20. Hukuk Dairesi 2014/1630 E. , 2014/4591 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kumluca Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 08/11/2013
NUMARASI : 2012/48-2013/111
Taraflar arasındaki yenileme kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 27/01/2012 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkillerine ait, B.... Köyü ... ada 1 parselin (eski .... parsel ) yüzölçümü 11333 m2 iken, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereği yapılan çalışmalarda hatalı tesbit edildiğini ve 6116 m2 olarak, bir bölümünün orman sınırları içinde; bir bölümünün de davalıların da hissedar oldukları ...ada 2 ve 7 parsel sayılı taşınmazlarda bırakıldığı iddiasıyla, yapılan çalışmanın iptalini ve davacılar adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, orman sayılmayan taşınmazlar bakımından davanın kabulü ile fen bilirkişi Özgür A.. tarafından hazırlanan 17/10/2012 hâkim havale tarihli rapora ekli krokide (A-1) ile gösterilen 2116,35 m² kısmın Kızıltepe Devlet Ormanından ifraz edilerek .. ada 1 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine ve bu şekilde tapuya tesbit ve tesciline,
...... ada 2 parsel sayılı taşınmazdan (B) harfi ile gösterilen 381,36 m² kısmın "ormandan" ifraz edilerek ... ada 1 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine ve bu şekilde tapuya tesbit ve tesciline,
.... ada 7 parsel sayılı taşınmazdan (C) harfi ile gösterilen 53,78 m² kısmın "ormandan" ifraz edilerek ...ada 1 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine, ...ada 1 sayılı parselin toplam yüzölçümünün 8668.32 m² olarak tapuya tesbit ve tesciline, (A2) ile işaretli 1106 m2 taşınmaz bölümü kesinleşen orman sınırı içinde kaldığından bu bölüme ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan yenileme kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 17.05.1987 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması, 24.10.1986 tarihinde kesinleşen genel arazi kadastrosu, 29/12/2011-27/01/2012 tarihleri arasında ilân edilen 3402 sayılı yasanın 22/2-a maddesi çalışması vardır.
3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 22. maddesinin 1. Fıkrası; "Evvelce tesbit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tâbi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve Türk Medenî Kanununun 1026 ncı maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce re’sen iptal edilir." hükmünü içermektedir. İkinci fıkrasında ise; "Ancak;
a) Tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun olmadığı tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde, birinci fıkra hükmünün uygulanmayacağı belirtilerek istisna getirilmiştir.
Şu halde; 22/2-a maddesi kapsamında yapılacak çalışmalarda mülkiyet, vasıf değişikliği, intikal, harici taksim, ifraz vb. çalışmalar yapılamayacak evvelce yapılan kadastroya kapsam ve içerik yönünden hiçbir şey katılamayacaktır.
22/2-a uygulaması, uygulama kabiliyeti olmayan yetersiz kadastro paftalarının ve harita tekniğine uymayan haritaların revize edilerek kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işlemidir.
Hükme esas alınan uzman bilirkişi raporlarında, çekişmeli... ada 1 parsel bakımından yenileme öncesi ve sonrasında yüzölçüm farkı olduğu, kısmen orman niteliğindeki taşınmaza, kısmen de komşu ... ada 2 ve 7 sayılı parsellere tecavüz olduğu açıklanmış, mahkemece de orman sayılmayan taşınmazlar bakımından davanın kabulüne karar verilmiş ise de; orijinal renkli orman kadastro haritası ile yenileme öncesi ve sonrası hazırlanan kadastro paftalarının birbiri üzerine çakıştırılarak gösterildiği bir uygulama bulunmadığından, aradaki büyük farkın neden kaynaklandığı, yenileme çalışmalarında hata olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Bundan ayrı, komşu orman parselinin tapuda tescilli olup olmadığı dahi araştırılmadan ve mülkiyete ilişkin olarak da karar verilemeyeceği halde, tescil hükmü kurulmuş, kabule göre de; gerçek kişiler adına kayıtlı olan 2 ve 7 sayılı parsellerden ifraz edilen taşınmazlar hakkında dahi "ormandan" ifrazı şeklinde hüküm oluşturulmuştur.
O halde, doğru sonuca varılabilmesi için, mahkemece önceki bilirkişiler dışında görevlendirilecek bir orman ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, yörede 1987 yılında kesinleşen orijinal renkli orman kadastro haritası ile yenileme öncesi, yani 1986 yılında hazırlanan genel arazi kadastro paftası ve yenileme sonrası hazırlanan kadastro paftaları birbiri üzerine aplike edilmeli, 22/2-a maddesi kapsamında yapılacak çalışma esaslarını düzenleyen ve 29.11.2006 tarih ve 26351 sayılı Resmî Gazete yayınlanan "Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik" ile buna ilişkin 2007/10 sayılı genelge hükümleri gereğince yapılacak uygulamada, zemindeki sabit noktalardan yararlanılmalı, ilk parsel sınırı ile sonraki sınır arasındaki farkın neden kaynaklandığı yöntemince belirlenmeli, yenilemenin sözü edilen yönetmelik hükümlerine uygun olarak yapılmadığı anlaşılırsa, yenilemeye itiraz bakımından dava kabul edilmeli, ancak, tescil hükmü kurulmamalı, tescil istemi yönünden görevsizlik kararı verilerek dosya genel mahkemeye aktarılmalıdır. Mahkemece açıklanan şekilde bir araştırma, inceleme yapılmadan, yetersiz bilirkişi raporlarına göre karar verilmiş olması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15.04.2014 günü oy birliğiyle karar verildi.