Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8528
Karar No: 2013/10965

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/8528 Esas 2013/10965 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir tapu iptali ve tescil davasında, davacının iddiasının incelenmesi ve R.K.'nin davaya dahil edilmesi gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur. Mahkemece yeterli araştırma yapılmadan verilen kararın yanlış olduğu belirtilerek, tüm delillerin toplanması ve gerçekten iyiniyetli olan kişinin korunması gerektiği açıklanmıştır. Medeni Kanun'un genel hükümleri ile tapulu taşınmazların el değiştirmesinde özel hükümlere yer verilmiştir. Tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiği durumlarda, iktisapta bulunan kişinin iyi niyetli olup olmadığının tam olarak tespit edilmesi gerekmektedir. Kanunun 1023. maddesinde, \"tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur\" şeklinde bir ilke benimsenmiştir. Aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024. maddede de yer almaktadır.
1. Hukuk Dairesi         2013/8528 E.  ,  2013/10965 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KAHRAMANMARAŞ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 15/11/2012
    NUMARASI : 2012/21-2012/543

    Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı İ.G. tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında özetle ""ilk el durumundaki R. K.."nın davada yer almasının sağlanması, ondan sonra yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca davacı ile R.. arasındaki temliki işlemin muvazaalı olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, eğer davacının iddiasını ispat bakımından yazılı belgesi yoksa, dava dilekçesinde sair dellillere dayanıldığından, davacıya yemin teklif etme hakkının varlığının hatırlatılması, davacı tarafından R.."e yapılan temlikin muvazaalı olduğunun saptanması durumunda, davalı S."ın kabul beyanı gözetilerek, son kayıt maliki davalı İ.."in iyiniyetli olmadığının bir başka ifadeyle Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 1023. maddesinin koruyuculuğundan yaralanıp yararlanamayacağının değerlendirilmesi, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gereğine değinilerek hüküm bozmaya sevk edilmiştir.Mahkemece R. K.."nın davaya katılması sağlanmış ancak davalı İ. G.."ın iyiniyetli olup olmadığı hususunda yeterli araştırma yapılmaksızın neticeye gidilmiştir.
    Bilindi üzere, hukukumuzda, diğer çağdaş hukuk sistemlerinde olduğu gibi kişilerin huzur ve güven içerisinde alış verişte bulunmaları satın aldıkları şeylerin ilerde kendilerinden alınabileceği endişelerini taşımamaları, dolayısıyla toplum düzenini sağlamak düşüncesiyle, alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bu amaçla Medeni Kanunun 2.maddesinin genel hükmü yanında menkul mallarda 988. ve 989. tapulu taşınmazların el değiştirmesinde ise 1023. maddesinin özel hükümleri getirilmiştir.
    Öte yandan bir devleti oluşturan unsurlardan biri insan unsuru ise bunun kadar önemli olan ötekisi topraktır İşte bu nedenle Devlet, nüfus sicilleri gibi tapu sicillerinin de tutulmasını üstlenmiş, bunların aleniliğini (herkese açık olmasını) sağlamış, iyi ve doğru tutulmamasından doğan sorumluluğu kabul etmiş, değinilen tüm bu sebeplerin doğal sonucu olarak da tapuya itimat edip, taşınmaz mal edinen kişinin iyi niyetini korumak zorunluluğunu duymuştur.
    Belirtilen ilke TMK"nun 1023. maddesinde aynen "tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024. maddenin 1.fıkrasına göre "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz" biçiminde öngörülmüştür.
    Ne varki; tapulu taşınmazların intikallerinde, huzur ve güveni koruma, toplum düzenini sağlama uğruna, tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden iktisapta bulunan kişinin, iyi niyetli olup olmadığının tam olarak tespiti büyük önem taşımaktadır. Gerçekten bir yanda tapu sicilinin doğruluğuna inanarak iktisapta bulunduğunu ileri süren kimse diğer yanda ise kendisi için maddi, hatta bazı hallerde manevi büyük değer taşıyan ayni hakkını yitirme tehlikesi ile karşı karşıya kalan önceki malik bulunmaktadır.
    Bu nedenle yüzeysel ve şekilci bir araştırma ve yaklaşımın büyük mağduriyetlere yol açacağı, kişilerin Devlete ve adalete olan güven ve saygısını sarsacağı ve yasa koyucunun amacının ilk bakışta, şeklen iyi niyetli gözükeni değil, gerçekten iyiniyetli olan kişiyi korumak olduğu hususlarının daima göz önünde tutulması, bu yönde tüm delillerin toplanıp derinliğine irdelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Nitekim bu görüşten hareketle "kötü niyet iddiasının def"i değil itiraz olduğu, iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağına tabii olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğin den (resen) nazara alınacağı ilkeleri 8.11.1991 tarih l990/4 esas l99l/3 sayılı İnançları Birleştirme Kararında kabul edilmiş, bilimsel görüşlerde aynı doğrultuda gelişmiştir.
    Somut olayda, bozma ilamında belirtildiği üzere mahkemece, R. K.."nın davaya dahil edilmesine karşılık, davalı İ. G.."ın iyiniyetli olup olmadığı hususunda hükme elverişli ve yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığı söylenemez.
    Hal böyle olunca, bozma kararına uyan mahkemenin kararda belirtilen doğrultuda hareket etmesi ve orada zikredilen hususların yerine getirilmesi zorunlu olup, bu husus usulü kazanılmış hak ilkesinin bir gereğidir. Yukarıda değinilen açıklamalar ve ilkeler çerçevesinde, iddia ve savunma doğrultusunda tarafların keşif ve bilirkişi incelemesi dahil tüm delillerinin toplanması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemenin yukarıda belirtilen hususlara riayet etmeksizin verilen karar bu nedenlerle doğru bulunmamıştır.
    Davalı İ.G.."ın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 1.7.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi