve ekonomik durumunun araştırılmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı tarafın, davalının gelirinin davalının iddia ettiğinin aksine daha yüksek olduğu iddialarına rağmen davalı babanın işinden dolayı toplamda ne kadar gelir elde ettiği, ilgili kurumdan öğrenilebilecekken davalının sosyal ve ekonomik durumu hakkında yeterince araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur. Diğer yandan dosyanın mevcut haline göre tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, davalının tesbit edilen mevcut gelir durumuna göre mahkemece takdir edilen nafaka miktarı az olup, Türk Medeni Kanunu" nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun değildir.
    Mahkemece, açıklanan bu gerekçeyle, yeterince araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi