Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/617
Karar No: 2020/3003
Karar Tarihi: 16.06.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/617 Esas 2020/3003 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/617 E.  ,  2020/3003 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; davalı kurumun, 2012 yılı içerisinde davacı hastanede kemik iliği nakli uygulanan ve tedavi giderlerinin Sağlık Uygulama Tebliği hükümleri doğrultusunda kendilerine fatura edilen hastalarla ilgili olarak, kemik iliği nakli işlem tarihinden 15 gün öncesi ve işlem tarihinden 60 gün sonrasına kadar olan süre içerisinde, serbest eczaneler tarafından karşılanan ilaç reçetelerine ait bedellerin alacaklarından mahsup edildiğinin bildirildiğini, ilgili hastaların ayakta tedavileri kapsamında reçete edilen ve hastanede uygulanan kemik iliği tedavisi ile ilgisi olmayan ve serbest eczaneler tarafından karşılanmış olan 43.030,46 TL tutarındaki ilaç bedelinin kendi alacaklarından mahsup edilmesi işleminin dayanaksız olması sebebi ile öncesinde davalı kuruma yazı ile başvurulduğunu, başvuruya rağmen kesintiye konu tutarın iade edilmediğini belirterek, bu tutarın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
    Davalı; kurumlarınca yapılan işlemlerin Sağlık Uygulama Tebliğine ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak yapıldığını, kurumca yapılan işlemlerde herhangi bir hukuka aykırılığın olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; “… bilirkişi heyetinin dosya kapsamında incelenen bilgi ve belgelere göre listede her bir hastaya kullanılan her ilaç için değerlendirme yapılarak -kemik iliği tedavisine yöneliktir- şeklinde işaretlenmiş olan ilaçların paket kapsamında değerlendirilmelerinin gerektiği diğer ilaçların ise kemik iliği nakli ile ilgili olarak reçete edilmedikleri anlaşıldığından paket kapsamında değerlendirilmemesi gerektiği, listeye bakıldığında toplam 7.342,69 TL"nin kemik iliği tedavisine yönelik olduğu 35.687,77 TL"lik bölümün ise kemik iliği tedavisine yönelik olmayan işlem tutarı olduğu, dolayısıyla kemik iliği tedavisine yönelik olmayan ilaçların reçete edilmesinin doğru olmadığı ve davalı kurumun kemik iliği tedavisine yönelik olmayan ilaçlara ilişkin reçete bedelini ödememekte haklı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, 7.342,69 TL"nin dava tarihi olan 05/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Öncelikle paket fiyat uygulamasının ne olduğu ve pakete hangi ücretlerin dahil olduğuna ilişkin açıklama yapılmasında yarar vardır.
    Paket fiyat; dahili ve cerrahi branşlarda sık karşılaşılan hastalıkların tanı ve tedavisi sırasında hizmet içeriği bakımından hasta bazında çok fazla değişiklik göstermeyen ve bu nedenle yaklaşık maliyeti önceden tahmin edilebilen tüm işlemlerin tek bir fiyat olarak belirlenmesi şeklinde tanımlanmıştır.
    Burada tanımlanan paket, tüm masrafların dâhil olduğu, tek fiyatın geçerli olduğu bir kavramdır. Hastanın, hastaneye yatışından taburcu oluncaya kadar yapılan tüm masraflar için tek bir fiyat geçerlidir. Bu fiyatın içerisine, hastanın taburcu olduktan sonraki döneminde yapılan kontrollerin maliyetleri de dâhil edilmiştir.
    2) Dava konusu uyuşmazlık ise; kemik iliği tedavisi gören dava dışı hastalar tarafından, tedavi süresince kullanılan (davacı hastane veya dava dışı sağlık kurumları tarafından yazılan) tüm ilaçların, kemik iliği nakli tedavisi ile ilgili olup olmadıklarının tespiti ve kullanılan tüm bu ilaçların paket tedavi kapsamında değerlendirilmelerinin gerekip gerekmediği, neticeden davalı SGK tarafından davacı hakedişlerinden yapılan kesintinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    2012 yılı Sağlık Uygulama Tebliği’nin EK 9 unun “tanıya dayalı işlem listesi” bölümünün “kemik iliği nakilleri” başlıklı 2344 kodlu düzenlemesinde, “Kemik iliği paket fiyatlarına her türlü tetkik, tahlil, işlem, kan ve kan bileşenleri, tıbbi malzeme, ilaç ve komplikasyon tedavisine ilişkin ücretler dahildir. Paket fiyat, nakil öncesi 15 günü ve nakil sonrası 60 günü kapsar.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.
    Dosyada mevcut davalı SGK’nun 24.01.2013 tarihli yazısı ile “kemik iliği nakli sonrasında 60 gün dolmadan taburcu edilen hastalara ayaktan yazılan reçete bedellerinin paket kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususnda il müdürlüklerinden istenen talimat ile ...nakil öncesi 15 günlük sürede ve 60 gün dolmadan taburcu edilen hastaların taburcu tarihi ile 60 günlük sürenin dolması arasındaki sürede hastaya reçete edilerek serbest eczanelerden aldırılan kemik iliği nakilleriyle ilgili reçete bedellerinin paket işleme dahil olarak değerlendirilmesi gerektiği” belirtilmiştir.
    Somut olayda; davalı kurum tarafından, davacı üniversite hastanesinde kemik iliği tedavisi gören hastalara, ...’da belirtilen tedavi süresi içerisinde (nakil öncesi 15 gün ve nakil sonrası 60 gün içerisinde, davacı hastane veya dava dışı sağlık kurumları tarafından yazılan), kemik iliği nakli tedavisi kapsamında bulunmayan, başka hastalıkların tedavisine yönelik olarak (astım, diyabet, hipertansiyon vs. hastalıklar için yazılan ilaçlar) yazılan ve dava dışı eczanelerden alınan ilaç bedellerinin, kemik iliği paket tedavi kapsamında değerlendirilerek, davacı hakedişlerinden kesilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyeti kök ve ek raporlarında, her bir hastaya kullanılan her ilaç için değerlendirme yapılarak kullanım endikasyonlarının kemik iliği nakli tedavisi ile ilgili olup olmadıklarının ayrı ayrı belirlendiği, "kemik iliği tedavisine yöneliktir" şeklinde işaretlenmiş olan ilaçların paket kapsamında değerlendirilmelerinin gerektiği, diğer ilaçların ise kemik iliği nakli ile ilgili olarak reçete edilmedikleri anlaşıldığından, paket kapsamında değerlendirilmemesi gerektiği yönünde kanaat belirttikleri görülmüştür.
    Tüm bu maddi ve hukuki açıklamalar ışığında somut olayda; davalı kurum tarafından, davacı üniversite hastanesinde kemik iliği tedavisi gören hastalara, ...’da belirtilen tedavi süresi içerisinde (nakil öncesi 15 gün ve nakil sonrası 60 gün içerisinde, davacı hastane veya dava dışı sağlık kurumları tarafından yazılan), kemik iliği nakli tedavisi kapsamında bulunmayıp, başka hastalıkların tedavisine yönelik olarak yazılan ve dava dışı eczanelerden alınan ilaç bedellerinin paket kapsamında değerlendirilmeyip davacı alacağından mahsup edilmemesi; buna karşılık kemik iliği tedavi süresi içerisinde ve paket tedavi kapsamında olmasına rağmen, davalı hastane tarafından karşılanmayan yani hastalar tarafından dava dışı eczanelerden temin edildiği için davalı kurum tarafından bedeli eczanelere ödenen ilaç bedellerinin (mükerrer ödemeye sebebiyet verilmemesi için) davacı alacaklarından mahsup edilmesi gerekmektedir.
    Hal böyle olunca, mahkemece; kemik iliği tedavisine yönelik olup, hastalar tarafından dava dışı eczalarden temin edildiği için davalı kurum tarafından bedeli eczanelere ödenen kemik iliği paket tedavisi kapsamındaki ilaç bedeli olan (mükerrer ödemeye sebebiyet verilmemesi için) toplam 7.342,69 TL (davacı alacaklarından mahsup edilen) alacak talebinin reddine; buna karşılık kemik iliği nakli tedavisi dışında, hastanın başka hastalıklarının tedavisine yönelik olarak yazılan ve dava dışı eczanelerden alınan toplam 35.687,77 TL ilaç bedellerinin paket kapsamında değerlendirilmeyip davacı alacağından mahsup edilmemesi ancak davalı tarafından bu miktar davacı hakedişlerinden mahsup edildiği için iadesi yönünde karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde aksi yönde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre de; taraflarca kemik iliği tedavisine yönelik olmayan ilaçların reçete edilmesinin doğru olup olmadığına yönelik bir talep olmamasına rağmen, mahkeme gerekçesinde bu yöne ilişkin bir tespite yer verilmesi de doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi