Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15741
Karar No: 2018/552
Karar Tarihi: 12.02.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/15741 Esas 2018/552 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı banka, müşterisi olan Veysi Özcan'ın kefil olarak imzaladığı kredi kartı üyelik sözleşmesine dayanarak borçlu olduğu gerekçesiyle icra takibi başlatmıştır. Davacı kefil ise sözleşmenin geçersiz olduğunu, kefalet miktarının belirtilmediğini, asıl borçluya başvurulmadan kefile başvurulamayacağı kuralının ihlal edildiğini belirterek borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Mahkeme yapılan yargılama sonucunda, asıl borçlunun takip edilmeden doğrudan kefile icra takibi başlatılmasının hukuksuz olduğu gerekçesiyle davacının talebini kabul etmiştir. Ancak, mahkemenin uyguladığı yasa 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun olması gerekirken, somut olayda özel bir yasa olan 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, hükmün gerekçesi düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 24/son maddesi, adi kefalet hükümlerini düzenlemektedir. Borçlu takip edildikten sonra kefile başvurulması gerektiği belirtilmektedir.
19. Hukuk Dairesi         2016/15741 E.  ,  2018/552 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı banka tarafından müvekkilinin kefil sıfatı ile imzalamış olduğu kredi kartı üyelik sözleşmesine istinaden borçlu olduğu gerekçesiyle, asıl borçlu yanında icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak kredi kartı sözleşmesinin geçersiz olduğunu, sözleşmede kefalet miktarı belirtilmediğinden müvekkilinin borçtan sorumlu tutulamayacağını, ayrıca davalı tarafından asıl borçluya başvurulmadan kefile başvurulamayacağı kuralının da ihlal edildiğini, davalının asıl borçluya karşı daha önce yapmış olduğu bir icra takibinin bulunmadığını, alacağın müvekkili yönünden zamanaşımına uğradığını, takibin bu nedenlerle geçersiz olduğunu belirterek, borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının kredi kartını kullanan Veysi Özcan"ın imzalamış olduğu sözleşmede kefil olduğunu, sözleşmeye ek olarak davacının imzaladığı garanti taahhütnamesi ile limitle bağlı olmaksızın kefilliği kabul ettiğini, sözleşmenin, yapıldığı tarihte yürürlükte olan hükümlere uygun olduğunu, zamanaşımının 20 yıl olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre; alacaklı tarafın öncelikle asıl borçluyu takip ederek yapılan işlemin semeresiz kalması halinde kefile yönelmesi gerektiği, dosyada mevcut takip dosyasına göre borçlu ile birlikte doğrudan davacı kefil hakkında da icra takibi başlatıldığı, ilgili yasal şartın yerine getirilmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davalı ile dava dışı ... arasında düzenlenen kredi kartı üyelik sözleşmesinin davacı "Garanti Taahhütnamesi" başlıklı kısmını imzalamıştır. Bu durumda uyuşmazlığın, Borçlar Kanunu 110. maddesinde düzenlenen 3. kişinin fiilini taahhüt niteliğindeki garanti sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Garanti sözleşmesinde kefalette olduğu gibi limit belirleme koşulu bulunmamakta ise de belirsizliğin garantisi de olmaz. Bir başka deyimle sözleşme kurulduğu anda garanti edenin neyi garanti ettiğini bilmesi ya da bunu belirlemeye elverişli bilgilerin sözleşmede yer alması gerekir. Sözleşmede herhangi bir limit bulunmamaktadır.
    Somut olayda hesabın kat tarihinin 13.06.2001 olduğu ve sözleşmenin de bu tarihten önce düzenlendiği anlaşılmakla mahkemenin somut olayda uygulama yeri bulunmayan 4077 sayılı yasaya göre karar vermesi doğru değildir.
    Diğer yandan kabul şekliyle de uyuşmazlık kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanmış olduğu dikkate alınarak özel yasa olan 5464 Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun uygulanması gerektiğinden 24/son maddesindeki adi kefalete ilişkin hükümlerin gözetilmemesi de uygun değildir. Bu durumda davanın açıklanan gerekçelerle kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsiz ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın gerekçesi düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesi düzeltilerek ONANMASINA, 12/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi