Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1758
Karar No: 2020/3113
Karar Tarihi: 17.06.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/1758 Esas 2020/3113 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/1758 E.  ,  2020/3113 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, davalı kurum tarafından aleyhine kaçak tespit tutanağı ile işlem yapıldığını, bu kapsamda 110.843,40 TL borç tahakkuk ettirildiğini, fatura bedelinin tamamının ödenmemesi durumunda elektriğinin kesileceğinin belirtildiğini, ancak ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2019/136 E. 2011/336 K. Sayılı dosyasında kaçak kullanımının ve kaçak elektrik bedelinin 3.280,38 TL olduğunun tespitine karar verilerek cezalandırıldığını, ceza yargılamasında belirlenen kaçak elektrik bedelini ödeyerek kurumun zararını giderdiğini ileri sürerek, davalı kurum tarafından haksız tahakkuk ettirilen 110.843,40 TL den borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini ve davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, ceza davasında alınan raporda davacının kaçak elektrik kullanması sebebiyle kaçak kullanım bedelinin 3.280,38 TL olarak tespit edildiğini, davacının davalı kuruma herhangi bir başvurusunun bulunmadığını, bu sebeple ödediği 3.280,38 TL bedelin kaçak tahakkuk bedeli olarak kabul edilemeyeceğini, kusurlu tarafın davacı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 35.869,88 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, Dairemiz 09.03.2016 T. 2015/3397 E. - 2016/3454 K. sayılı ilamında; kaçak tahakkuk bedelinin tespitine yönelik ceza yargılamasında alınan bilirkişi raporu ile mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyet raporu arasında açık çelişki ve fahiş farkın bulunduğu, mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ile hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 35.507,25 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiş, Dairemiz 22.10.2018 T. ve 2018/4192 E. - 2018/10339 K. sayılı ilamında; Mahkemece, her ne kadar Dairemiz bozma kararına uyulmuş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmediği ve Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, kaçak elektrik bedeli hesabında aktif enerji tarifesine ilaveten dağıtım, iletim, perakende satış hizmet bedeli ile enerji fonu ve TRT fonunun da hesaplandığı, ek kaçak tahakkuk hesaplamasında ise kayıp-kaçak bedelinin hesaplamaya dahil edilmediği, ancak somut olayda; dava konusu kaçak tespit tutanağının 17.01.2009 tarihinde düzenlendiği ve tutanak tarihinde yürürlükte bulunan 622 sayılı Kararın 1/E maddesine göre yapılacak kaçak tahakkukunun "tek terimli aktif enerji tarifesi" uygulanarak gerçekleştirilmesi; ek kaçak tahakkuk hesabında ise normal tüketim hesabı yapılarak sonuca ulaşılması gerektiği bu sebeple dosyanın yeniden bilirkişi heyetine tevdi ile dava konusu kaçak elektrik tüketim bedellerinden davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti noktasında kaçak tutanak tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik ve kurul kararına göre hesaplamayı içerir, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli ek rapor alınması, raporda kayıp kaçak vb. bedeller ile ilgili yukarıda belirtilen hesaplama yöntemine de uyulması ve alınacak bu rapora göre sonuca uygun hüküm tesisi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davacıların 40.456,90-TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalının haksız ve kötü niyetli olarak hareket ettiği ispatlanamadığından ve koşulları oluşmadığından davacı vekilinin %20 kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, kaçak ve kaçak ek tahakkukundan doğan fatura borcunda borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    1- 04.02.1959 tarih 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında vurgulandığı üzere; bozma kararına mahkemece uyulmuş olması taraflardan biri lehine usuli kazanılmış hak meydana getirir. Bu hakkı ne mahkeme ne de temyiz mahkemesi halele uğratabilir. Müktesep hakkın tanınması kamu düzeni düşüncesiyle kabul edilmiştir.
    Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde; davada, ilk kararın davacı tarafından temyiz edilmemesi ve bozma kararına uyulması ile davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak doğduğunun kabulü gerekir.
    Somut uyuşmazlıkta; mahkemece verilen ilk kararda 35.869,88 TL yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine yönelik hüküm kurulmuştur. Kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin yukarıda gün, esas ve karar sayısı belirtilen ilamı ile karar bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, kusur indirimi de yapılarak 40.456,90-TL borçlu olmadığının tespitine hükmetmiştir. Oysa; Bozma öncesi verilen ilk karar, sadece davalı tarafından temyiz edilmekle kabul edilen miktar davalı yönünden usuli kazanılmış hak oluşturur ve bozma sonrası verilen ikinci kararda bu miktardan daha fazlasına hükmedilemez.
    Bu itibarla; yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek mahkemece, bozma öncesi hükmedilen miktardan daha fazlasına karar verilemeyeceği gözetilerek, 35.869,88 TL üzerinden hüküm tesisi gerekirken, bozma sonrası ilk kararda belirtilen miktardan fazlasına hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    2- Bozma nedenine göre sari temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık üzere, 17.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi