3. Hukuk Dairesi 2020/2236 E. , 2020/3023 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... Madencilik Hazır Beton İnşaat Nakliyat İthalat İhracaat Ticaret ve Sanayii Limited Şirketi ile davalı ... ... arasındaki istirdat davasına dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25/12/2018 tarihli ve 2018/226 Esas 2018/600 Karar sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 24/12/2019 tarihli ve 2019/2592 Esas 2019/10477 Karar sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; elektrik abonesi bulunduğu davalı şirketin düzenlediği faturalar ile kendisinden hukuka aykırı olarak kayıp-kaçak, dağıtım, perakende satış hizmet, sayaç okuma ve iletim bedellerini tahsil ettiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 10.000 TL"nin avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 19/01/2016 tarihinde harcını ikmal ederek talebini 195.472 TL"ye artırmıştır.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne dair verilen 09/02/2016 tarihli karar, davalı tarafın temyizi üzerine Dairemizce; karar tarihinden sonra yürürlüğe giren ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak halen devam eden davalarda da uygulanması gereken hükümler içeren 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"nun 17 nci, geçici 19 uncu ve 20 nci maddelerinin somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi için bozulmuştur.
Bozma ilamına uyan mahkemece; davacının, davanın açıldığı tarihteki mevzuat ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiği, yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa hükümlerine istinaden davanın reddedilmesinin gerektiği, bu durumun yasa değişikliğinin bir sonucu olduğu, dava tarihinde haklı bulunan davacının sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesinin söz konusu olamayacağı, bu nedenle yargılama giderleri ile vekalet ücretinden davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle, Yargıtay ilamı doğrultusunda davanın reddine (Davacı tarafından yapılan yargılama giderleri ile 2.725 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine) karar verilmiş, hüküm, davacı tarafın temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Onama ilamına karşı, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında benimsenen mahkeme kararındaki gerekçelere göre, HUMK"nın 440 ıncı maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymayan davacı tarafın sair karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
2- Davacı tarafın davanın reddine dair verilen karara yönelen karar düzeltme isteminin incelenmesinde;
Dava, elektrik abonesi olan davacıdan tahsil edilen kayıp-kaçak, dağıtım, perakende satış hizmet, sayaç okuma ve iletim bedellerinin istirdatı istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamında da açıklandığı üzere; 17/06/2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21 inci maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"nun 17 nci maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK"nın Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiş; yapılan değişiklikler ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedel konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirilmiş; yine 6719 sayılı kanunun 26 ncı maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"na eklenen; geçici 19 ve 20 nci maddelerle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.
Bu durumda; yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Diğer bir anlatımla, geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır.
Buna göre, mahkemece; yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa değişiklikleri nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu defa yapılan inceleme ile zuhulen onandığı belirlenmiş olan karardaki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacı tarafın bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair karar düzeltme isteminin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 24/12/2019 tarihli ve 2019/2592 Esas 2019/10477 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, hüküm fıkrasının (1) nolu bendinde yer alan “1-Yargıtay ilamı doğrultusunda davanın REDDİNE,” ifadesinin çıkartılarak yerine “1-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,” ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 16/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.