1. Hukuk Dairesi 2021/8428 E. , 2021/5569 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : ... V.D.
Taraflar arasında görülen asıl ve birleştirilen davalarda,
Asıl ve birleştirilen davada davacılar; mirasbırakan ...’nın maliki olduğu 698 parsel sayılı taşınmazını mirasçıdan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak davalı çocukları ile damadı ..."e temlik ettiğini, dava konusu taşınmazın 1995 yılında imar uygulaması sonucu 102 ada 2, 3, 4, 5, 6 parsel sayılı taşınmazlara gittiğini ileri sürerek taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline olmadığı taktirde tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.
Asıl ve birleştirilen davada davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Asıl ve birleştirilen davanın reddine dair verilen karar Dairece “...mirasbırakan ...’ın dava konusu taşınmaz paylarını temlikteki gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu kabul edilmelidir. Hal böyle olunca; davalı ... Belediyesi dışındaki davalılar bakımından mirasbırakan ...’dan davalılara temlik edilen paylar gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve hukuki olmayan gerekçe ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece, davalı ... Belediyesi hakkında açılan davanın kesinleştiği gerekçesiyle yeniden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden asıl ve birleştirilen davanın kabulüne, birleştirilen davada davacı ...’nın tavzih isteğinin kabulüne karar verilmiş ve tavzih kararıyla hükmün birleştirilen davada yargılama giderlerine ilişkin 8. bendine ekleme yapılmış olup, anılan karar Dairece ""...mahkemenin 01.10.2014 tarihli hükmün tavzihine ilişkin kararının kaldırılmasına ve işin esasının incelenmesine geçildi. Hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca Belediye dışındaki davalılar yönünden davanın kabulünde bir isabetsizlik yoktur...Ancak Mahkemece, her bir davacı adına tescil edilen payların tek tek hesaplanıp hüküm kurulmuş olmasına rağmen hangi veraset ilamı ve miras pay oranlarının esas alındığı ve ne şekilde payların hesaplandığı gerekçede açıklanmadığından hükmün denetlenebilir olduğunu söyleyebilmek mümkün değildir. Öte yandan; hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır...Hal böyle olunca; her bir davalıya muristen geçen paylar üzerinden davacıların, Karşıyaka 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/2147 Esas - 2007/278 Karar sayılı 26.02.2007 tarihli veraset ilamındaki miras payları oranında tescile karar verilmekle yetinilmesi gerekirken tereddüte mahal verecek şekilde yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru olmadığı gibi bozma sonrası hüküm tesis edilirken bozma kapsamı dışında bırakılan ancak onanmasına da karar verilmeyen hususlarda hüküm tekrarı yapılması gerekirken asıl davada davalı ... Belediyesi yönünden kararın kesinleştiğinden bahisle yeniden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi de isabetsizdir"" gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı ... vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-K A R A R-
Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Diğer taraftan, dava konusu 102 ada 2 parsel sayılı taşınmazda mirasbırakanın 18.01.1982 tarihli temliki sonucu davalı ... adına oluşan 205/335 pay üzerinden tapu iptal ve tescil hükmü kurulması gerekirken, davalı ..."in Sasalı Belediyesinden devraldığı 130/335 pay yönünden de tapu iptal ve tescile karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu husus davalı ... tarafından temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış olup, davalı ..."nın aşağıdaki bent dışındaki temyiz itirazlarının yerinde olmadığından reddine.
Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı davalarda dava değeri, mirasbırakan tarafından temlik edilen payın dava tarihindeki değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden kısım olup, davanın kabulü halinde bu değer üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedileceği kuşkusuzdur.
Somut olayda, dava konusu taşınmazların dava tarihi itibarıyle keşfen saptanan toplam değeri 92.100,00 TL, asıl davada davacıların toplam miras payına (252/2688) düşen miktar 8.634,38 TL, birleşen davada davacı Sıdkı"nın miras payına (364/2688) düşen miktar ise 12.471,87 TL olup, Mahkemece asıl ve birleşen davalarda bu değerler üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken fazla harca hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 4., 7., 8. ve 10. bentleri hükümden tamamen çıkarılarak yerine 4. bent olarak “Asıl davada 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 586,81-TL harcın başlangıçta peşin olarak alınan 94,50 TL harç ile 16/11/2011 tarihinde mahkeme veznesine yatırılan 1.264,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.358,50 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 771,69 TL"nin karar kesinleştiğinde asıl davada davacılara iadesine” cümlesinin, 7. bent olarak ""Asıl davada davacılar tarafından yatırılan 586,81 TL harç ile son bozma ilamı sonrasında yapılan 12 tebligat gideri olan 168,00 TL olmak üzere toplam 754,84-TL yargılama giderinin davalı ... Belediyesi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak asıl davada davacılara verilmesine,"" cümlesinin, 8. bent olarak olarak “8-Birleşen davada 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 851,95 TL harcın başlangıçta peşin olarak alınan 108,00 TL harç ile 15/11/2011 tarihinde mahkeme veznesine yatırılan 1.249,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.357,00 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 505 TL"nin karar kesinleştiğinde birleşen davada davacıya iadesine” cümlesinin ve 10. bent olarak ""Birleşen davada davacı tarafından yatırılan 851,95 TL harç ile 22,90 TL tedbir talebi harcı, 300,00 TL bilirkişi ücreti ile son bozma ilamı sonrası yapılan 14,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 1188,85 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak birleşen davada davacıya verilmesine,"" cümlesinin yazılmasına,
Davalı ..."nın bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.