(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/27946 E. , 2020/3981 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin Siirt İl Sağlık Müdürlüğü"ne ait 1 nolu Sağlık Ocağında hizmet alımı yapılan diğer davalı şirket nezdinde 02.10.2006 - 01.11.2010 yılları arası asgari ücret ile otomasyon görevlisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının hafta tatilinde çalışıp çalışmadığı ve bu itibarla hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
Hafta tatili günlerinde çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen hafta tatili alacağının ödendiği varsayılır.
Hafta tatili günlerinde çalışıldığının ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de hafta tatili alacağı olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında hafta tatili ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla hafta tatili günlerinde çalıştığını ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin hafta tatili çalışma günlerinin daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Hafta tatili günlerinde yapılan çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmidört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmidört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının haftanın beş günü saat 08.00-17.00 arası çalıştığı 1 saat ara dinlenme düşülerek haftalık 40 saat çalışma yaptığı 45 saati aşan çalışması olmadığı gerekçesi ile fazla çalışma ücret alacağı bulunmadığına ilişkin tespiti yerindedir. Ne var ki aynı raporda Sağlık ocaklarının cumartesi ve pazar günü kapalı olduğu tek davacı tanık tarafından cumartesi günü yarım gün enjeksiyon için çalışma yapıldığının beyan edildiği, tanık beyanına itibar edilmesi durumunda hafta tatili ücret alacağının hesaplandığı ve mahkemece bu hesaplamanın hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Kısaca davalı işyerinde haftanın 5 gününün iş günü olduğu ve Cumartesi günü çalışıldığında bu çalışmanın hafta tatili çalışması olduğu kabul edilerek hesaplama yapılan bilirkişi raporunda hafta tatili ücret alacağına ilişkin benimsenen bu hesaplama yöntemi hatalı olduğu gibi Yargıtay içtihatlarına da aykırıdır. Eğer bireysel veya toplu iş sözleşmesinde cumartesi gününün açıkça hafta tatili (akdi tatil) olduğu düzenlenmemişse o gününün işgünü sayılması gerektiği, davalı işyerinde ise toplu iş sözleşmesinin olmaması ve hafta sonları cumartesi gününe ilişkin çalışmanın hafta sonu çalışması olarak kabul edilip hafta tatili ücret alacağının kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, 02.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.