1. Hukuk Dairesi 2021/2752 E. , 2021/5597 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşüldü;
Dava; tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, ... İlçesi ... Köyü ... Mevkiinde bulunan ... ada ... perseldeki 357,50 m2 yüzölçümlü taşınmazın 05/02/1998 tarihinde müvekkil şirkete devrinin yapılarak tescil edildiğini, söz konusu taşınmazın yeni alınan tapu örneğinde 30/01/2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda şirkete ait ... ada ... parselde bulunan 357,50 m2"lik arsanın yüzölçümünün ...,71 m2"ye düşürüldüğünü, ..., ..., 6... nolu komşu parseller ve eski köprübaşı yolunu genişletmek suretiyle müvekkil şirketin arsasına girildiğini, tapuda davalılar adına olan kaydının iptali ile 357,50 m2 olarak davacı şirket adına tapuya tesciline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin karar, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 27/03/2014 tarih 2014/3158 Esas, 2014/3448 Karar sayılı ilamı ile "Mahkemece davacı dayanağı tapu kaydının yönleri itibariyle davaya konu taşınmazı kapsamadığı, ayrıca davacı tarafın zilyetlik ve mülkiyet iddiasının ispatlanamadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmadığı belirtilerek ,sağlıklı sonuca varılabilmesi için öncelikle davacının dayandığı 25.02.1998 tarih ve 1 nolu tapu kaydının oluşum belgeleri ile ... ada ... parsel sayılı taşınmaza uygulanan 03.11.1994 tarih ve 1 nolu, 12.10.1994 tarih ve ... nolu tapu kayıtları ile ... ada ... parsel sayılı taşınmaza uygulanan 08.03.1974 tarih ve 78 nolu tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavüllerinin ve varsa haritalarının ve tüm komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde ... kişilik yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve uzman bilirkişi huzuruyla keşif icra edilmesi, taşınmazların başında icra edilecek
keşif sırasında davacının dayandığı tapu kaydı ile çekişmeli taşınmazların dayanağı olan tüm tapu kayıtları ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup hudutlar mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmesi, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tesbiti için HMK"nın 31. madde uyarınca taraflara tanık dinletme imkanı sağlanması, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaret ettirilmesi, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan davaya konu edilen taşınmazların niteliği, intikali ve tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, bilirkişi ve tanık sözlerinin komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmesi, yargılama sırasında toplanan delillerin tutanakların edinme sebebi sütunundaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tesbit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilip aykırılığın giderilmesine çalışılması, beraberde götürülecek teknik bilirkişiye dayanak tapu kayıtlarının ve varsa haritalarının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmesi, davacı ve davalı tarafın dayanak tapu kayıtlarının çakıştığının belirlenmesi halinde önceki tarihli ve doğru temele dayanan tapu kaydına itibar edilmesi gerektiğinin göz önünde tutulması, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi" gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verilmiştir.
Ne var ki; dava ve cevap dilekçelerinin özeti, toplanan deliller ve Dairenin bozma kararına yer verilmesi dışında verilen kararın gerekçe içerdiğini söyleyebilme olanağı yoktur.
Anayasanın 141. maddesi hükmü gereği bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve 6100 sayılı HMK."nun 186. maddesine göre son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, aynı yasanın 297. maddesi uyarınca kararını gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 6100 sayılı HMK"nun 294. maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.
Hükmün sonuç bölümünde de istek sonuçlarından her biri hakkında taraflara yüklenen borç ve hakların birer birer açıkça şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde yazılması zorunludur.
Somut olayda, mahkemece, kurulan hükmün Anayasa ve Usul Yasasının değinilen hükümlerine uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, kararın gerekçe içermediği açık ve tartışmasız olup, davacı vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici .... maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.