Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7504
Karar No: 2014/10018
Karar Tarihi: 08.05.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/7504 Esas 2014/10018 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2014/7504 E.  ,  2014/10018 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 19. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 18/02/2014
    NUMARASI : 2013/692-2014/55

    Davacı, yurtdışında çalışmaya başladığı 01/07/1990 tarihinin Türkiye içinde sigortalılık başlangıç tarihi olduğunun tespitine, yapılacak yurtdışı borçlanmasının SSK"ya sayılacağının tespitine, ilk işe giriş tarihine göre SSK emeklilik tahsis kayıtlarının belirlenmesi gerektiğinin tespiti ile SSK emeklilik şartlarının 20 yıl, 47 yaş, 5450 gün olduğunun tespitine, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, Kurum işleminin iptali ile davacının yurtdışında Türk vatandaşı olarak geçen süreyi borçlanma talep tarihinde Türk vatandaşı olma şartı aranmaksızın 5510 sayılı Kanun"un 4/1-(a) bendi kapsamında borçlanma hakkı bulunduğunun ve 01.07.1990 tarihinin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti ile yaşlılık aylığı tahsis koşullarının belirlenmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının sigortalılık başlangıç tarihinin yurt dışı işe başlangıç tarihi olan 01/07/1990 tarihi olduğunun tespitine, davacının 18 yaşını doldurduğu 09/06/1991 tarihinden vatandaşlıktan çıkmasına izin verilen 01/01/2000 tarihine kadar olan süreyi 3201 Sayılı Yasa kapsamında borçlanabileceğinin tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    3201 sayılı Kanun"un 1.maddesine göre "Türk vatandaşlarının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir."
    11.02.1964 tarih ve 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu"nun 06.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 29.06.2004 gün ve 5203 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile değişik 29. maddesi, Türk vatandaşlığını kaybeden kişilerin, kayıp tarihinden başlayarak yabancı muamelesine tabi tutulacağı, ancak Kanunun 33. ve 35.maddelerindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla doğumla Türk vatandaşlığını kazanmış olup da sonradan Bakanlar Kurulundan çıkma izni almak suretiyle yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanan kişilerin ve bunların kanuni mirasçılarının, Türkiye Cumhuriyetinin milli güvenliği ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla ülkede ikamet, seyahat, çalışma, miras, taşınır ve taşınmaz mal iktisabı ile ferağı gibi konularda ve sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak ve bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tâbi olmak şartıyla Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam edecekleri hükümlerini amirdir.
    Bu madde istisnalar sayıldıktan sonra “sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış haklar saklı kalmak ve bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tabi olmak şartıyla Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam ederler” şeklinde değiştirilerek, söz konusu haklar genişletilmiştir.
    Maddede Türk vatandaşlığını kaybeden kişilerin, kayıp tarihinden itibaren yabancı muamelesine tabi tutulacağına ilişkin genel hüküm aynen korunmaktadır. Bu hükme göre, Türk vatandaşlığını çıkma izni dışındaki yollardan biriyle kaybeden kişiler yabancı muamelesine tabi tutulacaktır.
    Türk Vatandaşlığı Kanununda yer alan ve vatandaşlığa alınma kararının iptalini düzenleyen 33.madde ile Türk vatandaşlığından çıkarılan kişilerin durumunu düzenleyen 35.madde hükümleri saklı tutulmuştur.
    Aynı yasal düzenlemeye 5901 sayılı Türk Vatandaşlık Kanununun, “Çıkma İzni Almak Suretiyle Türk Vatandaşlığını Kaybeden Kişilere Tanınan Haklar” başlıklı 28.maddesinde de yer verilmiştir.
    403 sayılı Yasa’nın 29.maddesinin amacı; yaşadıkları ülkelerde sosyal ve siyasal haklardan yararlanmak için Türk Vatandaşlığından çıkma izni alan kişilerin, ülkemiz sınırları içerisinde, kanunda belirtilen haklardan aynen Türk vatandaşları gibi yararlanmalarını sağlamaktır.
    Maddenin gerekçesinde de; “Türkiye dışında yaşayan vatandaşlarımız, bulundukları ülkelerde siyasi, ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan daha etkin olabilmek için gayret göstermektedirler. Ancak, Almanya, Avusturya, Danimarka, Hollanda gibi vatandaşlarımızın yoğun olduğu ve çifte vatandaşlığı kabul etmeyen ülkelerde yaşayan vatandaşlarımız, söz konusu avantajlardan yararlanabilmek için bulundukları ülke vatandaşlığına geçme durumunda kalmaktalar ve bunun için de zorunlu olarak Türk vatandaşlığından çıkma izni talep etmektedirler. Ancak, Avusturya ve Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımız, Türk vatandaşlığından çıkma izni işlemleri neticelenmeden, bulundukları ülkenin vatandaşlığını kazanmaktadırlar. Bunun yanında 2000 yılında Alman vatandaşlık mevzuatında yapılan değişiklikle, Almanya’da doğan çocuklara doğumla Alman vatandaşlığı verilmekte ve bu vatandaşlarımız 18-23 yaşları arasında Alman vatandaşlığını veya Türk vatandaşlığını tercih etmek durumunda kalmaktadırlar. 403 sayılı Kanunun 29.maddesinde geçen “Ancak, doğumla Türk vatandaşlığını kazanmış olup da sonradan Bakanlar Kurulundan çıkma izni almak suretiyle yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanan kişiler ve bunların kanuni mirasçıları,” hükmü nedeniyle maddede sayılan haklardan sadece çıkma izni almak suretiyle yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanan kişiler yararlanabilmekte, çıkma izni almadan başka bir devletin vatandaşlığını kazananlar ise daha sonra çıkma izni alsalar da sayılan haklardan yararlanamamaktadırlar" denilmektedir.
    Her ne kadar, 3201 sayılı Kanunun uygulama yönetmeliğinde, borçlanma tarihinde de Türk vatandaşı olunması gerektiği belirtilmiş ise de; gerek, 12.06.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28.maddesinde; gerekse önceki 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 29.maddesindeki yasal düzenlemeye yer verilerek, doğumla Türk vatandaşı olup da, İçişleri Bakanlığından vatandaşlıktan çıkma izni alanların, sosyal
    güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı tutulmuş olup; anılan kişilerin bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tâbi olmak şartıyla Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam edecekleri belirtilmiştir. Açıklanan kanun maddeleri, açıkça, çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişilerin kazanılmış haklarının korunacağını belirtmektedir.
    Buna göre, doğumla Türk vatandaşı olup da İçişleri Bakanlığından vatandaşlıktan çıkma izni alarak Türk vatandaşlığını kaybeden kişiler, talep tarihinde Türk vatandaşı olma şartı aranmaksızın yurt dışında Türk vatandaşı olarak geçen borçlanmaya esas sürelerini 3201 sayılı Kanun"un 1.maddesine göre borçlanabilirler
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 23.11.2005 gün ve 10/492-646, 16.11.2005 gün ve 21/682-618, 08.03.2006 gün ve 21/15-58 ve 08.03.2006 gün ve 21/6-56 sayılı kararlarında da aynı ilkeler benimsenmiştir.
    5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 27.maddesine göre çıkma belgesinin ilgiliye imza karşılığı teslimi ile Türk vatandaşlığı kaybedilir.
    5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 20.maddesine göre Türk vatandaşlığının kazanılmasına ilişkin kararlar, karar tarihinden itibaren hüküm ifade eder.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında, doğumlu Türk vatandaşı olup vatandaşlıktan izinle çıkanlar çıkma belgesini imza karşılığı teslim aldıkları tarihte Türk vatandaşlığını kaybederler ve Türk vatandaşlığının kazanılmasına ilişkin İçişleri Bakanlığı karar tarihinden itibaren yeniden Türk vatandaşı sayılırlar.
    Somut olayda, doğumla Türk vatandaşı olan davacının 05.05.1999 tarihinde izinle Türk vatandaşlığını kaybettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece 09.06.1973 doğumlu davacının 18 yaşını ikmal etmesinden sonra 09.06.1991-05.05.1999 tarihleri arasında yurt dışında Türk vatandaşı olarak geçen süreyi borçlanma hakkı bulunduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken Türk vatandaşı olmadığı dönemi de kapsar biçimde borçlanma hakkı bulunduğunun tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Öte yandan, 09.06.1973 doğumlu davacının yurt dışında 01.07.1990 tarihinden itibaren eylemli çalışması bulunmakta ise de 506 sayılı Kanun"un 60/G maddesine göre davacının ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşını ikmal ettiği 09.06.1991 tarihi olarak tespitine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi