22. Hukuk Dairesi 2017/20846 E. , 2019/5276 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının iş akdine haklı nedenle son verdiğini öne sürerek kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı ve dört aylık ücaret tutarında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi sebeple o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı ilamı gereğince bozma sebebidir.
Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar, esas karar olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 298/2.maddesi gereğince sonradan yazılan gerekçeli kararın bu karara aykırı olmaması gerekir.
Ayrıca, hükmün tashihi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 304. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre tashih ancak hükümdeki yazı ve hesap hataları diğeri benzeri açık hatalar için mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, davacı taraf, dava dilekçesinde kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağı taleplerinin yanı sıra, 4857 sayılı yasanın 21 ve 22. Maddesi uyarınca en az 4 aylık ücreti tutarında tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece, 09.09.2015 günlü oturumda tefhim edilen kısa kararda ""davanın kabulüne"" karar verilerek kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağı hüküm altına alınmıştır. 4 aylık ücret tutarında tazminat talebine yönelik ise olumlu-olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise, kısa kararda sehven hüküm kurulmadığı belirtilerek ""davanın kısmen kabulüne"" karar verilmiş ve 4 aylık ücret tutarında tazminat talebi reddedilmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere, kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulmuş olmakla, bu husus başlı başına bozma nedenidir. Konuyla ilgili gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 07.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.