1. Hukuk Dairesi 2021/2880 E. , 2021/5599 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVACILAR : ... V.D.
Dava tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, mevkii ve sınırlarını belirttiği taşınmazın, tapulama çalışmaları öncesinde davacının miras bırakanı babası tarafından dava dışı üçüncü kişiden satın alındığı halde, ... ..."nın yatak değiştirmesi sonucu anılan çayın yatağı içerisinde kalması nedeniyle tapulama çalışmaları sırasında tespit harici bırakıldığı, sonrasında ... ..."nın yeniden yatak değiştirmesi nedeniyle nizalı taşınmazın tarla vasfına dönüştüğünü açıklayarak uyuşmazlık konusu taşınmazın davacının miras bırakanı Mehmet Ayvaz adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm dairece "taraf teşkilinin sağlanmasına" yönelik bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne, raporda A harfi ile gösterilen 25.070,95 metrekare yüzölçümlü bölümün 1/6 şar pay ile davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne ilişkin karar Dairece " Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmak için yeterli olmadığı belirtilerek, öncelikle 4721 sayılı TMK"nın 713. maddesinde düzenlendiği şekli ile ilanların yapılması, akabinde komşu 125, 126, 127 ve 151 parsel sayılı taşınmazların dayanak belgelerinin getirtilmesi, dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının getirtilerek dosya arasına konulması,bundan sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ile birlikte ziraatçı bilirkişi, 3 jeolog bilirkişi ile 1 jeodezi veya fotogrametri uzmanından oluşacak bilirkişi heyetlerinin katılımı ile yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın dava tarihinden geriye doğru 20-25 yıl öncesinde kimler tarafından neye istinaden zilyet edildiğine ilişkin maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, taşınmazın dere yatağı olup olmadığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, bilirkişi ve tanık sözlerinin komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmesi, jeodezi veya fotogrametri uzmanından çekişmeli taşınmazın dava tarihine göre 15-20-25 yıl öncesine ait ve 3 ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak taşınmazın niteliği ile taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihinin ayrı ayrı saptanması, 3 jeolog bilirkişi kurulundan taşınmazın dere yatağı olup olmadığı ya da dereden kazanılıp kazanılmadığı, ziraat bilirkişisinden ise taşınmazın niteliği ve bitki örtüsüyle ilgili rapor alınması, uygulamada komşu parsel tutanak ve varsa dayanaklarından da yararlanılması, yerel bilirkişi ve tanık ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporuyla denetlenmesi, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi, ayrıca, hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa uyarınca büyükşehir belediyesi sınırları içerisindeki köylerin tüzel kişiliği kaldırılmış olmakla Beydağ Belediyesi ile ..."nın da davaya dahil edilmesi" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, 05.06.2009 tarihli fen bilirkişisi ve diğer teknik bilirkişilerin raporunda (A) harfi ile gösterilen 25.070,95 metrekare yüzölçümlü küçük ... çay yatağında tespit gören alanın davacılar adına 1/6 şar pay oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Ne var ki; TMK"nın 713/3. maddesi uyarınca bu nitelikteki davalarda husumetin yasal hasım konumundaki Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliğine yöneltilmesi zorunludur. DSİ Genel Müdürlüğünden gelen yazı cevabında ve jeodezi-fotogrametri bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın A ve B olarak gösterilen iki kısmının taşkın koruma ve kamulaştırma sınırı içerisinde kaldığı belirtilmesine rağmen DSİ ilgili kamu tüzel kişiliği olarak davaya dahil edilmemiştir. Bu nedenle taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Taraf teşkili sağlanmaksızın işin esası hakkında karar verilemez. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, işin esası yönünden yapılan araştırma ve inceleme de yetersizdir. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Her ne kadar bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece, hükme esas alınan fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde, davacı lehine, Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddesinde belirtilen zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de dosya içerisinde yer alan DSİ Genel Müdürlüğüne ait cevabi yazıda taşınmazın iki kısmının ıslah proje alanı içinde kaldığı ve büyük kesiminin taşkın sahası içinde olduğunun belirtilmiş olduğu, yine dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların çok yağış olduğu zamanlar taşkın olduğunu beyan ettikleri,davacı tanığı ...’in 2001 yılında nehrin taştığını, suyun dava konusu taşınmazın çok daha güneyine gittiğini hatırladığını beyan ettiği, buna karşılık jeoloji bilirkişi heyeti raporunda taşınmazın 1975 yılında dere yatağı özelliğini kaybettiği belirtilerek çelişki oluştuğu halde çelişki giderilmeden karar verilmiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle, DSİ Genel Müdürlüğü’nü yöntemine uygun şekilde davaya dahil etmek üzere davacı tarafa süre ve imkan tanınmalı, bu yolla taraf teşkili tamamlandıktan sonra dahili davalıdan savunma ve delilleri sorulup saptanmalı, dava konusu taşınmaz bölümüne ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğünün web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmaz bölümünün bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihi olan 2005 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü"nden getirtilerek dosya arasına konulmalı, DSİ Genel Müdürlüğünden kamulaştırmaya ilişkin tüm belgeler getirtilerek dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi-fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeoloji bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın dava tarihinden geriye doğru 20-25 yıl öncesinde kimler tarafından neye istinaden zilyet edildiğine ilişkin maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, taşınmazın dere yatağı olup olmadığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, jeodezi veya fotogrametri uzmanından çekişmeli taşınmazın dava tarihine göre 15-20-25 yıl öncesine ait ve 3 ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, dere yatağı niteliğinde olup olmadığını, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihyaya konu edilmişse ihyanın hangi tarihte bitirildiğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı;ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde, çekişmeli taşınmaz bölümünün toprak yapısını, eğimini, bitki desenini ve tarımsal niteliğini belirten, taşınmaz üzerinde bir zilyetlik mevcut ise zilyetliğin şeklini ve süresini, zilyetliğe ara verilip verilmediğini irdeleyen, taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeolog bilirkişi kurulundan ise, taşınmazın aktif dere yatağı niteliğinde olup olmadığı, dere yatağından kazanılıp kazanılmadığı ve derenin etki alanı içerisinde kalıp kalmadığı hususlarını bildirir, önceki raporları irdeler şekilde denetime açık, ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlenmesi istenilmeli; fen bilirkişisine, keşif ve uygulamayı denetlemeye, taşınmazların kadastro paftası ve DSİ tarafından yapılan taşkın koruma setlerinin ve kamulaştırma sınırlarını göstermeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli, yerel bilirkişi ve tanık ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporuyla denetlenmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek DSİ tarafından kamulaştırma yapılmış ise bu bölümler yönünden tescil hükmü kurulamayacağı da göz önüne alınarak karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.