11. Hukuk Dairesi 2018/3498 E. , 2019/717 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... (Kapatılan) .... Tüketici Mahkemesince verilen .../.../2017 tarih ve 2017/159 E. - 2017/1188 K.
sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen .../05/2018 tarih ve 2018/641-2018/544 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... Taşımacılık A.Ş. vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 16.....2018 günü hazır bulunan Av...., davalı ... İşl. Gen. Md. vekili Av. ... ile davalı ... Taşımacılık A.Ş. Genel Müd. vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin 22/01/2011 tarihinde taşıyıcı olan ..."ne ve 01/01/2017 tarihinden itibaren de 6461 sayılı Kanun ile birlikte taşıyıcı sıfatını kazanan diğer davalı ... Taşımacılık A.Ş"ye ait trende yolcu olarak kaza geçirdiğini, kaza nedeni ile ömür boyu sürecek şekilde sakat kaldığını, ... .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/208 esas sayılı dosyasında geçici ve sürekli iş göremezlik kaybına ilişkin tespit yapıldığını, mahkemece taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verildiğini ve kararının Yargıtay onaması ile kesinleştiğini, ilk davada tespit edilen ve ıslah yapılmaması nedeniyle hüküm kurulamayan geriye kalan geçici iş göremezlik zararının 4.542,... TL ve sürekli iş göremezlik zararının 367.538,... TL olduğunu, bu zararlardan davalıların sorumlu bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik toplam 372.080,36 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, çünkü 6461 sayılı Kanun ile demiryolu ile yolcu ve yük taşımacılığı yapma işinin TCDD Taşımacılık A.Ş."ye verildiğini, bu nedenle müvekkili idarenin hasım mevkiinden çıkarılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Taşımacılık A.Ş. vekili; müvekkili şirketin 6461 sayılı Kanun ile kurulduğunu ve .../06/2016 tarihi itibariyle tüzel kişiliğini kazandığını, müvekkili şirketin 01/01/2017 tarihi itibari ile faaliyete geçtiğini, dava konusu kazanın 22/01/2011 tarihinde meydana geldiğini, bu tarihte müvekkili şirketin faaliyete geçmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; ... ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/208 esas sayılı dosyasında dava konusu olay nedeniyle davacının % 20 oranında kusurlu olduğunun ve davacının kaza nedeni ile % 51 oranında sürekli iş göremezlik halinin olduğunun tespit edildiği, mahkemece talep ile bağlı kalınarak 8000,00 TL maddi tazminatın ödenmesine karar verildiği ve işbu davada geriye kalan geçici iş göremezlik zararı olan 4.542,... TL ve sürekli iş göremezlik zararı olan 367.538,... TL olmak üzere toplam zararının 371.538,... TL olarak hesaplandığı, söz konusu dosyanın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 4.542,... TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 367.538,... TL sürekli iş göremezlik tazminatının 22/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı, taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; 01/05/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6461 sayılı Kanun ile demiryolu tren işletmecisi olarak davalı şirketin kurulmasının öngörüldüğü, bu çerçevede davalı şirketin 14/06/2016 tarihinde kurularak tüzel kişilik kazandığı, anılan Kanun"un geçici 1/...-b maddesi gereğince bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce TCDD tarafından yapılmış iş ve işlemler sebebiyle açılacak davaların TCDD Taşımacılık A.Ş"ye yöneltilmesi gerektiği, bu nedenle davalı ..."ne husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davacı vekili ile davalı ... Taşımacılık A.Ş. vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK"nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b-... maddesi gereğince kabulü ile, davalı ... Taşımacılık A.Ş. hakkındaki davanın kabulü ile 4.542,... TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 367.538,... TL sürekli iş göremezlik tazminatının 22/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı ... Taşımacılık A.Ş"den tahsiline ve davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... Taşımacılık A.Ş. vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Sorumluluk kavramı, en geniş anlamıyla, bir kişinin başkasına verdiği zararın giderilmesi yükümlülüğüdür. Kusurlu ve Hukuka aykırı fiili ile başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar gören karşısında, birden fazla tazminat yükümlüsünün varlığında zarar görenin alacağının tam olarak tazminindeki menfaati ancak tazminat yükümlülerini müteselsil kılmak suretiyle mümkündür.
Tren işletmeciliğinin tehlike arz eden bir işletme faaliyeti olduğunda kuşku yoktur. 6098 sayılı TBK. 71 md. ile, önemli ölçüde tehlike arz eden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirle bu zarardan işletme sahibi ile varsa işleten müteselsilen sorumludur denilmektedir. Nitekim Dairemizin müteselsil sorumluluğa ilişkin 08.05.2000 T. 2000/3042 E. 2000/3886 K sayılı kararında da “... somut olayda tüm davalıların kusurlu oldukları belirlendiği göre ... davalıların meydana gelen zararın tamamından sorumlu oldukları ve bu sorumluluğun zararın kendi kusurları dışında kalan bölüm içinde diğerleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gözetilmeksizin yazılı olduğu şekilde belirlenen tazminatın davalılardan kusur oranlarına göre tahsiline” dair verilen karar doğru bulunmayarak bozulmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesince davalılardan TCDD hakkındaki davada, dava konusu olayın meydana gelmesinde kusuru bulunmasına rağmen bu davalı hakkında husumet yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Dava konusu bu olayda, asıl davada karara esas alınan Yargıtay onamasıyla kesinleşen mahkemesincede benimsenen bilirkişi raporuyla, olayın meydana gelmesinde hem TCDD’nin uhdesinde kalan bölüm hem de Yasa gereğince Taşımacılık A.Ş’ye devredilen kapsamında bulunan bölümlere ilişkin ayrı ayrı kusur tesbitleri yapılmış ve zararın bu kusurlu eylemler sonucunda meydana geldiği tesbit ve takdir edilmesine rağmen TCDD hakkındaki davanın husumet yönünden reddine ilişkin verilen karar doğru bulunmadığından kararın davacı ve davalılardan Taşımacılık A.Ş. yararına bozulması gerekmiştir.
...- Bozma sebeb ve şekline göre de davalı ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
SONUÇ: Yukarda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Taşımacılık A.Ş. vekili ve katılma yoluyla davacı vekilinin istemlerinin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, (...) no’lu bentte açıklanan nedenle, davalı ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK"nın 373/.... maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, takdir olunan ....037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı ..."nden alınıp davalı ... Taşımacılık A.Ş"ye ve davacı ..."a verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, .../01/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
01.05.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6461 sayılı Kanun’un 1/1 (c) bendi ile davalılardan TCDD Taşımacılık A.Ş’nin kurulmasına karar verilmiş ve anılan şirket 14.06.2016 tarihinde kurularak tüzel kişilik kazanmıştır.
6461 sayılı Kanun’un “Devir Hükümleri” başlıklı geçici 1. maddesi (a) bendinde, davalı şirkete devredilecek personel ile cer, yük ve yolcu taşıma hizmetlerinde kullanılan çeken ve çekilen araçlarla, bunlarla ilgili her türlü diğer araç, gereç ve cihazların belirlenmesi ve personelin kadro ve pozisyonlarıyla, “araç, gereç ve cihazların ise hak, alacak, borç ve yükümlülükleriyle birlikte” şirkete devredilmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
Geçici 1. maddenin (b) bendinde de, (a) bendi kapsamında devredilen personel ile araç, gereç ve cihazlarla ilgili TCDD’ce taraf alınan işlem ve sözleşmelerde davalı şirketin taraf olacağı ve derdest dava ve takiplerde şirketin kendiliğinden taraf sıfatı kazanacağı, yine “bu hususlarla ilgili olarak” TCDD tarafından yapılan iş ve işlemler sebebiyle açılacak davanın şirkete yöneltileceği düzenlenmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, davalı TC Taşımacılık A.Ş.’nin tüzel kişilik kazandığı tarihten önceki döneme ilişkin 6461 sayılı Kanun’dan doğan sorumluluğu, söz konusu geçici 1. maddenin (a) bendine göre devredilen personelin kadro ve pozisyonlarıyla ve araç, gereç ve cihazlarla ilgili olarak TCDD’ce gerçekleştirilmiş olan işlem ve sözleşmelerden kaynaklanan hak, alacak, borç ve yükümlülüklerle sınırlı olup, davalı ...’nin devredilen personel, araç ve gereçler ile gerçekleştirdiği yük ve yolcu taşıma sözleşmelerinden doğan sorumluluk hali ise bu döneme dahil edilmemiştir.
Demiryolu ile yük ve yolcu taşıma sözleşmelerinden doğan sorumluluk hali, davalı taşımacılık şirketinin tüzel kişilik kazandıktan sonraki tarihlerde tren işletmecisi olarak gerçekleştireceği taşıma faaliyetlerinden doğan zararlara ilişkin olarak 6461 sayılı Kanun ile yürürlükteki demiryolu taşımacılığına ilişkin diğer ulusal ve uluslararası sözleşme hükümlerine tabi olacaktır.
Somut uyuşmazlığa konu tren kazası 22.01.2011 tarihinde meydana geldiğinden sorumluluğu doğuran olayın meydana geldiği zamanla yürürlükte olan kurallar gereğine taşıma sözleşmesinin tarafı olan davalı ... sorumlu olup, 6461 sayılı Kanun uyarınca kurulan davalı TC Taşımacılık A.Ş.’ne husumet yöneltilemeyeceğinden bahisle temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluk gerekçesine katılamıyoruz.