Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17412
Karar No: 2016/2632
Karar Tarihi: 24.02.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/17412 Esas 2016/2632 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, boşanma davasında velayeti kendisine verilen çocuğun iştirak nafakasının yetersiz kaldığını, davalının ekonomik durumunun iyileştiğini ve babasından miras kaldığını ileri sürerek, iştirak nafakasının 300TL'den 3000TL'ye artırılmasını talep etmişti. Davalı ise maddi durumunun iyileşmediğini, aylık gelirinin 1900TL olduğunu ve yeniden evlendiğini belirterek, talep edilen nafakanın fahiş olduğunu savunmuştur.
Mahkeme, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önünde bulundurularak iştirak nafakasının 750TL’ye artırılmasına karar vermiş ancak bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay ise iştirak nafakasının, çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana ile babanın mali durumlarına göre takdir edileceğini hatırlatmıştır. Davacı vekilinin talebinin de çocuğun ihtiyaçlarının artması ve iştirak nafakasının yetersiz kalmasıyla uyumlu olduğu belirtilerek, mahkemece davalının sosyal ve ekonomik durumunun daha ayrıntılı bir şekilde araştırılması gerektiği vurgulanmıştır.
Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyle açıklanabilir:
- TMK'nun 327. maddesi; \"Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.\"
- TMK'nun 330. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesi; “Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir.\"
- TMK'nun 331. maddesi ise; “Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.”
3. Hukuk Dairesi         2015/17412 E.  ,  2016/2632 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında velayeti müvekkiline verilmiş olan küçük ... için ayrı bir dava ile hüküm altına alınmış olan iştirak nafakasının yetersiz kaldığını, aradan geçen zamanda davalının ekonomik durumunun iyileştiğini ve babasından miras kaldığını ileri sürerek; iştirak nafakasının 300TL den 3000TL ye artırılmasını talep etmiştir.
    Davalı cevap dilekçesinde; maddi durumunun iyileşmediğini, yeni bir iş kuramayıp dokuz yıldır aynı işte sigortalı işçi olarak çalıştığını, aylık gelirinin 1900TL olduğunu ve yeniden evlendiğini, 1000TL kira ödediğini, bu nedenle talep edilen nafakanın fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; müşterek çocuğun ihtiyaçları, yaşı, tarafların hayat standartları, sosyal ve ekonomik durumları nazara alınarak; davanın kısmen kabulüne, iştirak nafakasının 750TL ye artırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    TMK. nun 327. maddesinin 1. fıkrası; "Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.” hükmünü,
    330. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesi; “ Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir.” hükmünü,
    331. maddesi ise; “Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” hükmünü içermektedir.
    Yukarıda açıklanan yasa maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, iştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana ile babanın mali durumlarına göre takdir edilir. Buna göre, nafaka takdirinde; çocuğun yaşça büyümesi nedeniyle artan ihtiyaçları ile ana ve babanın mali durumlarındaki değişiklik araştırılıp, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması neticesinde; davacı annenin doktor olduğu, aylık 8000 TL maaşının bulunduğu, müşterek çocuğun özel okulda eğitim gördüğü, aylık okul ücretinin 1.165 TL olduğu, davalı babanın ise; proje kontrol görevlisi olup 2000 TL maaşının olduğu, ayrıca hisseli üç arsasının bulunduğu tespit edilmiştir.
    Somut olayda; artırılması istenilen nafakanın .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/394 E. - 2010/153 K. sayılı ilamı ile kararlaştırıldığı, iş bu davanın açıldığı 23.10.2014 tarihinde ise küçük ..."nın ... İlkokulu 5. sınıf öğrencisi olduğu, aradan geçen sürede çocuğun ihtiyaçlarının arttığı ve iştirak nafakasının yetersiz kaldığı açıktır.
    Davalının sosyal ve ekonomik durumunun araştırılmasından; hisseli üç arsasının olduğu ve tapu kayıtlarından da ölen babasından kalma hisseli birçok taşınmazının bulunduğu ayrıca bunların zeytinlik, meyve bahçesi gibi gelir elde edilebilecek taşınmazlar olduğu da anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece; bu taşınmazların ekonomik değerinin, ayrıca bunlardan elde edilen/edilebilecek gelirin tespit edilip nafakanın bundan sonra takdiri gerekirken; eksik araştırma ve inceleme sonucunda hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
    Buna göre, mahkemece; velayeti anneye bırakılmış olan çocuğun ihtiyaçlarını azami ölçüde karşılayacak, hayat standartlarını koruyacak şekilde ve davalının elde ettiği tüm gelir miktarı ayrıntılı olarak araştırılarak tespit edilen sosyal ekonomik durumuna göre, TMK"nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de gözetilerek; uygun bir miktarda nafakaya karar verilmesi ve bu suretle dengenin yeniden sağlanması gerekirken; eksik inceleme ile karar verilmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi