22. Hukuk Dairesi 2016/22610 E. , 2016/22608 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, fazla mesai, yıllık ücretli izin, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin işe iade davası sonrasında davalı şirkete yaptığı başvuruya rağmen işe alınmadığı gibi tazminatlarının da ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının ödenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dairemizin 2014/3060 esas 2015/17323 karar sayılı 13.05.2015 tarihli bozma ilamı ile mahkemece verilen karar, “...Somut olayda, davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacağı talepleri, davacı tanıklarının beyanlarına göre hesaplama yapılarak hüküm altına alınmış ise de davacı tanıklarından ..."ın davacı ile farklı birimlerde çalıştığını, bu sebeple çalışma saatleri konusunda bilgisi olmadığını beyan etmesi, diğer davacı tanığı Polye Dölemenci"nin ise davalıya karşı açılmış davası olup, davacı ile aralarında menfaat birliği olduğunun anlaşılması karşısında başka delillerle desteklenmeksizin davacı tanık anlatımlarına istinaden fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınması doğru bulunmamıştır...” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacakları yönünden bozma öncesi kurulan hükümdeki gibi kabul kararı verilmiş ise de; bozma kararı sonrası dinlenen davacı tanığı, davacının çalışma şekline ilişkin somut bir beyanda bulunmamıştır. Çalışma saatlerinin net olarak tespiti mümkün değildir. Gerek dairemizin yukarıda belirtilen bozma kararı, gerekse de bozma kararı sonrası dinlenen davacı tanığının beyanı dikkate alındığında davacı iddiasının yeterli ve inandırıcı deliller ile ispatlanamadığı anlaşıldığından bu taleplerin reddine karar vermek gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Belirtilmesi gereken diğer bir hususta, bozma öncesi mahkemece kıdem tazminatı ile ihbar tazminatı istekleri kabul edilmiş, kötüniyet tazminatı isteği ise reddedilmiştir. Yargıtayca bozulan karar, sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bozma ile birlikte önceki hüküm ortadan kalkarak hukuki geçerliliğini yitirir. Bozmadan önceki ve bozmadan sonraki kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297"ye uygun olmalıdır. Mahkemece bozma nedeni yapılmayan alacak kalemleri hakkında açıkça hüküm kurulması gerekirken “Mahkememizin 2012/120 esas, 2013/635 karar sayılı kararı ile davacının kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü ile kötü niyet tazminatı talebinin sabit olmadığından reddine dair verilen karar Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2014/3060 esas 2015/17323 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiğinden bu taleplere ilişkin karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi hatalı olup kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.