16. Hukuk Dairesi 2020/8682 E. , 2020/5755 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 54, 57, 58, 90, 91 ve 92 parsel sayılı sırasıyla 20.000, 20.200, 20.000, 20.000, 20.010 ve 20.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak fıstıklık ve armutluk vasfıyla dava dışı gerçek kişiler adına tespit edilmiş; tespite, Hazine tarafından taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiasına dayalı olarak itiraz edilmiş ve mahkeme kararlarıyla çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerinin iptaline ve mera olarak sınırlandırılmalarına karar verilmiş, verilen kararlar kesinleşmiştir. Aynı yer 210 parsel sayılı 1.750.045 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise mera olarak sınırlandırılmıştır. Davacı ... İdaresi, çekişmeli taşınmazların öncesi ve eylemli haliyle orman sayılan yerlerden olduğu, kesinleşen orman sınırları içerisinde kaldığı iddiasına dayanarak Mera Komisyon kararının iptali ve orman olarak tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, ... İl Mera Komisyonu Başkanlığı aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, çekişmeli 210 (347) parsel sayılı taşınmaz yönünden mera tahsis kararının iptali ile mera özel sicilindeki kaydın silinerek orman vasfıyla Hazine adına tesciline, diğer çekişmeli taşınmazlar yönünden açılan davanın ise reddi ile mera kaydının muhafazasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... İdaresi vekili tarafından reddedilen 54, 57, 58, 90, 91 ve 92 sayılı parseller ile husumet nedeniyle red kararına ilişkin olarak; davalı Hazine ve ... vekilleri tarafından ise kabul edilen 210 (347) sayılı parsele ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
Davacı ... İdaresinin çekişmeli taşınmazların öncesinde ve eylemli halde orman olduğu, kesinleşen tahdit sınırları içinde kaldığı iddiasıyla mera nitelikli taşınmazlar hakkında açtığı davada Hazine yanında ... Köyü Tüzel Kişiliğine"de dava yöneltilmiş ise de karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince İzmir İli Büyükşehir statüsüne kavuşmuş olmakla, köy tüzel kişiliği kalkmış olduğundan halde davanın ... Belediyesi ile İzmir Büyükşehir Belediyesine de yöneltilmesi gerektiği halde bu yön üzerinde durulmadığı gibi, yapılan araştırma ve inceleme de hüküm vermeye yetkili bulunmamaktadır. Dosya kapsamından yörede 1942 yılında 3116 sayılı Kanuna göre orman kadastrosunun yapıldığı, 1975 yılında aplikasyon ve 2. madde uygulama çalışmalarının yapıldığı, 1996 yılında da 2/B madde uygulama çalışmalarının yapıldığı anlaşılmaktadır. Ne var ki mahkemece tüm tahdit evrakları getirtilmemiş; hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazlardan 210 sayılı parselin tahdide göre büyük bir kısmının orman sınırları içinde, diğerlerinin ise orman sınırları dışında olduğu belirtilmiş ise de, tahdit haritasıyla yapılan çakıştırma yetersiz olduğu gibi; OS noktalarının silik durumda olması nedeniyle raporun denetime elverişli olduğundan söz edilemez. Yine, söz konusu raporda 1963 tarihli memleket haritası incelenmiş ve çekişmeli taşınmazların kısmen yeşil renkli ormanlık alanda kısmen de açık renkli alanda kaldığı belirtilmiş ise de, dayanağı eski tarihli hava fotoğrafı üzerinde inceleme yapılmamıştır. Ayrıca, fen bilirkişi 210 sayılı parselin kamulaştırma sonucu 347 ve 367 sayılı parsellere ifraz edildiğini bildirmesine rağmen mahkemece tüm kamulaştırma evrakları ve 210 sayılı parselin ilk tesisinden itibaren tedavüllü tapu/mera kayıtları getirtilerek raporda belirtilen hususun denetimi yapılmamış ve 347 parsel yönünden hüküm kurulmuştur. Öte yandan keşifte yer alan ziraatçi bilirkişi dava konusu taşınmazlardan 92 sayılı parsel yönünden rapor tanzim etmemiş, diğer parsellerin üzerinde ise tek ve çok yıllık yem bitkilerinin olduğunu belirtmiş, orman bilirkişi de 210 sayılı parselin fiilen eylemli kızılçam ormanı olduğunu tespit etmiş olup, 210 sayılı parsel yönünden her iki rapor arasındaki çelişki de giderilmeden karar verilmiştir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşabilmesi için mahkemece öncelikle, davacı ... İdaresine, davasını yasal hasım konumunda bulunan ... Belediyesi ile İzmir Büyükşehir Belediyesine yönelterek taraf koşulunu sağlaması için süre ve imkan tanımak taraf teşkili sağlandığında adı geçen tüzel kişiliklerin davaya karşı savunma ve delilleri sorulup saptanmak bundan sonra taraf teşkili sağlandığında yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan tüm orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazların bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği getirtildikten sonra mahallinde, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir ziraat mühendisi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinin katılımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, söz konusu belgelerin çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; taşınmazın 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasa"nın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 Esas - Karar; 14.03.1989 gün ve 35/13 Esas - Karar ve 13.06.1989 gün ve 7/25 Esas - Karar sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasa"nın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; taşınmazların toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; hakim gözetiminde taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp, orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazlar çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazların niteliği ve kullanım durumu belirlenmeli; taşınmazların üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı açıklattırılmalı; ayrıca büro orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli; orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazların orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli; tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli; tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli; çelişki bulunmakta ise çekişmeli parseller yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilecek şekilde müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak ve yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, bilimsel verileri dayanan, krokili rapor alınmalı; toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece taraf teşkili sağlanmadan, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Belediyeye iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.