Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20657
Karar No: 2016/22182
Karar Tarihi: 03.10.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/20657 Esas 2016/22182 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/20657 E.  ,  2016/22182 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı vekili, ... tarafından, davalı sendikanın müvekkiline ait işyeri/işletmede yetkili olduğu yönünde yapılan tespitin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkili üniversitenin ... Daire Başkanlığı"na bağlı iktisadi işletmeler müdürlüğünde çalışan işçilere ilişkin olarak davalı sendika tarafından yapılan başvuru üzerine ... Bakanlığınca toplam çalışan işçi sayısının 325 olduğu, sendika üye sayısının ise 172 olduğu gösterilerek sendikanın yetkili olduğunun tespit edildiğini, ... Üniversitesinin eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren, 5018 sayılı yasaya tabi özel bütçeli bir devlet kuruluşu olduğunu, üniversitenin her bir biriminin ayrı tüzel kişiliği bulunmadığını, tüm birimlerin ... adı altında tek bir tüzel kişiliğe bağlı olduğunu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 41. maddesi ve bu Kanuna göre çıkarılan “Toplu İş Sözleşmesi Yetki Tespiti ile Grev Oylaması Hakkında Yönetmeliğin” 4. maddesine göre bir işyerinde yetkili sendika olma koşulunun “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan isçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde farkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir” hükmü ile düzenlendiğini, itiraza konu yetki tespitine konu olan üniversite ... Daire Başkanlığına bağlı iktisadi işletmeler müdürlüğüne bağlı olarak birçok işletmenin faaliyet gösterdiğini, ayrıca üniversite bünyesinde ayrı tüzel kişiliğe sahip olmayan birçok fakülte ve idari birimde işçi çalıştığını, dolayısıyla üniversitenin tek bir işyeri değil, birden çok işyerinden oluşan bir işletme olarak değerlendirilmesi gerektiğini, üniversitenin işletme olarak değerlendirilmesi durumunda, ilgili sendikanın gerekli sayıda üyeye sahip olmadığını ileri sürerek ... Bakanlığının 27.07.2015 tarihli yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    Toplu iş sözleşmesi yetkisi, toplu iş sözleşmesi ehliyetine sahip kuruluş veya kişinin belli bir toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için Kanunun aradığı niteliğe sahip olmasını gösterir.(GÜNAY, Cevdet İlhan: İş Hukuku Yeni İş Yasaları, ..., 2013, s. 942.)
    6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun “Yetki” başlıklı 41. maddesinin birinci fıkrasına göre “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
    6356 sayılı Kanun"un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” başlıklı 42. maddesine göre ise “Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir. Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir. İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir. Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde ... Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz…”
    Yine aynı Kanun"un “Yetki İtirazı” başlıklı 43. maddesine göre de, “Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir. İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde üçünden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz. İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve karar temyiz edildiği takdirde Yargıtay tarafından on beş gün içinde kesin olarak karara bağlanır. 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde üçünü üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır. İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
    Diğer taraftan 6356 sayılı Kanun’un 34. maddesinin ikinci fıkrasında, bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde, toplu iş sözleşmesinin ancak işletme düzeyinde yapılabileceği ifade edilmiştir. Belirtilen düzenleme emredici nitelikte olup, kamu düzenine ilişkindir. (CANBOLAT, Talat: Toplu İş Sözleşmesinin Düzeyi ve Türleri, ... 2013, s.128 - DOĞAN YENİSEY, Kübra: İş Hukukunda İşyeri ve İşletme, ... 2007, s.344) Dairemizin uygulaması da, işletme toplu iş sözleşmesine ilişkin hükmün kamu düzenine ilişkin olduğu yönündedir. (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 2013/15050 esas, 2013/15221 karar sayılı ilâmı)
    İnceleme konusu davada, 27.07.2015 tarih ve 16171 sayılı yetki tespiti ile ... Bakanlığınca, “... Üniversitesi Sağlık, Kültür, Spor ve Daire Başkanlığı İktisadi İşletmesi” işyerinde, 22.07.2015 başvuru tarihi itibariyle 325 işçi çalıştığı ve davalı işçi sendikasının üye sayısının 172 olduğu ve buna göre gerekli çoğunluğu sağlayan davalı sendikanın yetkili olduğu tespit edilmiştir. Yetki tespiti işlem dosyasından, Bakanlıkça, üniversiteye ait sadece (9200.1104303) sicil numaralı birim nazara alınarak sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
    Davacı vekili tarafından yetki tespitine karşı ileri sürülen itiraz, üniversiteye bağlı diğer birimlerin de nazara alınması gerektiğine ilişkindir. Bu noktada, işyeri kavramı ile niteliklerine değinmek gerekmektedir.
    6356 sayılı Kanun"un 2. maddesinin üçüncü fıkrasında işyeri kavramı yönünden 4857 sayılı Kanun"a atıf yapılmıştır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 2. maddesinin gerekçesinde, işyeri, teknik bir amaca, diğer bir deyişle mal ve hizmet üretimine yönelik ve değişik unsurlardan meydana gelen bir birim olarak belirtilmiştir. İşyerinin sınırlarının saptanmasında “işyerine bağlı yerler” ile “eklentiler” ve “araçların” bir birim kapsamında oldukları belirtildikten sonra özellikle bir işyerinin mal ve hizmet üretimi için ayrı bir alanı da kullanması halinde bunların tek işyeri mi yoksa birbirinden bağımsız işyerleri mi sayılacağı konusunda “amaçta birlik”, aynı teknik amaca bağlı olarak üretimde bulunma, nitelik yönünden bağlılık ile “yönetimde birlik”, aynı yönetim altında örgütlenmiş olma şartlarının aranacağı düzenlenmiştir. Öte yandan, teknolojik ve ekonomik gelişmeler doğrultusunda, bir işyeri çerçevesinde mal ve hizmet üretimi, pazarlama ve müşterilere sunum hususlarının çok yönlü bir yapısal değişikliği gerektirmesi sebebiyle, bir işyerinin amacının gerçekleşmesinde işlerin görülmesi işyerinin kurulu bulunduğu “yerin” dışına taşmış, özellikle “iş organizasyonu” içerisinde, işyeri niteliğinde olmayan irtibat bürolarına veya yurt genelinde veya ilin içinde işlerin yürütüldüğü örgütlenmeye kadar genişletmek ihtiyacı duyulmuştur. Bu bağlamda 4857 sayılı Kanun"un 2. maddesinde “İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür.” hükmü düzenlenmiştir.
    Bu açıklamalar ışında belirtmek gerekir ki, tespit konusu üniversitenin tamamı tek bir işyeri olarak kabul edilmeli ve bu esasa göre değerlendirme yapılmalıdır. Bu anlamda olmak üzere, üniversiteye bağlı birimlerde çalışan toplam işçi sayısı tespit edilmeli ve bu suretle sendikanın yarıdan fazla çoğunluğu sağlayıp sağlamadığı belirlenmelidir. Ancak bu hususta mahkemece yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır.
    Öncelikle ifade etmek gerekir ki, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu"nun ek 29. maddesi kapsamında üniversite bünyesinde çalışan öğrencilerin ve 657 sayılı Kanun"un 4/B maddesi kapsamında çalışanların nazara alınmaması isabetlidir. Bununla birlikte, işyerinde çalışan işçi sayısının ise duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti gerekmektedir.
    Somut olayda, mahkemece, davacı vekilinin itirazında ileri sürülen vizeye tabi olarak çalışan 14 geçici işçi yönünden bir araştırma yapılmadığı gibi, emekli olduktan sonra çalışmaya devam ettiği ileri sürülen 15 işçi yönünden de gerekli araştırma yapılmamıştır. Diğer taraftan, (8542.0077361) sicil numaralı birimde çalıştığı gözüken 44 kişinin statüsü de dosya kapsamından anlaşılamadığından işçi sayısının belirlenmesinde nazara alınıp alınamayacağı değerlendirilmemiştir. Mahkemece anılan hususlarda gerekli araştırma yapılarak, tek bir işyeri sayılması gereken üniversitede başvuru tarihinde çalışan işçi sayısı duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.10.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi