Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5227
Karar No: 2016/2706
Karar Tarihi: 29.02.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/5227 Esas 2016/2706 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı tapuya kayıtlı taşınmazı haricen aldığını ancak devir sağlanmadığını ve daha sonra taşınmazın başka bir kişiye devredildiğini öğrendiğini belirterek alacağın tahsili için dava açmıştır. Davalı ise davanın zamanaşımına uğradığını ve esastan reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, harici satım sözleşmesinin ifasının imkansız hale geldiği tarih olan 02/08/2012 tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde davanın açıldığı gözetilerek, zamanaşımı defterinin reddi yerine davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ve bozulması gerektiğini belirtmiştir.
İlgili kanun maddeleri:
- TMK'nun 706
- Borçlar Kanunu'nun 213
- Tapu Kanunu'nun 26
- Noterlik Kanunu'nun 60/3 ve 89. maddeleri
- Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi (6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi)
3. Hukuk Dairesi         2015/5227 E.  ,  2016/2706 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : N...1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2014
NUMARASI : 2014/158-2014/620
DAVACI : T.. A.. VEK.Av. F.. K..
DAVALI : M.. G.. VEK. Av. F.. Ş..
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacının, davalıdan 15/06/2001 tarihinde tapuya kayıtlı taşınmazı haricen aldığını,1000 TL ödediğini,devrin sağlanmadığını,taşınmazın 02/08/2012 tarihinde devredildiğini yeni öğrendiğini,denkleştirici adalet ilkesinin uygulanması gerektiğini ileri sürerek; 5.000.00.- TL nin 02/08/2012 tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş,fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın zamanaşımına uğradığını, davacının yeri kullanmadığını, davanın esastan da reddinin gerektiğini belirtmiştir .
Mahkemece; sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği 15/06/2001 tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir .
Davaya konu taşınmaz, harici satışın yapıldığı tarihte tapuya kayıtlı bir yerdir. Tapulu taşınmazların satış ve devirleri T M K nun 706, Borçlar Kanununun 213, Tapu Kanununun 26, Noterlik Kanununun 60/3 ve 89.maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuki sonuç doğurmazlar. Yapılan bu tür satışlar mutlak butlanla batıl (yok hükmünde) sayılmaktadır.
07.06.1939 tarih 1936/31 Esas ve 1939/47 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında; “Taşınmazın haricen satışına ve satışı vaadine ilişkin muameleler kanunen geçerli bulunmamış ise de, satıcının bu işte görevli memur önünde ferağın icrasını ve aksi takdirde almış olduğu bedelin geri verileceğini taahhüt etmiş ve alıcıyla aralarında kararlaştırılmış bulunan bedeli bu şartla satıcıya vereceğini üstlenmiş ise bu gibi uyuşmazlıklar Borçlar Kanununun 125.maddesine göre on yıllık zamanaşımına bağlıdır. Zamanaşımı süresinin başlangıcı, ferağdan dönme ve vazgeçme tarihidir” denilmektedir. Şu halde, satıcı geçerli bir sözleşme yapmadığı takdirde aldığı satış bedelini geri vermeye mecburdur. Bu nedenle alıcı, satıcının ferağ vermesini bekler. Ferağ verme yönündeki ümidi kesildiği takdirde, verdiği parayı isteme hakkı doğar. İşte satış parasının geri verilmesi davalarında zamanaşımının başlangıcı bu ümidin kesildiği veya satışın yapılmasının imkan dahilinden çıktığı ya da tapuda devir yapma olanağının ortadan kalktığı tarih olmaktadır.
Taraflar arasında harici de olsa bir sözleşme olduğundan dava, BK.nun 125.maddesine (6098 sayılı BK."nun 146.maddesine) göre 10 yıllık zamanaşımına tabidir. 10 yıllık zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi, satış bedeline ilişkin paranın verildiği tarih değil, sözleşme geçersiz olsa da satıcının rıza ve ihtiyariyle taahhüdünü her zaman yerine getirebileceği göz önüne alınarak bunun ifasını beklemek durumunda bulunan alıcı için, ancak davaya konu taşınmazın tapuda ferağ ümidinin ortadan kalktığı veya ifanın imkansız hale geldiği tarihtir.
Somut olayda; davalı, bu taşınmazı 02/08/2012 tarihinde bağışlamıştır ,taşınmaz da bu tarihten itibaren taşınmazın bağışlandığı dava dışı kişi adına tapuya kayıt ve tescil edilmiştir.
Buna göre; taraflar arasındaki harici satım sözleşmesinin ifasının imkansız hale geldiği tarih, dava konusu taşınmazın dava dışı üçüncü kişi adına bağışlandığı 02/08/2012 tarihi olup, bu tarih itibariyle dava konusu edilen alacak muaccel hale gelmiştir. Dava ise, 10/04/2014 tarihinde açılmıştır.
Mahkemece; taraflar arasındaki harici satım sözleşmesinin ifasının imkansız hale geldiği 02/08/2012 tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde davanın açıldığı gözetilerek, zamanaşımı definin reddine karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçeler ile davanın zamanaşımından reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu konu bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi