12. Ceza Dairesi 2014/9442 E. , 2014/10460 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1 ,62, 50/1-a, 52/2-4, 53/6, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dairemizce verilen 18/12/2013 gün ve 2013/6859-2013/29666 sayılı karara Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca seçenek yaptırım olan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde 5275 sayılı Kanun"ın 106/3 maddesi ile uygulama yapılacaktır. Buna göre seçenek tedbirlerin yasal süresi içinde yerine getirilmeye başlanmaması ya da başlandığı halde devam edilmemesi halinde TCK"nın 50/6 maddesi uyarınca hükmü veren mahkemece bir karar verileceği halde, adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde 5275 sayılı Kanun"un 106/3. maddesi gereğince Cumhuriyet Savcısı tarafından hapis cezasına çevrilecektir. Bu nedenle mahkemece hapis cezasına seçenek yaptırım olarak hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi halinde infazı kısıtlar mahiyette TCK"nın 50/6 maddesi gereğince ihtarda bulunulmasına karar verilmesi olanaklı değildir. Bu nedenle hüküm fıkrasından TCK"nın 50/6 maddesi gereği uygulama yapılacağına dair ihtarı içeren bölümün hükümden çıkarılması hükmün düzeltilerek onanması talebiyle itiraz edilmekle, 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesine 02.07.2012 gün ve 6352 sayılı Kanunun 99. maddesine eklenen 3. fıkra uyarınca itiraz konusu değerlendirildi;
TCK"nın 50. maddesi 6. fıkrasının tedbirlerle sınırlı olduğu, sanık hakkında TCK"nın 50/a, 52/2 maddesi uyarınca hükmedilen adli para cezasına ilişkin olarak TCK"nın 50/6. maddesinin uygulanamayacağı görülmekle,
Gereği düşünüldü:
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2 Dairemizin 18/12/2013 gün ve 2013/6859 Esas, 2013/29666 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA,
3- Katılanlar vekilinin 05.10.2011 havale tarihli dilekçe ile temyizden vazgeçtiği anlaşılmakla, sanık müdafinin temyiz itirazlarına hasren yapılan incelemede,
Sanığın, yargılama evresinde katılanların zararlarını gidermek suretiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumundan faydalanma imkanı varken bu atıfetten yararlanmadığı, katılanlar vekilinin zararın giderildiğinden bahisle vazgeçmesinin hükümden sonra olduğu anlaşılmakla tebliğnamede hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünden bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin kusura ve ceza miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırımın” ibaresinin 01/03/2008 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 26/02/2008 tarih 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK"nın 50/6. maddesinde hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlediği, somut durumda ise sanık hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan, kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin infazı kısıtlar biçimde karar tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık hakkında hükmedilen 12.100 TL adli para cezası süresinde ödenmediği takdirde cezasının TCK"nın 50/6. maddesi gereğince hapse çevrileceği hususunda ihtarda bulunulması isabetsizliğinden yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükümden TCK"nın 50/6. maddesi ile ilgili bölümün çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA 30/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.