Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2760
Karar No: 2014/4472

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/2760 Esas 2014/4472 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/2760 E.  ,  2014/4472 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli Kadastro Mahkemesi
    TARİHİ : 09/10/2013
    NUMARASI : 2008/700 - 2013/118

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı R.. C.. vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, asliye hukuk mahkemesine verdiği dava dilekçesinde; Kdz. Ereğli Noterliğinin 27.02.1973 tarih ve 3198 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış ve ferağ vekaletnamesi ile tarafların murisi Mustafa Ç..."ın D...Köyü sınırları dahilinde bulunan menkul ve gayrimenkullerinin tamamının yüzbin YTL karşılığında oğlu Halil Ç..."a sattığını, işlemin yapıldığı tarihte murisin temyiz kudretinden yoksun olması nedeniyle öncelikle işlemin iptalini talep ettiklerini, bu iddia kabul görmez ise murisin bu işleminin muvazaa nedeniyle iptalini, bu iddialarının da kabul görmemesi halinde ise tenkise karar verilmesini talep etmiştir.
    Yargılama sırasında yörede yapılan arazi kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmazlara D....Köyü ....ada 44, 119 ada 1, 120 ada 15, 124 ada 10 ve .....ada 6 parsel numarası verilerek haklarında kadastro tutanağı tutulmuş, davalı olmaları nedeniyle malik haneleri açık tutularak tutanak asılları kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
    Asliye hukuk mahkemesince çekişmeli taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı düzenlenmiş olması nedeniyle dosya kadastro mahkemesine devredilmiştir.
    Kadastro mahkemesince yapılan yargılama soncunda; davanın kısmen kabulüne kısmen redine, Muris Mustafa C..."ın Kdz. Ereği Noterliğinin 27.02.1973 tarih 3198 yevmiye nolu "Düzenleme şeklinde gayrimenkul satışı" sözleşmesinin .....ada 44 nolu parsel yönünden iptaline, diğer parseller yönünden geçerli sayılmasına; ....ada 44 sayılı parselin kadastro tesbitindeki niteliği ve miktarı ile davacı R.. C.. adına, ....ada 1, ... ada 15, 124 ada 10 ve ....ada 6 sayılı parselin kadastro tespitindeki niteliği ve miktarı ile davalı H.. C.. adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki, davacı vekilinin asliye hukuk mahkemesinde açtığı dava nedeniyle çekişmeli taşınmazların kadastro tutanakları 3402 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince malik hanesi açık bırakılmak suretiyle düzenlenmiştir. Hal böyle olunca; 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince kadastro hâkimi re’sen lüzum gördüğü delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlüdür. Çekişmeli taşınmazlar kısmen ormana sınır olduğundan husumetin Hazine ve Orman Yönetimine yaygınlaştırılması ve çekişmeli taşınmazların öncesi itibariyle orman sayılan yerlerden olup olmadığının araştırılması gerekmektedir.
    Ayrıca, mahkemece çekişmeli taşınmazların muris tarafından yapılan işlemin bağış niteliğinde olduğu, taşınmazların tapusuz olması nedeniyle teslim ile işlemin geçerli olacağı şeklindeki kabulünde isabetsizlik bulunmamakta ise de, çekişmeli taşınmazın teslim tarihi tam olarak belirlenmemiş olması nedeniyle bu yönde yapılan araştırma hüküm kurumaya yeterli değildir.
    Dosya içeriğinden, çekişmeli taşınmazların bulunduğu bölgede daha önce orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece, bu hususta araştırma yapılmamıştır. Bir yerde orman kadastrosu yapılmışsa, kural olarak: taşınmazın orman olup olmadığı, kesinleşmiş tahdit harita ve tutanaklarının uygulanmasıyla çözümlenir ise de, o yerde köy ya da belde sınırlarının tümünü kapsayan ve 4785 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak orman kadastrosunun yapılması halinde sağlıklı çözüme ulaştırır. Çünkü, 3116 sayılı Kanun sadece Devlet Ormanlarının kadastrosunun yapılması öngörülmüştür. Bu nedenle; 4785 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 13.07.1945 tarihinden önce yapılan sınırlandırmalar sonucu kesinleşen tahdit harita ve tutanakları sınır dışında kalan taşınmazların orman niteliğini ve hukukî durumu saptanamayacağından, çekişmeli taşınmazların orman olup olmadığının 4785 ve 5658 sayılı kanunlar ile 5.11.2003 gün 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 7. maddesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar hiçbir işleme lüzum olmaksızın devletleştirilmiştir. Devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanun ile iadeye tabi tutulmuş ve iade koşulları kanunda gösterilmiştir.
    Mahkemece, Hazine ve Orman Yönetimine husumet yaygınlaştırılıp taraf teşkili sağlandıktan sonra; öncelikle orman sınırlandırılması 4785 sayılı Kanun hükümleri nazara alınarak yapılmış ise, haritası uygulanmak suretiyle; sınırlandırma, 4785 sayılı Kanun hükümleri nazara alınmadan 3116 sayılı Kanuna göre yapılmış ve taşınmazlar, tahdit sınırları dışında kalıyor ise veya sınırlandırma hiç yapılmamışsa, memleket haritası, eski hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip; önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli yer ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, bu belgelerde taşınmazların ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmelidir.
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği; 27/02/1973 tarihinden sonra taşınmazların ortak muris tarafından zilyetliğinin devredilip devredilmediği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, gerçek kişiler yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3.7.2005 gün 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı R.. C.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/04/2014 günü oy birilği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi