Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1714
Karar No: 2012/9984
Karar Tarihi: 06.11.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/1714 Esas 2012/9984 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/1714 E.  ,  2012/9984 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ve müşterekleri ile Türkan Nezahat İslamcıoğlu ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Gölbaşı (Ankara) Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 01.12.2011 gün ve 319/959 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalıların annesi Hanife İslamcıoğlu’nun Ankara 8. Noterliğince düzenlenen 08.04.1972 tarih ve 12125 yevmiye numaralı ibraname ile Gölbaşı ilçesi Halaçlı Köyü 393, 340, 408 parsel sayılı taşınmazlar ile babası ...’ndan intikal eden muhtelif taşınmazları vekil edenlerinin babası Mustafa Teberoğlu’na sattığını, parsellerden bir kısmı ile 393, 340, ve 408 parseller için açmış olduğu Gölbaşı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/27 Esasına kayıtlı davanın 23.07.2008 tarih ve 437 Karar sayılı hükümle kabul edildiğini, hükmün 21.01.2009 tarihinde kesinleştiğini aynı köy 394 ve 626 parsel sayılı taşınmaz için dava açılmadığı açıklayarak bu parsellerin tapu kayıtların iptali ile vekil edenleri adına tapu tesciline karar verilmesine talep etmiştir.
    Davalılar vekili cevap dilekçesinde, davacıların murisi Mustafa Teberoğlu’nun davalıların murisi Hanife’nin okuma yazma bilmemesinden yararlanarak “ablasına yüklü kira ödeyeceğim, noterde imzalarsan bu olacak” demek suretiyle notere götürdüğünü hile ile davacıların dayanağı olan noter belgesini aldığını, davacıların murisi ile ölümünden sonra davacıların kardeş Hanife’ye her yıl kullanım hakkı için sembolik edalarda bulunduklarını, davacıların dayandığı belgenin geçersiz olduğunu, zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve miras payının devri hukuksal nedenlerine dayalı olarak Medeni Kanun 677 ve 713/1 ve 3402 sayılı Yasanın 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, davacıların dayanağı olan belgenin şekil koşullarına uyulmaması sebebiyle geçersiz olduğu benimsenerek davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Keşif sırasında dinlenen taraf tanıklarının beyanları çeliştiği halde HUMK.nun 265 (HMK.nun 261.) maddesi gereğince bu çelişki giderilmemiş, vazgeçme olmadığı halde mahkemece gerekçe gösterilmeden bildirilen tanıklar dinlenmeden ve davacıların dayanağı olan belgenin geçerliliği üzerinde durulmadan hüküm kurulmuştur.
    Uyuşmazlık konusu 394 parsel sayılı taşınmaz 16.07.1957 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında senetsizden ...’in ceddinden irsen intikal eden ve on yılı aşkın bir zamandan beri malik sıfatıyla nizasız ve fazılasız zilyetliğinde olduğu onsekiz yıl kadar önce ölümüyle evlatları ...,.,...,.. ve ...’yi mirasçı olarak bıraktığı, bu mirasçıların da beş yıl kadar önce ifraz ederek kendi aralarında taksim ettikleri, bu parselin ... ve ....’nin payına isabet ettiği açıklanarak ...ve ... adlarına eşit hisseli olarak tespit edilmiş, tespite Hanife İslamcıoğlu ile ...’un itiraz etmeleri üzerine hükmen ½’er hisseli olarak 22.08.1977 tarih ve 6726 yevmiye nolu işlem ile ... kızları ... ve ... adına tescil edilmiştir. 626 parsel sayılı taşınmaz ise 04.09.1957 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında senetsizden ...’in cettinden irsen intikal eden ve on yılı aşkın bir zamandan beri malik sıfatıyla nizasız ve fazılasız zilyetliğinde olduğu onsekiz yıl kadar önce ölümüyle evlatları...,..,..,..,....ve ...’yi mirasçı olarak bıraktığı bu mirasçılarında beş yıl kadar önce ifraz ederek kendi aralarında taksim ettikleri bu parselin ...ve ...nin payına isabet ettiği açıklanarak...ve Hanife İslame adlarına eşit hisseli olarak tespit edilmiş tespite ... ile ...’un itiraz etmeleri üzerine hükmen ½’er hisseli olarak 28.12.1977 tarih ve 10441 yevmiye nolu işlem ile Ahmet kızları ... ve Hanife İslamcıoğlu adına tescil edilmiştir. Ankara 8. Noterliğince düzenlenen 08.04.1972 tarih ve 200 yevmiye nolu ibraname başlıklı belgeye göre davalıların murisi ve anneleri Hanife İslamcıoğlu Halaçlı Köyünde bulunan annesi Keziban’dan intikal eden gayrimenkuller haricinde kalan ve yalnız babası ..."ndan intikal eden ve halen kadastro mahkemesinde yargılaması devam eden ve daha önce karara bağlanmış muhtelif parsellerdeki tarlalarla, 393, 340, 408 parsellerdeki tarlaları Mustafa Teberoğlu’na satmış, satış bedeli olan 50.000 TL’nin 20.000 TL’sini peşin olarak almış geriye kalan 30.000 TL’na karşılık alacak senedi almıştır.
    Mahkemece davacıların dayanağı olan belgenin geçersiz olduğu benimsenmiş ise de bu belge kadastro çalışmalarının yapıldığı tarih olan 04.09.1957 ve 16.07.1957 tarihlerinden sonra parsellerin tesbitinin kesinleştiği 22.08.1977 ve 28.12.1977 tarihlerinden önce 08.04.1977 tarihinde yapılmıştır. Davaya konu taşınmazlar kadastro tespitinden önce tapusuz taşınmazlardandır. 3402 sayılı Kadastro Yasasının 15. maddesine göre iştirak halinde mülkiyet hükümlerinin söz konusu olduğu hallerde iştirakçılardan biri veya birkaçının belirli bir taşınmaz maldaki hissesinin diğer iştirakcılara devir ve teslimi tapusuz taşınmazlarda her türlü delil ile ispat edilebilir.
    Dava konusu olayda taşınmaz davacıların dayanağı olan belge ile kadastro tespitinden sonra fakat tespitin kesinleşmesinden önce davacıların dayanağı olan belge ile davalıların murisi tarafından davacıların murisine devredildiğinden tapuya kayıtlı taşınmazlar için öngörülen ve Medeni Kanunun 706, Tapu Kanununun 26 ve Borçlar Kanununun 213 (6098 sayılı TBK.nun 237) maddelerinde düzenlenen şekil şartı aranmaz. Bu nedenle davacılar taşınmazların devrini her türlü delil ile ispatlama olanağına sahiptirler. Mahkemece davacıların dayanağı belgenin şekil şartına uyulmaması sebebiyle geçersiz olduğuna ilişkin görüşü usul ve yasaya aykırıdır.
    Öte yandan 14.05.2009 tarihinde verilen keşif ara kararı da yöntemine uygun bir biçimde verilmiş bir ara kararı olarak kabul edilemez. Tanıkların keşif mahallinde dinlenmelerine karar verilmiş, tanıkların ne şekilde keşif mahalline davet edilecekleri hususunda bir ara kararı kurulmamıştır. Keşif sırasında dinlenen davacı tanıkları Zübeyir Pehlivan ile İsmail Pektaş taşınmazlara davacıların murisi ile ölümünden sonra mirasçıların malik sıfatıyla kullandıklarını açıkladıkları, davalı tanıkları Çiğdem Arslan ile Battal Alpay davacı tarafı kiracı sıfatıyla feri zilyet olarak açıkladıkları halde bu çelişki üzerinde durularak beyanları arasındaki çelişki giderilmemiş ve tanık listelerinde belirtilen tanıklardan bir kısmı vazgeçme olmadığı halde gerekçe gösterilmeden dinlenilmemiştir. HMK.nun 243, 244 ve 259. maddeleri gereği tanıkların davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, gelmedikleri takdirde zabıta yoluyla keşif yerine hazır bulundurulmaları, (HUMK.nun m.253, HMK.m.245) uyumazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenilmeleri gerekmektedir. Tanıklara, taşınmazların davalıların murisi Hanife tarafından davacıların murisi Mustafa’ya satılıp satılmadığı, Mustafa’nın ve ölümünden sonra mirasçılarının zilyetliğinin malik sıfatıyla olup olmadığı, davalı tarafın savunduğu gibi davalıların murisi Hanife’nin taşınmazları davacıların murisi Mustafa’ya kiralayıp kiralamadığı davacıların ve murislerinin davalı tarafa ya da murislerine kira karşılığı herhangi bir ödeme yapıp yapmadıkları sorularak açıklığa kavuşturulmalı, keşif sırasında dinlenen taraf tanıklarının beyanları arasındaki çelişki tanıkların yüzleştirilmesi suretiyle giderilmeli (HMK.nun m.261) ondan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Bundan ayrı, eldeki dava mahkemece, 11.02.2010 tarihli ara kararı ile arasında irtibat bulunan aynı köy 393, 340, 408, 230, 231, 303, 727, 731, 734, 778, 735, 736, 737, 738, 28, 304, 390, 630 ve 726 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili Gölbaşı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/29 Esasına kayıtlı dava ile birleştirilmiş yargılamanın devamı sırasında 08.03.2010 tarihli oturumda verilen ara kararı ile birleştirilen dosyaların tefrikine ve dosyanın ayrı bir esas numarasına kaydedilmesine karar verilmiş, 2010/29 Esas sayılı dava 08.03.2010 tarih ve 148 sayılı hüküm ile sonuçlandırılmış olduğu halde eldeki davanın gerekçeli kararında davaya konu 394 ve 626 parsel sayılı taşınmazlar yerine anılan davaya konu 393, 340, 408, 230, 231, 303, 727, 731, 734, 778, 735, 736, 737, 738, 28, 304, 390, 630 ve 726 parsel sayılı taşınmazların yazılmış olması mahallinde her zaman düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde bulunduğundan bozma nedeni yapılmamış, bu hataya değinilmesi ile yetinilmesi uygun görülmüştür. (HUMK.nun m.459)
    Bu sebeple davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 06.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi