Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6750
Karar No: 2019/5279
Karar Tarihi: 07.03.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/6750 Esas 2019/5279 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/6750 E.  ,  2019/5279 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalı kurum bünyesinde 15.03.1989 tarihinde çalışmaya başladığını, son olarak davalı kuruma bağlı ... Orman İşletme Müdürlüğünde çalışmakta iken 14.08.2011 tarihinde emekli olduğunu, davacının ... İş ve diğer sözleşmeleri imzalayan ... Sendikası üyesi olduğunu, davacının şoför olarak sürekli işletme dışı görevlendirmelerinde çalıştığını, sabah başlayan mesaisinin 23:00 hatta 24:00 lere kadar devam ettiğini, bazı dönemler şehir dışı görevlendirmelerinde dönüş dahi yapılmaksızın birkaç gün görevlendirildiği yerlerde çalıştığını, makam şoförü olarak ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de çalıştığını ancak ücretlerinin ödenmediğini öne sürerek fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının belirsiz alacak ve tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddedilmesi gerektiğini, davacının 15.03.1989 tarihinde geçici statüsünde davalı kurum bünyesinde çalışmaya başladığını, 19.10.2007 tarihinde kalifiye işçi unvanında sürekli işçi kadrosuna atamasının yapıldığını, 11.08.2011 tarihinde emekli olduğunu, davacının hafta sonu ve bayramlarda tatil hakkını kullandığını, fazla mesai olarak nitelendirilebilecek çalışmasının olmadığını öne sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Taraflar arasında davacı işçinin fazla çalışması olup olmadığı ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
    İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
    Aynı ispat kuralları ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı için de geçerlidir.
    Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı işveren tarafından dosyaya araç görev emri sunulan günler için günlük mesai süresinin aşımına göre fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanmış; dini bayramlar dışında ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma olduğu kabul edilmiştir. Mahkemece bu rapora itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Ne var ki; bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli değildir.
    Öncelikle, dosya içerisinde bilirkişi raporunda incelemeye tabi tutulduğu belirtilen araç görev emirlerine rastlanılmamıştır. Mahkemece dosyaya celbi ile yargılamaya devam edilmesi gerekmektedir.
    Öte yandan, araç görev emri bulunan günde mesai süresini aşan çalışmanın doğrudan fazla çalışma olduğu kabulü ile hesaplama yapılması hatalıdır. Bilirkişinin yapmış olduğu hesaplama denetime elverişli de değildir. Fazla çalışmanın haftalık olarak hesabı zorunludur. Davalı işveren yazısına göre, işyerinde normal mesainin haftanın beş günü 8.30-18.30 arası olduğu, bir saat ara dinlenme ile günde 9 saat çalışma olduğu kabul edilmiştir. Şu halde, örneğin bir taşıt görev emrinde, davacının kullandığı aracın 6.30da çıkış yaptığı, 19.45 de giriş yaptığı yazılı ise,o hafta için haftalık fazla çalışma hesaplanırken araç görev emri bulunmayan günler için günlük fiili çalışma süresi 9 saat, araç görev emri bulunan günler için ise araç görev emrindeki süreler günlük çalışma süresine uygun ara dinlenme süresi düşülerek dikkate alınmalıdır. Mesaiden önce örneğin 6.30"da göreve gidilmiş ise araç görev emrindeki bu göreve gidiş saati, mesai içinde örneğin 11.00 de göreve gidilmiş ise mesai başlangıcı olan 8.30; mesaiden sonra dönüş saati örneğin 19.45 yazılı ise mesai bitimi o gün için 19.45, dönüş saati mesai bitimi öncesi örneğin 17.30 ise mesai bitim saati olarak 18.30 kabul edilmelidir. Bu şekilde yapılacak hesaplama; uyuşmazlık konusu döneme ait her hafta için ayrı ayrı ve denetimi mümkün şekilde hazırlanacak bir tablo ile bilirkişi raporunda gösterilmelidir.
    Ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı ise sadece işyeri kayıtları ile çalışma tespit edilen günler için hesaplanmalıdır.
    Belirtilen hususları kapsayan denetime elverişli rapor hazırlandıktan sonra bu alacakların karşılığının Toplu İş Sözleşmesine uygun şekilde ödenip ödenmediği belirlenmeli davalı yararına oluşan usuli kazanılmış haklar da gözetilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
    4- Taraflar arasında fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına uygulanacak faizin başlangıç tarihi ve uygulanması gereken faizin türü de uyuşmazlık konusudur.
    01.01.2003-31.12.2004 tarihleri arasında yürürlükte bulunan 14. dönem Toplu İş Sözleşmesinin 18. maddesinde, haftalık çalışma süresinin 45 saat olduğu, 5 gün çalışılan işyerlerinde günlük 9 saat; 6 gün çalışılan işyerlerinde günde 7.5 saat üzerinden çalışma düzenini işverenin belirleyeceği; 19. maddesinde, iş süresinden sayılan haller; 22. maddesinin A bendinde, fazla çalışma yapılırsa karşılığı ücretin %75 zamlı ödeneceği, C bendinde ise ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılır ise çalışılmasa da ödenmesi gereken ücret dahil toplam 3 yevmiye ödeneceği kararlaştırılmıştır. Aynı yönde düzenlemelere 1.1.2005 - 31.12.2007 yürürlük süreli 1. dönem, 1.1.2008-31.12.2010 yürürlük süreli 2. dönem, 1.1.2011 - 31.12.2012 yürürlük süreli Toplu İş Sözleşmelerinde de yer verilmiştir.
    Mülga 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunun 61.maddesi ve 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 53. maddesinin 2. fıkrasında, “Toplu iş sözleşmesine dayanan eda davalarında temerrüt tarihinden itibaren, işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır "" şeklinde kurala yer verilerek uygulanması gereken faiz türü belirtilmiştir.
    4857 sayılı İş Kanununun 41 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, fazla çalışma saat ücreti, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlasıdır. İşçiye fazla çalışma yaptığı saatler için normal çalışma ücreti ödenmişse, sadece kalan yüzde elli kısmı ödenir.
    4857 sayılı İş Kanununun 47 nci maddesinde, Kanunun kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise, ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücretin ödenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
    Somut uyuşmazlıkta, hüküm altına alınan fazla çalışma ücreti alacağının tamamının Toplu İş Sözleşmesinden doğan istekler olmadığı gözardı edilmiştir. 4857 sayılı Yasa"nın az yukarıda belirtilen 41 ve 47. maddelerine göre, fazla çalışma karşılığı ücretin %50 zamlı ödenmesi, ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmalar karşılığı çalışılmasa da ödenmesi gereken ücret dahil iki yevmiye ödenmesi, kanun gereğidir. Açıklanan nedenle, sözü edilen alacakların kanun gereği hesaplanan kısmına kanunda belirtilen faiz türünün, Toplu İş Sözleşmesindeki düzenleme nedeniyle kanunda belirtilen hesaplama yöntemini aşan kısmına (fazla çalışma alacağı için %25, ulusal bayram ve genel tatil için 1 yevmiye) ise işletme kredilerine uygulanan en yüksek faizin uygulanması gerekmektedir.
    14. dönem ve 1. dönem Toplu İş Sözleşmesilerinin 55. maddesinde ve 2. dönem Toplu İş Sözleşmesinin 53. maddesinde" ücretin en geç ayda bir olmak üzere işledikten sonra her ayın 14"ünü takip eden en geç 3 gün içinde ödenmesi gerektiği"" gerektiği belirtilmiş ise de, fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil günleri için ayrı bir ödeme tarihi belirlenmemiştir. Bu nedenle fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir. Mahkemece infazda tereddüt yaratacak şekilde ""bilirkişi raporunda belirtilen temerüt tarihlerinden itibaren"" faiz yürütülmesine karar verilmesi, hüküm yerinde açıkça faizin dava ve ıslah tarihinden yürütülmemesi de ayrıca hatalı bulunmuştur.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, 07.03.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi