3. Hukuk Dairesi 2015/17900 E. , 2016/3344 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 08/03/2016 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili ... geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların adlarına kayıtlı daireleri takas etme konusunda anlaşıp, bu hususta 14.12.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesi imzaladıklarını, daha sonra takastan vazgeçtiklerini ve müvekkilinin, davalı adına kayıtlı daireyi, davalıdan satın aldığını, karşılığında davalıya 8.500,00 TL elden ödeme yaptığını ayrıca 66.500,00 TL konut kredisini davalının bankadan teslim aldığını, dairenin satış bedeline ilişkin olarak böylece davalının toplam 75.000,00 TL tahsil ettiğini, dairenin inşaatı tamamlanmadığı için müvekkilinin daireyi satın aldıktan sonra daire için faydalı masraflar yaptığını, bir süre sonra davalının müvekkili aleyhine tapu iptali ve tescil davası açtığını, mahkemece verilen red kararının temyizi üzerine Yargıtay ...ukuk Dairesi"nin 29.12.2011 tarihli ilamla hükmü bozduğunu, bozma ilamına uyan mahkemece, müvekkili adına olan tapu kaydının iptaline, dairenin, davalı adına tesciline karar verildiğini, tapunun iptali neticesinde davalının, ödenen satış bedeli ve yapılan faydalı masraflar kadar müvekkili aleyhine sebepsiz zenginleştiğini ve bu miktarları müvekkiline iade etmesi gerektiğini belirterek; toplam 109.993,84 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
./..
-2-
Davalı vekili cevap dilekçesinde; sebepsiz zenginleşmeye ilişkin davalarda dava zamanaşımı süresinin bir yıl olduğunu, müvekkilinin, davacı aleyhine tapu iptali ve tescili davasını 25.11.2010 tarihinde açtığını, davacının huzurdaki davayı en son 25.11.2011 tarihine kadar açması gerekirken, davanın 18.06.2012 tarihinde açıldığını, bu nedenle davanın zamanaşımına uğradığını, diğer taraftan, davacının ... ait üyelik hakkını müvekkiline devrettiği halde bu üyeliğe ait daireyi 3. kişiye satarak müvekkilini zarara uğrattığını, davacının müvekkiline ait daireyi üniversite öğrencilerine kiraya vererek kira geliri elde ettiğini, bu nedenle de o yerin masraflarına katlanması gerektiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davacının taleplerinin,... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/214 E; 2012/217 Karar sayılı tapu iptali ve tescil dosyasında tartışıldığı, o dosya ile ilgili Yargıtay bozma gerekçesinde, davacının nedensiz zenginleştiğinin açıkça belirtildiği ve bunun neticesinde davaya konu dairenin tapusunun davalıya verilmesine karar verildiği, söz konusu dava dosyasında daire ile ilgili masraf yapıldığına dair her hangi bir beyanda bulunulmadığı, faydalı masraf olarak belirtilen miktarların faturalandırılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü; davacı, duruşma istemli olarak temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
Davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dava; taşınmaz devri ile ilgili ödendiği iddia olunan satış parası ile taşınmaz için yapıldığı belirtilen faydalı masrafların, sebepsiz zenginleşme ilkelerine dayalı olarak davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Temyize konu uyuşmazlık; davacı adına kayıtlı taşınmazın tapusunun mahkeme kararıyla iptali ve davalı adına tescili sonucu, davalının, davacı aleyhine sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği noktasında toplanmaktadır.
Eldeki dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemenin red kararına gerekçe yaptığı davanın konusu ise tapu iptal ve tescil istemine yönelik olup, davacısı huzurdaki alacak davasının davalısıdır ve buna bağlı olarak da tapu iptal ve tescil dosyasındaki inceleme ve araştırma, o davanın davacısı ve huzurdaki alacak davasının davalısı olan Gürkan"ın taleplerine yönelik olarak yapılmıştır. Kaldı ki; Yargıtay ... Hukuk Dairesinin 29.12.2011 tarih, 2011/14706 E.; 2011/16344 K. sayılı bozma ilamında; 14.12.2009 tarihli sözleşmenin adi yazılı şekilde düzenlendiği için geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeye dayanarak davacının maliki olduğu bağımsız bölümün mülkiyetinin davalıya geçirildiği, bu durumda mahkemece yapılacak işin, davalının uhdesindeki çekişme konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar vermek, başka bir anlatımla davalının sebepsiz zenginleştiği değeri ona iade etmek olduğu belirtilerek, tapu iptal ve tescil ilkeleri kapsamında hükmün bozulmasına karar verildiği açıktır.
Sebepsiz zenginleşme davasının konusu, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen kimsenin, bu zenginleşmeyi hak sahibine geri vermesidir. Sebepsiz zenginleşme davası, hukuk düzeninin bir kimseye tanıdığı bir hakkın içerdiği yetkilere aykırı bir şekilde veya edim ilişkisi ya da beklenmedik bir olay sonunda elde ettiği zenginleşmenin aynen veya değer üzerinden geri verilmesini amaçlar.
Sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iade isteminde bulunulabilmesi için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. Buna göre sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir.
Somut olayda davacı; davaya konu dairenin satış parasını davalıya ödediğini ancak tapu iptal ve tescil davasının kabulü neticesinde dairenin mülkiyetinin tekrar davalıya dönmesi sonucu, davalının, kendisinden aldığı satış bedeli ve yapılan faydalı masraflar kadar sebepsiz zenginleştiğini bildirerek alacağın tahsilini istemiştir. Bu bağlamda mahkemece, davaya konu dairenin davacıya devri sırasında davacının davalıya ödeme yapıp yapmadığı, ödeme yapmış ise ne miktarda ödeme yaptığı hususu üzerinde durularak, tarafların sunduğu deliller doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılması gerekirken, bu hususlarda her hangi bir inceleme ve araştırma yapılmaksızın, tapu iptali dosyasındaki Yargıtay bozmasına ve bozma sonrasında verilen mahkeme kararına dayalı olarak yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Hal böyle olunca mahkemece; davacının iddia ettiği gibi davalının, davacı aleyhine sebepsiz zenginleşip zenginleşmediğinin belirlenebilmesi için davacı tarafa taleplerini açıklama ve ispat etme hakkının tanınması, taraflarca sunulan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu tapu iptal tescil dava dosyasınındaki yargılama esas alınmak suretiyle yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.350 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.