9. Hukuk Dairesi 2014/16526 E. , 2015/31363 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KOCAELİ 3. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2014
NUMARASI : 2012/424-2014/78
Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş, davacı avukatı tarafından duruşma talep edilmiş ise de; HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 2010/Nisan-2012/Nisan tarihleri arasında işçi olarak aylık net 1.000 TL ücretle çalıştığını, harcırah ödemeleri ile birlikte eline aylık net 2.000,00 TL ücret geçtiğini, işverenin sigorta primlerini asgari ücret üzerinden ödediğini, çalıştığı sürece yıllık izinlerini kullanmayan davacının ödenmemiş ücret alacaklarını alabilmek için fesih sırasında senelik izinlerini kullandığı yönünde belge imzalamak zorunda kaldığını, haftanın her günü günde 12 saat çalıştığını, tüm genel tatillerde çalışmasını sürdürdüğünü, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini belirterek, kıdem, ihbar tazminatları ile fazla çalışma ücreti, ulusal bayram-genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının işverenlikte şoför olarak asgari ücretle çalıştığını, yol harcırahlarının ödendiğini, hafta tatili ve resmi tatillerde çalışmayan davacının yıllık izinlerini eksiksiz kullandığını, fazla çalışma yapmadığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından sonlandırılarak işçiye kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, bilirkişi hesap raporuna itibar edilerek, davalı işverenin iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu, fesih sırasında kıdem ve ihbar tazminatlarının eksik ödendiği, yıllık izinlerin kullandırılmadığı, fazla çalışma ve genel tatil çalışması alacaklarının ödendiğine ilişkin kanıt bulunmadığı, gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı yasal süre içinde taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında ilk uyuşmazlık fesih sonrası ibraname de geçen kıdem v eihbar tazminatının ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır.
Davacı dosyada mevcut 10.04.2012 tarihli ibranamede yazılı miktarların kendisine ödenmediğini, banka kayıtlarında ödeme görülmediğini, davalının muhasebe, defter ve kayıtlarının incelenmesi gerektiğini belirterek ibranameye itiraz etmiştir. Davalı ibraname ile 1.437,18 TL kıdem tazminatı ve 1.046,75 TL ihbar tazminatının davacıya ödendiğini savunmuştur. Dinlenen davalı tanığı M.. T.. ise beyanında açıkça “....muhasebecilik yapıyorum, hazırladığım ibranameyi davacı ve Ç.imzaladılar, benim yanımda imza attıklarını biliyorum, ancak benim yanımda davacıya ibranamede yazılı miktarlar ödenmedi...” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davacının itirazı ve davalı tanık anlatımı karşısında, ibranamede belirtilen miktarların banka ekstresi, şirket defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yapılarak ödendiği tespit edildikten sonra alacak kalemlerinden mahsup edilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
3- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınarak kural olarak haftalık 45 saat esasına göre belirlenmesi ve 45 saati geçen sürelerin fazla mesai olarak kabulü gerekir.
İş Kanunu’nda kayıt tutma yükümlülüğü genellikle işverene verilmiştir. Bordro tanzimi, mesai saatleri düzenleme, yıllık ücretli izin defteri tutma, çalışma belgesi verme gibi. İşçi alacakları konusunda işveren kayıtlarında dayandığında, bu kayıtları tutma zorunluluğu olan işverenin bu belgeleri mahkemeye ibraz etme zorunluluğu vardır. İşverenin ibraz etmemesi halinde ise 6100 sayılı HMK.’un 220. Maddesi uyarınca yargılama usul işleminin yapılması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, şoför olarak sevkiyat işinde çalışan davacı haftanın 7 günü günde 12 saat çalışarak fazla çalışma yaptığını iddia etmiş ve takogaf kayıtlarına dayanmıştır. Davalı ise işçinin fazla çalışma yapmadığını savunmuş, takograf kayıtları olmadığını belirterek sunmamıştır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda farazi olarak davacının aylık 22,5 saat fazla mesai yaptığını kabul ederek fazla çalışma ücreti hesaplamıştır. Bu yukarda belirtilen ilkeye aykırıdır. Bu nedenle takograf kayıtlarını sunmayan işveren hakkında HMK.’un 220. Maddesi uyarınca işlem yapılmalı, gerekirse tanıklar yeniden dinlenmeli, davacının haftalık fazla çalışmaları ara dinlenmeler de dikkate alınarak somut olarak belirlenmeli ve bilirkişiden denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik ve yetersiz bilirkişi raporu ile karar verilmesi isabetsizdir.
4-Mahkemece fazla çalışma ücret alacağından %40 oranında takdiri indirim yapılmıştır. Takograf kayıtlarına göre hesaplanması halinde kayda dayandığından indirim yapılamamalı, tanık beyanları ile hesaplanma halinde ise hesaplanan fazla çalışma ücretinden yapılan takdiri indirim oranı, hakkın özünü etkileyecek derecede olmamalıdır. Mahkemece yüksek oranda hakkın özünü etkileyecek şekilde indirim yapılması ayrı bir bozma nedenidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.