Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5754
Karar No: 2016/3291
Karar Tarihi: 07.03.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/5754 Esas 2016/3291 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, davalının kendisine ait olan ziynetleri geri vermediğini iddia ederek 5 bilezik, kolye, küpe, yüzükten oluşan set, 20 çeyrek altın, 4 yarım altının bedeli olan 5.000.00 TL davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, ispatlanamayan davanın reddine karar vermiştir. Ancak, yapılan tanık beyanlarına göre tarafların davacıya ait ziynetlerin bir kısmını bozdurdukları ve bedeli ile borç ödedikleri sabit olduğu için, ispat yükü davalı tarafa düşmekte olduğunu ve davalının bu hususu ispatlayamadığı takdirde davanın kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Mahkeme kararı, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucunda bozulmuştur.
Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi.
3. Hukuk Dairesi         2015/5754 E.  ,  2016/3291 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının düğünde takılan ziynetleri davacıdan aldığını geri vermediğini ileri sürerek 5 bilezik, kolye, küpe, yüzükten oluşan set, 20 çeyrek altın, 4 yarım altının bedeli olan 5.000.00 TL davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuştur.
    Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının ziynetleri alarak evi terkettiğini, kuyumcu Necdet "te ziynetleri bozdurduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, davacıya ait olan ziynet eşyalarının davalıda kalıp kalmadığı hakkındadır.
    Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden kimseye düşer.
    Hayatın olağan akışına göre olağan olan, ziynet eşyasının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının, davalı tarafın zilyetlik ve korunmasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz.
    Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, davacı kadının ispatlaması gerekir.
    ./..
    -2-




    Somut olayda; dinlenen tanıklardan Gülşen davalının teyzesinin oğlu olduğunu, davacıdan ve davalıdan altınların satılarak borçların kapatıldığını duyduğunu belirtmiş, tanık Necdet ise kardeşine ait kuyumcu dükkanında iken tarafların geldiğini, kredi borçları olduğunu söylediklerini, set, bir kaç bilezik, çeyrekler, yarım altın bozdurduklarını, 5.000.00 TL davacının çantasına koyduğunu anlatmıştır. Birbirini doğrulayan tanık beyanlarına göre tarafların davacıya ait ziynetlerin bir kısmını bozdurdukları ve bedeli ile borç ödedikleri sabittir; bu durumda, ispat yükü davalı tarafa düşmekte olup; kuyumcuda bozdurulan ziynetlerin, davacı tarafından davalıya iade edilmemek üzere verildiğinin, davalı tarafından ispatlanması gerekir. Davalı tarafın bu hususu ispatlayamaması halinde, kuyumcuda bozdurulan ziynetler yönünden davanın kabulü gerekir.
    Mahkemece, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucunda (anılan tanık beyanları gözardı edilerek) davanın tamamen reddedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi