20. Hukuk Dairesi 2014/2834 E. , 2014/4612 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Milas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/04/2012
NUMARASI : 2011/95-2012/216
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Bölgede 2002 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında A....Köyü ...ada 250 parsel sayılı taşınmaz, 11459,89 m² yüzölçümüyle belgesizden çalılık niteliğiyle Hazine adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir.
Davacı, dava dilekçesiyle; çekişmeli taşınmazın murislerinden kaldığı ve zilyetliğinde bulunduğu iddiasıyla tapusunun iptali ile adına tescilini istemiştir.
Mahkemece; davacı yararına zilyetlikle kazanma koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile zeytinlik niteliğiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı B.. Y.. tarafından kendisine harç yükletilmesinin doğru olmadığı, davalı Hazine tarafından ise esasa ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1966 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosu, 1978 yılında yapılan 2. madde uygulamaları ve 1987 yılında kesinleşen 2/B madde çalışmaları bulunmaktadır.
Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporunda; çekişmeli taşınmazın 1962 tarihli hava fotoğrafında açık alanda kaldığı, 1996 basımlı memleket haritasında zeytinlik işaretli alanda gözüktüğünden orman sayılmayan yerlerden olduğu açıklanmakla birlikte rapor ekindeki hava fotoğrafı ve memleket haritasında taşınmaz tek parsel şeklinde işaretlenmiştir. Dairemizin geri çevirme kararı üzerine aynı orman bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ekindeki aplikeli 1957, 1958 ve 1972 çekim tarihli hava fotoğraflarında ve 1959, 1977 ve 1996 basımlı memleket haritalarında ise çekişmeli taşınmazın bir bölümü koyu alanda bir kısmı açık alanda işaretlenmiştir. Dolayısıyla orman raporu kendi içinde çelişkili olduğu gibi Dairenin geri çevirme kararı üzerine alınan ek rapor ile de çelişkilidir. Bu durumda karara dayanak alınan uzman orman bilirkişi tarafından düzenlenen rapor çekişmeli yerin öncesinin orman niteliğini belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; çekişmeli taşınmaz kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kalsa da Hazine adına çalılık niteliği ile tespit edilen taşınmaza yönelik olarak davacı tarafından zilyetlik iddiasıyla dava açıldığına göre, mahkemece taşınmazın orman olup olmadığı ve önceki hukukî durumunun araştırılması gerekeceğinden öncelikle eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 veya 20 yıl önce çekilmiş hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan üretilmiş memleket haritası, topografik fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro haritaları ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapıları, bitki örtüsü ve çevreleri incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan ve çelişkileri gideren yeterli rapor alınmalı, fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftalarında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Kabule göre; dava kabul edildiği halde davacıya bakiye harcın yükletilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı B.. Y.. ve davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/04/2014 günü oy birliği ile karar verildi.