20. Hukuk Dairesi 2014/1640 E. , 2014/4071 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... Köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre taşınmazın adına tescili talebiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne (E) harfi ile gösterilen 904,41 m² kısmın davacı adına tapuya tesciline ilişkin verilen karar, davalı ... ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine karar hüküm, 20. Hukuk Dairesinin 02.11.2009 gün 2009/16187 E. - 16153 K. sayılı kararı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “....20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar - ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun en eski tarihli hava fotoğrafı ile memleket haritaları ve dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritalarında incelenerek taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun kesin olarak belirlenmesi, ayrıca; kadastro paftasında 169 numaralı parselin yakınında bulunan taşınmazların orman olarak bırakıldığının dikkate alınması...” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, çekişmeli taşınmazın orman olarak tescil harici bırakıldığı, orman kadastrosunun kesinleşme tarihine kadar zilyetliğin işlemeyeceği, orman tahdidinin kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ile ... tarafından, Medenî Kanunun 713/6. maddesi gereğince yapılan karşı tescil talebine ilişkin temyiz edilmesi üzerine, bu kez Dairenin 03/12/2012 tarihli ve 2012/6523 E. - 2012/13803 K. sayılı kararı ile ikinci kez bozulmuştur.
Hükmüne uyalan bozma kararında özetle; "Mahkemece, bozma kararına uyularak işlem yapıldıktan sonra çekişmeli taşınmaza yönelik zilyetlik şartlarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülmüştür. Şöyle ki; kadastro müdürlüğünün cevabî yazısı ve çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ait orijinal kadastro paftasından dava konusu taşınmazın kadastro harici bırakılma sebebi tesbit edilememiştir. Dosya arasında hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda çekişmeli taşınmazın, 1960 ve 1990 basım yıllı memleket haritalarında açık renkli alanda, 1956 ve 1988 yılı hava fotoğraflarında orman örtüsü bulunmayan alanda kaldıkları, 24.08.2006 yılında ilân edilerek kesinleşen orman tahdidinin dışında olduğu belirlenerek hali hazır durumu ve evveliyatının orman sayılan yerlerden olmadığı ile fundalık ve makilik alanlardan olmadığı belirlenmiş, ziraat bilirkişi raporu ile de taşınmazın üzerinde 1 adet tek katlı ev, 1 adet inşaat halinde ev, 20-30 yaşlarında muhtelif cinste toplam 9 adet dikme meyve ağaçlarının olduğu tesbit olunmuştur. Taşınmazın öncesinin ve evveliyatının orman sayılmayan yerlerden olduğu ve 3402 sayılı Kanunun 14, 17 ve 18. maddeleri şartlarının davalı taşınmaz yönünden bulunmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek ve özel mülkiyet kurulabilecek yerlerden olduğu bilirkişi raporlarından anlaşıldığına göre mahkemece, davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi doğru olmadığına ” değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davacının davasının kabulü ile, davaya konu... İli,... İlçesi, ... Köyü ... Mevkii 13/12/2010 tarihli fen ve orman bilirkişilerinin raporlarına ekli krokide sınırları kırmızı çizgi ile gösterilen 904,41 m2 alanlı yere parsel numarası verilerek davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre; dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 24/08/2006 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu 1975 yılında yapılmış ve ilân edilerek kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş ve uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 03/04/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.