Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8040
Karar No: 2021/8423
Karar Tarihi: 16.06.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/8040 Esas 2021/8423 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/8040 E.  ,  2021/8423 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Ankara 8. İş Mahkemesi

    Dava, davacının hizmet süresinin tespiti ve ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı ve davalılardan Tasfiye Halinde ...Salonu İtriyat Spor Turz. Gıda İth. İhr. Tic. Ltd. Şti. Tasfiye Memuru ... ve Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı ve davalılardan Tasfiye Halinde ...Salonu İtriyat Spor Turz. Gıda İth. İhr. Tic. Ltd. Şti. Tasfiye Memuru ... ve Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı, dava ve beyan dilekçelerinde özetle, eşi ...’in 21.12.2008-23.01.2009 tarihleri arasında ... tarafından işletilen kuaför salonunda çalışmaya başladığını, 23.01.2009 tarihinde işe giderken kendi kullandığı araçla trafik kazası yaparak vefat ettiğini, çalıştığı süre içerisinde sigorta bildiriminin yapılmadığını, Kurumca, yeterli sigorta gün sayısı olmadığı için kendisine ve oğluna aylık bağlanmadığını, beyan etmiş, hizmet tespiti yapılmasına, eksik primlerin tamamlanarak kendisine ve oğluna dul ve yetim aylığı bağlanması yolunun açılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
    II- CEVAP:
    Davalılardan SGK vekili cevap dilekçesinde özetle, müteveffa ...’in toplam 148 prim ödeme gün sayısının bulunduğunu, diğer davalı işyeri tarafından hizmet bildirimi yapılmadığını, Kurum işleminin Yasaya uygun olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
    III- MAHKEME KARARI:
    A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesince “Davanın kısmen kabulüne,
    1-Davacının dul ve yetim aylığı talebinin koşulları oluşmadığının reddine,
    2-Davacı murisi ..."in 1119054 sicil nolu davalı ...salonu ltd şti yanında 21/12/2008-22/01/2009 tarihleri arasında hizmet akdiyle sürekli ve kesintisiz çalıştığının tespitine
    3-Davalı ..."nun aleyhine açılan davanın husumette hata nedeniyle reddine," karar verilmiştir.
    B- BAM KARARI
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince "Taraflar vekillerinin istinaf istemlerinin 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine, karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı asıl temyiz dilekçesinde özetle, aylık talebinin reddi üzerine yaptığı araştırmada, eşinin vergiye kayıtlı olduğu bir dönemin ve 18 ay askerlik yapmış olduğunun anlaşıldığını, askerlik borçlanması talebinde bulunduğunu, her iki sürenin davacının müteveffa eşinin hizmet süresinde değerlendirilmesi gerektiğini, ayrıca tanık beyanlarından da anlaşıldığı üzere eşinin davalı işyerinde 4 ay kadar çalıştığının belirlendiğini, kendisinin dava açarken çalışma başlangıcı tarihini net bilemediğini belirterek çalışılan gün sayısının yeniden belirlenmesi ve ölüm aylığı bağlanması gerektiğini ileri sürerek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    Feri müdahil Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle, yargılama aşamasında dile getirilen sebeplerle ve resen gözetilecek tüm sebeplerle, Kurumumuzca yapılan işlemlerde bir hata bulunmayıp, yersiz açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken ‘Davanın Kısmen Kabulüne’ dair verilen karar ve gerekçesi usul ve yasalara uygun olmadığını ileri sürerek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    Davalı Tasfiye Halinde Ltd.Şti vekili dilekçesinde özetle, ..."nu aşamada usul kurallarına aykırı biçimde birden davalı yapıldığını, İhya kararının kesinleşmediğini, müvekkil şirket yokluğundan yapılan tanık dinleme, bilirkişi incelemesi gibi hususların kabul edilmeyeceğini, "dava şartı yokluğu" nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini, kuaför-berber meslek erbapları arasında günü birlik yevmiyeci olarak çalışma usulü yaygın olduğundan birbirlerinin çalıştığı yerlerde ara sıra günlük olarak çalışmış olabilme ihtimalinin de bulunduğunu ileri sürerek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanun’un m. 86/9. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
    Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    6100 sayılı HMK m. 119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, m. 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
    Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
    Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
    HMK m. 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
    Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
    Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
    Somut olayda dinlenen tanık beyanlarının davacının iddiasını tam karşılamadığı, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin davayı aydınlatacak yeterlilikte olmadığı anlaşılmakla; yargılama aşamasında dinlenip hükme esas alınan tanık beyanlarında, davacının eşi müteveffa ...’in 3 ay kadar çalışmadan sonra 2008 yıl sonuna doğru birkaç gün(2-3gün) ara verdiğinin belirtmesine rağmen, mahkemece söz konusu ara verme dönemi tespit edilmeksizin ve ayrıca müteveffanın kaza geçirdiği gün hizmet tespitine dahil edilmeksizin eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamıştır.
    Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular ışığında, mahkemece resen araştırma ilkesi gereğince, davacının beyanı alınarak, ölüm aylığı veya geliri yönünden talebi açıklattırılmalı, dava konusu dönem içerisinde davalıya ait işyerinde ne kadar süre ile ne olarak çalıştığı, çalışmaya ara verip vermediği, başka işyerinde çalışması olup olmadığı, çalışma ve işten ayrılış süreleri sorularak talebi tam olarak açıklattırılmalı, çalışmanın geçtiği iddia edilen dava konusu dönemde işyerinden bildirimi bulunup iptal edilmeyen diğer bordrolu tanıkların beyanlarına başvurulmalı, davacının çalışmasını bilebilecek, çalışmasının geçtiği iddia edilen işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinin sahipleri ve iş yeri çalışanları, zabıta marifetiyle tespit edilerek, bilgi ve görgülerine başvurulmalı, çalışmaya ara verme dönemi tam olarak tespit edilmeli, çalışma olgusu belirlenmesi durumunda kaza tarihinde de hizmet gününden sayılmalı; tanık beyanları arasında çelişki oluşması halinde bu çelişki giderilmeli, işyerinde bu dönemde sigortalı çalıştırılmamasının gerçeğe uygun olup olmadığı araştırılmak suretiyle uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı ve davalılardan Tasfiye Halinde ...Salonu İtriyat Spor Turz. Gıda İth. İhr. Tic. Ltd. Şti. Tasfiye Memuru ... ve Kurum vekilleri bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalılardan Tasfiye Halinde ...Salonu İtriyat Spor Turz. Gıda İth. İhr. Tic. Ltd. Şti. Tasfiye Memuru ..."na iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 16.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi