Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10225
Karar No: 2014/4310

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/10225 Esas 2014/4310 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/10225 E.  ,  2014/4310 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    DAVACILAR : ... mir. Mahir Karaisaoğlu ve Ark.

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı Yerel Mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 01.07.2013 gün ve 2012/13660-2013/ 7406 sayılı ilamıyla düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacılar ... ... ve arkadaşları tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... vekili, 14.06.2004 tarihli dilekçesiyle irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davalı Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan ... Köyü, ... ada ... ... parsel sayılı taşınmazların davalı Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ve müvekkili adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Müdahil ... Turizm Seyahat ve Yatırım A.Ş. vekili, 23.05.2006 tarihli harçlı dilekçesiyle; ... ada ... sayılı parselin TMK’nun 708 ve 711 ve devamı maddeleri gereğince müvekkil şirket adına tescili gerektiği iddiasıyla, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapusunun iptali ile davacı (müdahil davacı) adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazların tarım arazisi niteliğinde olmadıkları ve davacılar lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davacılar ve müdahilin davasının ayrı ayrı reddine karar verilmiş; hüküm, bir kısım davacı gerçek kişiler vekili ile davacılardan ... ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle, Dairece yargılama giderleri yönünden düzeltilerek onanmıştır. Bu kez; davacı gerçek kişiler tarafından kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapulu taşınmazlar hakkında, TMK"nın 713/2. maddesine dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp 08.05.1946 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 1974 - 1975 yıllarında yapılıp, ekip çalışmaları 16.04.1976 tarihinde ilân edilerek itirazsız yerlerde 16.04.1977 tarihinde kesinleşen, itirazlar üzerine komisyonca yapılan çalışmalarında 12.07.1977 tarihinde ilân edilerek 12.10.1978 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 1990 yılında yapılıp, 18.05.1990 tarihinde ilân edilen aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uygulaması mevcuttur.
    Mahkemece, 21.02.2011 günlü ziraat uzmanı bilirkişi raporuna göre çekişmeli parsellerin tarım arazisi niteliğinde olmadıkları, imar ve ihya koşulları ile davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davacıların davasının reddine karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; mahkemece çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadıkları yöntemince araştırılmamış, 08.12.2005, 14.04.2008 ve 21.02.2011 tarihli ziraatçı bilirkişi raporları arasındaki taşınmazların tarımsal özellik taşıyıp taşımadıkları yönündeki çelişkiler giderilmemiş, komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve dayanakları getirtilip çekişmeli yerleri sınır olarak nasıl nitelendirdikleri saptanmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulamaz.
    Bu nedenle; mahkemece öncelikle, kesinleşen orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde çalışmalarına ait tüm tutanaklar ve haritası, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, tesbit tutanaklarının düzenlendiği tarihten 15 veya 20 yıl önce çekilmiş hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan üretilmiş memleket haritası, topografik fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro haritaları, komşu parsellere ilişkin kadastro tesbit tutanak ve dayanakları ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazların tahdit hattına göre konumları duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmelidir.
    Yukarıda açıklanan araştırma sonucu taşınmazların kesinleşen Devlet Ormanlarının dışında kaldığının saptanması halinde, bu kez, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 veya 20 yıl önce çekilmiş hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan üretilmiş memleket haritası, topografik fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro haritaları ile ile komşu parsellere ilişkin kadastro tesbit tutanak ve dayanakları çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapıları, bitki örtüsü ve çevreleri incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ölçeğinin kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftasının ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftalarında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadıkları belirlenmeli, çekişmeli taşınmazların miktarı ve konumuna göre 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi gereğince orman içi açıklığı niteliğinde olup olmadıkları, orman içi açıklıklarının zilyetlikle kazanılamayacağı gözetilmeli; zilyetlikle kazanılacak kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadıkları yönünden ziraatçı bilirkişiden çelişkileri giderecek rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davacılar yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, (murisler) yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü dikkate alınarak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Anılan yönler gözetilmeden yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, Dairenin düzelterek onama gerekçesi de yanılgıya dayalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar ... ... ve müştereklerinin karar düzeltme isteminin KABULÜNE, Dairenin 01.07.2013 gün ve 2012/13660- 2013/7406 sayılı düzelterek onama kararının KALDIRILMASINA, 10.05.2011 gün ve 2004/469- 2011/627 sayılı Yerel Mahkeme kararının yukarıdaki gerekçe ile BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10.04.2014 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi