Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1587
Karar No: 2016/3413
Karar Tarihi: 08.03.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/1587 Esas 2016/3413 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı kaçak elektrik bedelinin tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi yapmış, davalı da itiraz etmişti. Davacı itirazın iptali ve inkar tazminatı talep ederken, davalı davanın reddini istemişti. Mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve davalı bu kararı temyiz etmişti. Uyuşmazlık, kaçak elektrik bedelinin sorumluluğunun davalıya ait olup olmadığı konusunda toplanmaktadır. Mahkeme, abone olan davalının aboneliği kapatmaması sonucunda doğan elektrik bedelinden sorumlu olacağına karar vermişti. Ancak bilirkişi raporu Yargıtay denetimine elverişli değildi ve dava bu nedenle bozuldu. Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin usul ve esasları düzenlemesi amaçlanmıştır. Bu yönetmeliğe göre, kaçak elektrik bedelinin tutanak tarihi gözetilerek Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlenen karara ve Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'ne göre denetime elverişli rapor alınarak davalının alacağı miktarın belirlenmesi gerekmektedir.
Kanun Maddeleri: 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, HUMK.nun 428.maddesi.
3. Hukuk Dairesi         2016/1587 E.  ,  2016/3413 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde, kaçak elektrik bedelinin tahsili amacı ile davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalının da bu takibe itirazda bulunduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava konusu elektriğin kullanıldığı taşınmazın eski kiracısı olduğunu, bu yeri 1977 yılında terk ettiğini, elektriğin başkaları tarafından kullanıldığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen bu karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, takip konusu yapılan kaçak elektrik bedelinden, davalının sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Davalı abone olup, fiili olarak elektrik kullanılmaması abonelik sözleşmesindeki sorumluluğu ortadan kaldırmayacağı gibi abonenin fiili olarak elektrik kullanan kişi ile birlikte müteselsilen sorumlu olacağı hususu sözleşme ile bağlılık ilkesinin bir sonucudur.
Abone olan davalının, aboneliği kapatmaması sonucunda doğan elektrik bedelinden sorumlu olacağının yukarıda açıklanan ilke gereğince kabulü zorunludur. Nitekim, aynı ilkeler HGK 27.04.2011 tarih ve 2011/19-104 E.- 239 K. sayılı kararında da benimsenmiştir.
Yerel mahkeme de, bu ilkeler doğrultusunda davalıyı abone olması nedeni ile, kaçak elektrik bedelinden sorumlu tutmuş, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesis etmiştir.
Ancak, ne var ki; hükme esas alınan bilirkişi raporu açık ve Yargıtay denetimine elverişli değildir. Bilirkişi herhangi bir hesaplama yapmadan ve davalının bedele itirazı olmadığını gerekçe göstererek, davacının sunduğu faturalarda yazılı miktar kadar elektrik borcunun olduğunu ifade etmiş ve bu alacağa takip tarihine kadar yasal faiz hesap etmiştir.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı, bu yöntemlerde Kurul onayı olmaksızın değişiklik yapılamayacağı, Geçici 3. madde hükmünde de bu yönetmeliğin yayımı tarihinden sonra 15. madde kapsamındaki kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre ve tüketim miktarı hesaplama ve tahakkuk yöntemlerine ilişkin usul ve esasların TEDAŞ ve bağlı ortaklıkları ile piyasada mevcut sözleşmeleri kapsamında faaliyet göstermekte olan diğer tüzel kişiler tarafından Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliğinin geçici 2. maddesi uyarınca düzenlenecek tarife önerileri ile birlikte Kuruma sunulacağı açıklanmıştır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından 21.03.2003 gün 122 sayılı kurul kararı alınmıştır. Aynı kurulun 29/12/2005 tarihli toplantısında ise; 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.
Dava konusu yere ilişkin olarak tutulan kaçak elektrik tutanağı 11.12.2003 tarihli olup, tutanak tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 122 sayılı kararı esas alınarak ve yukarıda açıklanan yönetmelik hükmü dikkate alınarak hesaplanması gerektiği kuşkusuzdur. Bilirkişi raporu bu yönü ile yönetmeliğe ve kurul kararına uygun değildir.
Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında konusunda uzman bilirkişiye verilmesi, davacı kurumun davalı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin tutanak tarihi gözetilerek Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 21.03.2003 günlü 122 sayılı kararı ve Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre denetime elverişli rapor alınarak davacının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının belirlenmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi