20. Hukuk Dairesi 2019/2573 E. , 2019/4356 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
ASLİ MÜDAHİL : Orman Yönetimi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 2009 yılında yapılan kadastro sırasında ... köyü 164 ada 5, 165 ada 5 ve 6, 168 ada 1, 169 ada 10, 170 ada 2 ve 4, 171 ada 3, 5 ve 7, 172 ada 3, 8, 16, 26, 27, 30, 31 ve 32, 174 ada 5, 15 ve 47, 175 ada 5, 176 ada 2 ve 14, 177 ada 2, 178 ada 1 ve 8, 179 ada 4, 182 ada 8, 22, 27 ve 39, 183 ada 3 ve 184 ada 8 parsel sayılı taşınmazlar sırasıyla 937,89 m², 1.134,68 m², 418,41 m²,1.969,72 m², 542,45 m², 419,94 m², 611,92 m², 1.057,89 m², 368,57 m², 2.184,01 m², 168,51 m², 1.038,93 m², 496,56 m², 334,35 m², 408,83 m², 443,98 m², 278,16 m², 491,80 m², 738,61 m², 2.074,11 m², 345,72 m², 358,41 m², 124,77 m², 203,97 m², 340,49 m², 956,47 m², 596,24 m², 381,36 m², 1.448,32 m², 505,58 m², 1.536,07 m², 978,51 m², 562,51 m² ve 1.075,86 m² yüzölçümleri ile tarla ve arsa vasfıyla belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dava dışı ... (tarafların murisi) adına tespit edilmiş, tespite... tarafından itiraz edilmesi üzerine kadastro komisyonunun 11/06/2009 tarihli kararıyla itirazı kabul edilerek taşınmazların eşi davalı ... adına tespit edilmesine karar verilmiştir. Davacılar söz konusu parseller ile birlikte aynı yer 176 ada 16 ve 184 ada 44 parsel sayılı taşınmazlarda davalının hak sahibi olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına gerçekleştiğinden bahisle dava açmışlar, yargılama sırasında Orman Yönetimi 168 ada 1, 169 ada 10, 170 ada 2, 171 ada 5, 174 ada 47, 182 ada 22, 39 ve 183 ada 3 sayılı parseller yönünden davaya müdahale talebinde bulunmuş ve taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tescilini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne; 168 ada 1, 169 ada 10, 170 ada 2, 171 ada 5, 174 ada 47, 182 ada 22, 39 ve 183 ada 3 sayılı parseller yününden Orman Yönetimi tarafından açılan davanın kabulüne, taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 184 ada 44 sayılı parsel yönünden açılan dava hakkında dava konusu köyde böyle bir parsel bulunmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, geriye kalan dava konusu parsellerin ise kadastro tespitlerinin iptali ile 1 hissesi davacı ..., 1 hissesi davacı ..., 2 hissesi davacı ... ve 2 hissesi de davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Yörede orman kadastrosu 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümlerine göre yapılmıştır.
1) Davalı vekilinin dava konusu 168 ada 1, 169 ada 10, 170 ada 2, 171 ada 5, 174 ada 47, 182 ada 22, 39 ve 183 ada 3 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazları bakımından;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada temyize konu çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
2) Davalı vekilinin dava konusu diğer parsellere yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, mahalli bilirkişiler, tespit bilirkilşileri ve tanık beyanlarına göre itirazlı yerlerin kök muristen geldiği ve kök muristen gelen yerlerin tamamı muristen ..."a intikal etmiş ondan da noterde düzenlenen vekaletname ile gelini ..."a intikal ettirildiği kök murisin ve murisin diğer mirasçılarının dededen ve babadan kalan kullandıkları yerleri olmadığı noterde düzenlenen vekalet de her ne kadar satıştan bahsedilmiş ise de murise ödenen her hangi bedel, değer mevcut olmadığı, Bu durumda muris muvazası nedenine dayanıldığının kabulü mümkün olduğu gerekçesiyle davacılar ..., ... ve ..."ın davalarının kısmen kabul ile dava konusu 164 ada 5, 165 ada 5 ve 6 , 170 ada 4, 171 ada 3 ve 7, 172 ada 3, 8, 16, 26, 27, 30, 31 ve 32, 174 ada 5 ve 15, 175 ada 5, 175 ada 2 ve 14, 177 ada 2, 178 ada 1 ve 8, 179 ada 4, 182 ada 8 ve 27, 184 ada 8 sayılı parsellerin tespitlerinin iptalleri ile itirazlı parsellerin her biri için ayrı ayrı tamamı 6 hisse kabul edilerek 1 hisse Hüseyin oğlu ... adına, 1 hisse Hüseyin oğlu ... adına, 2 hisse Ali oğlu ... adına, 2 hisse davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi doğru değildir.
Bilindiği ve 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, mirasbırakanın asıl amacı bağış olduğu halde, mirasçısından mal kaçırmak için tapu sicilinde satış göstermek suretiyle yaptığı temliklerde görünürdeki satış akti muvazaa nedeniyle, gizlenen bağış akti ise şekil noksanlığı yönünden geçersizdir.Ancak, tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlar, taşınır mal niteliğindedir ve zilyetlikten ibaret olan hakkın devri suretiyle yapılan elden bağışlama sözleşmeleri hiçbir biçim koşuluna bağlı değildir. Bu nedenle de gizlenerek yapılan bağışlama niteliğindeki tasarruf geçerlidir. Mirasbırakan tarafından tapusuz taşınmazların zilyetliğinin devri suretiyle gerçekleştirirken geçerli işlemlere karşı 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararının uygulama yeri yoktur.
Somut olaya gelince; ...’ın 31/07/2009 tarihli celsedeki imzalı beyanında kendisine ait çekişmeli taşınmazları torunu...’a verdiğini beyan etmiş. ... tarafından torunu...’a verilen vekaletneme ile ...’a (...’ın eşi) haricen devredilmesi nedeniyle ... adına kadastro tespitinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
3402 sayılı Kanunun 13/B-b maddesine göre, “Zilyet, taşınmaz malı, kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini, onların beyanı veya herhangi bir belge ile veya bilirkişi veyahut tanık sözleri ile ispat ettiğini ve ayrıca en az 10 yıl müddetle çekişmesiz aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu takdirde, zilyet adına, … tespit olunur.” hükmü gereğince ...’ın tapulu taşınmazlarının haricen satışı mümkün olup bu satışa hukuken değer verilmesi gerekmektedir.
Dava konusu taşınmazların tapusuz olduğunun kabulü halinde ise kadastro tespitinden önce mirasbırakan tarafından bağış biçiminde davalılara temlik edilen çekişme konusu taşınmazlar yönünden 01.04.1974 tarih, 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığı ve muris muvazaasına ilişkin iddianın dinlenemeyeceği gibi muris ...’ın iradesine değer verilmesi gerekeceği açıktır.
Bu nedenle mahkemece davalı dayanağı tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve varsa krokileri, dayanak tapu kayıtlarının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman bir harita mühendisi marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte; dayanak tapu kayıtlarının kapsamında kalan dava konusu yerler kesin olarak belirlenmeli, dayanak tapu kaydı kapsamında kalan dava konusu yerler bakımından 3402 sayılı Kanunun 13/B-b
maddesi koşulları oluşup oluşmadığı değerlendirilmeli, dayanak tapu kaydı kapsamında kalmayan yerler bakımından muris muvazaasına ilişkin iddianın dinlenemeyeceği de değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Ayrıca davacı ...’ın babası ...’ın sağ olduğu anlaşıldığından dedesinden kalan yerler için kendisinin dava açamayacağıda dikkate alınarak bir hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik incelemeye dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin dava konusu 168 ada 1, 169 ada 10, 170 ada 2, 171 ada 5, 174 ada 47, 182 ada 22, 39 ve 183 ada 3 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazları yönünden hükmün ONANMASINA,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin dava konusu diğer parsellere yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 24/06/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.