Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5872
Karar No: 2016/2768
Karar Tarihi: 29.02.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/5872 Esas 2016/2768 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalılarla birlikte ortak bir mülkiyete sahip olan davacı, taşınmazın satın alınması, yapımı ve kazanımları için harcadığı paranın yarı payının kendisi adına tescil edilmesi gerektiğini iddia etmiştir. Davalılar bunu kabul etmeyince davacı, sebepsiz zenginleşmenin bir sonucu olarak 10.000 TL talep etmiştir. Mahkeme, dava dosyasında yeterli kanıt bulunmadığı için davanın reddine karar vermiştir. Ancak, Yargıtay kararı davacının kazanımının zamanı ve davanın zamanaşımı süreci gibi noktalara değinmiştir. Borçlar Kanunu'nun 126, 128 ve 66. maddeleri de kararda geçmektedir.
3. Hukuk Dairesi         2015/5872 E.  ,  2016/2768 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı dava dilekçesi ile; 1723 nolu parselin ortak miras bırakan İsmail Yirmibeş adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın satın alınması, üzerine 3 katlı 5 daireli ve ön kısmına tek katlı binanın kendi çalışmaları ve tüm kazanımlarını harcamasıyla yapıldığını taşınmazın yarı payının kendi adına tescil edilmesi gerekir iken, davalıların buna yanaşmadıklarını, bu durumun davalıların sebepsiz zenginleşmesine neden olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak koşulu ile şimdilik 10.000,00 TL. nin davalılardan yasal faizi ile alınarak tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
    Davalı ... cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
    Davalı ... de cevap dilekçesi ibraz etmemiş ancak davalı ... vekili duruşmada alınan beyanında 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolması nedeniyle davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, BK.nun 82.maddesi gereğince sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkının, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten iki yıl ve her hâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yıllık zamanaşımına tabi olduğu, işin bitiminin 1986 yılı olup davanın zamanaşımına uğradığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyanın tetkikinde; .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/28 Esas 2005/61 Karar sayılı ilamına göre davacının 1723 parsel yönünden inanç sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davası açtığı davanın reddine karar verildiği, .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/84 Esas 2012/235 karar sayılı ilamınına göre eldeki davanın davalıları ... ve ... tarafından davacı aleyhine 1723 nolu parsele ilişkin haksız işgal nedeniyle tazminat davası açıldığı davanın reddine karar verildiği ve yine ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/131 Esas sayılı dosyasında davacı tarafından eldeki davalılar aleyhine tespit ve zilyetlik davası açıldığı anlaşılmıştır.
    Dava konusu sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davalarında zamanaşımı 1 ve 10 yıldır. 22.2.1991 gün ve 1990/1-1991/1 sayılı Yargıtay İBK. da da vurgulandığı gibi; iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Malvarlığı henüz zenginleşene verilmeden, davalının sebepsiz iktisabından ve bunun doğal sonucu olarak geri almaya ilişkin dava hakkından bahsedilemez. Dava hakkının doğmadığı hallerde ise BK.nun 66. maddesinde öngörülen zamanaşımının uygulanması düşünülemez.
    Bu bağlamda sebepsiz zenginleşme olgusunun ve zamanaşımı def’i yönünden de iade borcunun muaccel olduğu anın (BK.mad.126) dolayısıyla sebepsiz zenginleşme anının tespiti önemli olup, dava konusu yerin kimin kullanımında olduğu, öncelikle saptanmalıdır. Borçlar Kanunu"nun 128.maddesi ; "" Müruru zaman alacağın muaccel olduğu zamandan başlar, alacağın muacceliyeti bir ihbar vukuuna tabi ise müruru zaman bu haberin verilebileceği günden itibaren cereyan eder."" şeklindedir. Buna göre borç muaccel olmadan zamanaşımı başlamaz.
    Davacının dava konusu taşınmazın kullanımını terk edip etmediği araştırılmamıştır. Bu hususlarda araştırma yapmadan, yukarıda anılan dava dosyaları celp edilmeden eksik inceleme ile yukarıdaki gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
    Kabul şekline göre de; somut olayda davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, her bir davalı hakkında bağımsız dava bulunması nedeniyle, her davalı ayrı iddia ve savunmada bulunmak zorundadır. Davalılardan bir kısmının ileri sürdüğü zamanaşımı def"inin, böyle bir savunmada bulunmayan diğer davalılara sirayeti söz konusu olamaz. ( Kuru Baki, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Altıncı Baskı, Cilt III, 2001, syf 3340 vd.). Davalı ..."nın zamanaşımı definde bulunmamasına rağmen mahkemece,davalı ... hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi