16. Hukuk Dairesi 2014/574 E. , 2014/1436 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KELES KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/06/2013
NUMARASI : 2013/3-2013/11
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında D..Köyü 206 ada 2 parsel sayılı 5.332,68 ve 206 ada 3 parsel sayılı 3.880,72 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, aynı tapu kaydı nedeniyle ve tamamı 192 hisse hesabıyla 48 hissesi Zeynep Salır, 33"er hissesi Ş..A.. ve A..E..S.., 9"ar hissesi İ..S.., Ş.. S.., Kamile, Emine ve diğer Emine, 33 hissesi elbirliği mülkiyet olarak Eyyüp, Fatma, Firdevs adlarına tespit edilmiştir. Davacılar, harici satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlar, yargılama sırasında 206 ada 3 sayılı parsel yönünden vergi kaydına da dayanmışlardır. Mahkemece, usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 206 ada 3 sayılı parselin tespit gibi tesciline,206 ada 2 sayılı parselin fen bilirkişisinin 22.05.2013 tarihli raporu ve ekli krokisinde (K) harfi ile gösterilen 481,29 metrekarelik kısmının aynı parsel numarası ile, (G) harfi ile gösterilen 473,41 metrekarelik kısmın aynı adanın son parsel numarası verilerek tespit gibi tesciline, (H) harfi ile gösterilen 1.692,67 m2"lik bölümü ile (L) harfi ile gösterilen 2.684,24 m2"lik bölümünün aynı ada son parsel numaraları ile davacıların miras payı oranında adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar ile davalı M.. A.. tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı ve davalının 206 ada 2 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazları yönünden; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, kadastro hakimi infazı kabil sicil oluşturacak şekilde tescil hükmü kurmak zorundadır. Ne var ki, Mahkemece, dava konusu taşınmazın hükme dayanak yapılan fen bilirkişisi raporunda (L) ve (H) harfleri ile gösterilen bölümlerinde lehine tescil kararı verilen davacıların isimleri ve payları belirtilmediği gibi (K) ve (G) ile gösterilen bölümler yönünden de tespit maliki olan davalıların isimleri ve payları belirtilmemiştir. Kararın bu şekilde infazı mümkün bulunmamaktadır. Hal böyle olunca sözü edilen bölümlerde lehine tescil kararı verilen davacı ve davalıların isimleri ile paylarını duraksamaya yer vermeyecek şekilde gösteren infazı kabil hüküm kurulması gerekir. Mahkemece bu yön göz ardı edilecek şekilde yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA,
2- Davacıların 206 ada 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, davacıların dayandığı 193 tahrir nolu vergi kaydının dava dışı 206 ada 4 sayılı parseli kapsadığı, her iki parsel bir bütün halinde ise de 3 sayılı parselin yol ve kayalık sınırı itibarı ile gayrı sabit sınırlı olan vergi kaydının miktar fazlasını oluşturduğu, taşınmazın sınırında orman olması nedeniyle miktar fazlasının edinilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dava konusu taşınmazın tespite esas alınan tapu kaydının kapsamında kaldığı kanıtlanamadığına ve davada Hazine taraf olmayıp, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarından kadastro tespit gününe kadar davacı tarafın zilyet olduğu anlaşıldığına göre 206 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabülüne karar verilmesi gerektiğinin göz ardı edilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı M.. A.. ve davacı Y.. D.."a iadesine, 18.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.