1. Hukuk Dairesi 2021/2865 E. , 2021/5598 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAHİLİ DAVALILAR : HAYMANA BELEDİYE BAŞKANLIĞI V.D.
Taraflar arasında görülen dava tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Davacı ... vekili, irsen intikal, taksim, imar–ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak dava dilekçesinde sınırları gösterilen ve kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan 4 parça taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı Hazine davanın reddi gerektiğini savunmuş, taşınmazların Hazine adına tescilini talep etmiştir.
Haymana İlçesi Dereköy Mahallesi/Köyü çalışma alanında bulunan çekişmeli taşınmaz bölümleri 1950 yılında yapılan kadastro çalışmaları esnasında taşlık vasfıyla tespit dışı bırakılmıştır.
Davanın Fen bilirkişi raporunda (A), (B) ve (D) harfleri ile gösterilen kısımların kabulüne ilişkin verilen karar Dairece; "dava konusu taşınmaz bölümlerinin çevresinde bulunan 276, 277, 283, 284, 287 ve 289 parsellere ilişkin tapu kayıtları, kadastro tutanakları ile varsa dayanak tapu, vergi kaydı ile hükmen oluşmuş ise hüküm dosyaları, sınırda bulunan 278 parselin tespitine esas 1288 tarih 51 sayılı tapu kaydı ile tesciline esas hüküm dosyası ve 280 parsellerin tespitine esas Kasım 1934 tarih 18 sayılı tapu kaydının tüm tedavülleriyle birlikte getirtilmesi, ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi ve fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle dava tarihine göre 20-30 yıl öncesine ait iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle uzman bilirkişiler aracılığıyla taşınmaz başında uygulanmak suretiyle taşınmazın niteliği ve kullanım süresinin, kullanılmaya ne zaman başlandığının belirlenmesine çalışılması, tanık ve bilirkişi sözlerinin bilimsel esaslara göre hazırlanan uzman bilirkişi kurulu raporlarıyla denetlenmesi, taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihinin ayrı ayrı belirlenmesi, Davacı miras yoluyla intikal, taksim ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanmakta olduğundan davacı adına belgesiz araştırması yapılması, davanın kısmen reddine karar verilmiş olmasına karşılık Hazine vekilinin tescil isteği konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.774,58 metrekare, (B) harfi ile gösterilen 6.772,35 metrekare, (C) harfi ile gösterilen 6.151,71 metrekare ve (D) harfi ile gösterilen 1.791,68 metrekare yüzölçümlü taşınmaz bölümlerinin davacı ... adına tesciline karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, mahkemenin Yargıtay"ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğar. Diğer taraftan yerel mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu müessese; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir (09.05.1960 gün, 21/9 sayılı YİBK).
Somut olayda; bozma ilamına uyulmakla bu çerçevede araştırma ve inceleme yapılması gerekirken bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Şöyle ki,uyulmasına karar verilen bozma ilamında, taşınmaz üzerinde imar ihya işlemlerine başlandığı tarih ile tamalandığı tarih ve tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihinin ayrı ayrı tespit edilmesi gerektiği , davalı Hazine vekilinin tescil talebi hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gereğine değinildiği halde, taşınmaz bölümlerinin halen taşlık arazi niteliğini koruyup korumadığı, imar-ihya suretiyle elde edilip edilmediği, bu şekilde elde edilmiş ise imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıl süre ile ekonomik amaca uygun kullanım olup olmadığı hakkında yeterli araştırma yapılmamış; mahalli bilirkişi ve tanıkların taşınmaz bölümlerinin öncesi, kullanım durumu, zilyetlik mevcut ise bunun kim tarafından, ne zamandan beri ve ne şekilde sürdürüldüğü hususlarında somut olgulara dayalı ayrıntılı beyanları alınmamış; jeodezi uzmanı bilirkişisi tarafından tek bir hava fotoğrafı üzerinde inceleme yapılmak suretiyle hazırlanan ve yalnızca dava konusu taşınmaz bölümleri üzerinde tarımsal faaliyetin bulunduğu belirtilip, imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı hususunda ayrıntılı ve gerekçeli değerlendirme içermeyen beyanıyla yetinilmiş ve taşınmaz bölümünün imar planı kapsamında kalıp kalmadığı tereddütsüz biçimde belirlenmemiştir. Diğer taraftan mahkemenin önceki tarihli hükmünün davacı tarafça temyiz edilmeyerek davalı lehine usulü kazanılmış hak oluştuğu gözden kaçırılarak hüküm kurulmuştur.
Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, taşınmazın imar planı sınırları içinde kalıp kalmadığı, imar planı sınırları içinde kalıyorsa hangi yıl imar planı sınırları içine alındığı ve imar planının kesinleşip kesinleşmediği Haymana Belediye Başkanlığı ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığından sorularak, alınacak yazı cevabı ile tüm plan ve haritalar celp edilmeli, çekişmeli taşınmaza ait en eski tarihli ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmaz bölümlerinin bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre, taşınmazlarının dava tarihinden önce kesinleşmiş olan imar planı kapsamına bulunması halinde imar planının kesinleştiği tarihten, aksi takdirde dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı taktirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğü"nden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra, mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulu, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesinde kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kim tarafından ne zamandan beri ve ne şekilde kullanıldığı, öncesinin ne olduğu, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı ve böyle yerlerden ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi ve öncesinde tarla olarak kullanılıp kullanılmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki oluşması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; teknik bilirkişiden, keşfi takibe, bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli ayrıntılı rapor ve harita düzenlemesi istenilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümünün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, çekişmeli bölümünün imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulundan hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmaz bölümünün sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz bölümü üzerine imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; 3402 sayılı Kanun"un 17. maddesi göz önüne alınarak, taşınmaz imar planı kapsamında ise imar planının onay tarihinden önce, imar planı kapsamı dışındaysa dava tarihine kadar 3402 sayılı Yasa"nın 14. ve 17. maddesinde öngörülen koşulların davacı taraf yararına gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli , bozmadan sonra yapılan keşif ve sonrasında fen bilirkişi İhsan Günay tarafından düzenlenen harita ve raporda (A) harfi ile gösterilen 2.774,58 metrekare, (B) harfi ile gösterilen 6.772,35 metrekare, (C) harfi ile gösterilen 6.151,71 metrekare ve (D) harfi ile gösterilen 1.791,68 metrekare yüzölçümlü taşınmaz bölümlerinin davacı taraf adına tesciline karar verilmiş ise de, 27.04.2010 tarihli önceki günlü kararda çekişmeli taşınmazın yalnızca (A) harfi ile gösterilen 2.159,36 metrekare, (B) harfi ile gösterilen 8.100,90 metrekare, ve (D) harfi ile gösterilen 2.206,60 metrekare yüzölçümlü bölümlerinin davacı adına tesciline karar verildiği ve bu hükmün davacı tarafından temyiz edilmediği, hükmün davalılardan Hazine"nin temyizi üzerine yukarıda değinildiği üzere Dairemizce araştırma ve incelemeye yönelik olarak bozulduğu anlaşıldığından davacı tarafça önceki günlü hüküm temyiz edilmemekle davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu göz ardı edilmemeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kendisini vekille temsil ettiren Haymana Belediye Başkanlığı ve ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın davalı ... Belediye Başkanlığı ve ..."na ayrı ayrı iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.