Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/191
Karar No: 2014/4175

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/191 Esas 2014/4175 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/191 E.  ,  2014/4175 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili ve davalılar Hazine vekili ile ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... Yönetimi, 16/06/2011 havale tarihli dilekçesi ile;... Köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan kadastro çalışmalarında orman alanlarının kısmî ilâna çıkartıldığı,... Köyü sınırları içinde bulunan, 101 ada 1 orman parselinin bitişiğinde yer alan 119-126 numaralı orman sınır noktalarının kuzey istikametindeki sahanın, orman sayılan yerlerden olduğu halde, orman sınırı dışında bırakıldığı iddiasıyla bu taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir.
    Arazi kadastrosu sırasında 192 ada 9 parsel sayılı 30.753,64m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydına dayanılarak vasıf ve malik haneleri boş bırakılarak davalı olarak tespit edilmiş ve mahkemeye gönderilmiştir.
    Mahkemece, tutanak zilyedi davaya dahil edilerek yapılan yargılama sonucunda: kısmî davanın kabulüne, fen bilirkişilerince hazırlanan ekli krokide 192 ada 9 nolu parselin (B) harfi ile gösterilen 12766.68 m2"lik kısımına ilişkin davanın kabulüne, bu kısmın orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 16271.91 m2 ve (C) harfi ile gösterilen 1715.05 m2 yüzölçümlü bölümlerin son parsel numarasından sonra gelmek üzere yeni bir parsel numarası verilerek ... adına fındık bahçesi vasfıyla tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline, (Y) harfi ile gösterilen 937.96 m2" lik alana ilişkin alanın açılan davanın reddine, yolun haritasında gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... Yönetimi ve Hazine vekilleri tarafından taşınmazın (A), (C) ve (Y) harfli bölümlerine yönelik ve davalı ... tarafından taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılıp 18/05/2011 - 16/06/2011 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosu ve 18/11/2011 - 19/12/201 tarihleri arasında ilan edilen arazi kadastro çalışmaları vardır.
    1) Dahili davalı ..."in 192 ada 9 parselin (B) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazları yönünden;
    Kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının REDDİNE,
    2) Davacı ... Yönetimi ve davalı Hazinenin 192 ada 9 parselin (A), (C) ve (Y) harfli bölemlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece her ne kadar dava konusu edilen yerin, çekişmeli parselin (B) bölümü olduğu belirlenerek bu bölümün orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesi ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline, (A) ve (C) bölümlerinin dava konusu olmadığı belirlenerek davalı gerçek kişi adına tesciline ve (Y) harfi ile gösterilen bölümün yol olarak haritasında gösterilmesine karar verilmiş ise de, ulaşılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
    Şöyle ki; somut uyuşmazlıkta, çekişmeli taşınmazın malik hanesi açık olup; mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 30/2 maddesi uyarınca gerçek hak sahibi re"sen belirlenecek, davada taraf olmayanlar adına dahi tescile karar verilebilecektir. Dava konusu taşınmaz bölümlerinin kadastro tesbit tutanaklarının malik hanelerinin 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca gerçek hak sahibinin belirlenerek doldurulmak üzere mahkemeye aktarıldığından parselin (A, B, C ve Y bölümlerinin) tamamının davalı olduğu gözetilmeden (B) harfi ile gösterilen bölümü yönünden ayrıntılı inceleme yapılarak, araştırma ve inceleme yapılmaksızın (A) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlerinin, tutanağın edinme nedeninde ismi geçen kişi adına tescili ve (Y) harfi ile gösterilen bölümün yol olarak haritasında gösterilmesi doğru değildir.
    3402 Sayılı Kadastro Kanununun 5, 26, 27 ve 30/2. maddelerinde, kadastro tesbit tarihinden önce dava konusu olan taşınmaz bölümleri hakkında ne gibi işlem yapılacağı gösterilmiştir. Orman Yönetiminin 30 günlük kısmî ilân süresi içinde orman kadastrosuna itiraz davası açması nedeniyle dava konusu taşınmazlar hakkında malik hanesi ve niteliği açık bırakılmak suretiyle tesbit tutanağı düzenlendiğine göre, 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, tesbit tutanağında yazılı hak sahiplerinin 3402 Sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince gösterecekleri delillerle mahkemece re"sen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmaz bölümlerinin gerçek hak sahibi ya da sahipleri adına tesbit ve tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kısmen davalı olmadıkları gerekçesiyle araştırma yapılmaksızın tutanağın edinme nedeninde ismi geçen kişi adına tesciline karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
    Orman sınırlandırması yapılmayan veya sınırlandırmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukukî durumunun 3116, 4785, 5658, 6831 sayılı kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Kanun, sadece hangi nitelikteki taşınmazların devlet ormanı sayılacağını göstermiş ve devlet ormanlarının kadastrosunun yapılmasını öngörmüştür. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince, aynı Kanunun 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanun ile iadeye tâbi tutulmuş; iadenin koşulları aynı Kanunda gösterilmiştir.
    Bu nedenle mahkemece, çekişmeli taşınmazın tamamına yönelik olarak, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman yüksek mühendisi veya mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip,
    onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler yardımıyla yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri
    üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, tescile karar verilecek gerçek kişi yanında, (murisler) yönünden de aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; dahili davalı ..."in 192 ada 9 parselin (B) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının REDDİNE ,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile 192 ada (A), (C) ve (Y) harfli bölümler yönünden hükmün BOZULMASINA,
    davacı ... Yönetiminin yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine 07/04/2014 günü oy birliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi