Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2639
Karar No: 2016/3463
Karar Tarihi: 09.03.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/2639 Esas 2016/3463 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı tarafından kaldırılma talebiyle açılan iştirak nafakası davası mahkemece kabul edilmiştir. Ancak davalı tarafından daha sonra açılan ve çocukların nafakalarının artırılmasını talep eden dava ise kabul edilmiş ve nafakalar ayrı ayrı 100 TL'ye çıkartılmıştır. Davacı ise bu nafaka artırım kararının yanlış olduğunu iddia ederek iptalini ve ödenen meblağın iadesini talep etmiştir. Mahkeme daha önce verilen kararın kesinleşmediğini ancak nafaka artırım kararının kesinleştiğini belirtmiştir. Bu durumda nafakanın kaldırılması talebinin şartları değerlendirilmeli ve sonuçuna göre bir karar verilmelidir. Kararda Humk.nun 428. maddesi de belirtilmiştir.
Kanun maddeleri: Humk. 428. madde
3. Hukuk Dairesi         2016/2639 E.  ,  2016/3463 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/09/2014
NUMARASI : 2014/19-2014/511
Taraflar arasındaki iştirak nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların, ... Asiye Hukuk Mahkemesinin ...sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocukların velayetlerinin davalıya verildiğini, kararda davalı ve çocuklar için her hangi bir nafakaya hükmedilmediğini, davalının daha sonradan nafaka talebinde bulunduğunu ve ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ..sayılı ilamı ile nafakaya hükmedildiğini, daha evvel bu nafakayı ödeyecek gücü olmadığı için nafakanın kaldırılması talebi ile mahkemeye başvurduğunu ve ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ...sayılı kararı ile müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının kaldırıldığını, ancak davalının 2012 yılında nafakanın artırılması için dava açtığını ve ..Asliye Hukuk Mahkemesi"nin ....sayılı ilamı ile müşterek çocukların 40"ar TL olan nafakasının 100"er TL"ye çıkartıldığını, 2005 yılında kaldırılan nafakanın 2012 yılındaki mahkeme kararı ile artırıldığını, olmayan bir nafakanın artırılmasından dolayı verilen kararın yanlış olduğunu iddia ederek nafaka artırım kararının iptali ile müvekkili tarafından ödenen meblağın kendisine iadesini, müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili duruşmada; kendilerinin ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları davada nafakanın arttırılmasına ilişkin kararın kesinleştiğini, burada hükmedilen ayrı ayrı 100,00 TL"lik nafakanın bağımsız iştirak nafakası olarak değerlendirilebileceğini, her ne kadar hüküm kısmında arttırılması şeklinde söylenmiş ise de, bu nafakanın iştirak nafakası olduğundan 100,00 TL üzerinden devam etmesinin gerektiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; ...Asliye Hukuk Mahkemesinin ....sayılı ilamı ile tarafların müşterek çocukları için taktir edilen 40"ar TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 22.02.2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 60"ar TL artırılarak 100"er TL"ye çıkartılmasına karar verildiği, kararın 21.06.2012 tarihinde kesinleştiğini, bu hali ile 2005 yılında kaldırılan nafakanın 2012 yılındaki mahkeme kararı ile artırıldığı, daha önce kesinleşen mahkeme kararı ile kaldırılan nafakanın yeniden arttırılamayacağı, ....Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2012/99 Esas- 2012/301 Karar sayılı ilamı ile yaşı küçüklere bağlanan iştirak nafakasının bağımsız nafaka olarak kabul edilemeyeceği, bu nedenle açılan davanın yerinde olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne ...Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin 2012/99 E-2012/301 K.sayılı ilamı ile tarafların müşterek çocukları Şule ve Semanur Melemezoğlu için 22/02/2012 tarihinden itibaren takdir olunan aylık 100,00"er TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren ortadan kaldırılmasına karar verilmiş, icra baskısı altında kısmi ödemede bulunan davacının ödediği bu miktarın iadesine yönelik talebinin ise ayrı bir dava konusunu oluşturduğundan bahisle tefrikine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda; taraflar ... Asiye Hukuk Mahkemesinin ....sayılı ilamı ile boşanmışlar, müşterek çocukların velayetleri davalı kadına verilmiş, kararda davalı ve çocuklar için herhangi bir nafakaya hükmedilmemiş ve bu karar 21.05.2003 tarihinde kesinleşmiştir. Davalı kadın tarafından 23.07.2004"de açılan dava ile müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı 40 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Daha sonra davacı koca 25.01.2005 tarihinde çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakalarının kaldırılması talebi ile dava açmış mahkemece dava kabul edilmiş, ne var ki bu gerekçeli karar taraflara usulüne uygun tebliğ edilmemiş ve karar kesinleşememiştir. Son olarak davacı kadın tarafından 22.02.2012"de açılan dava ile çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakalarının ayrı ayrı 300 TL"ye arttırılması talebi ile açılan davada mahkemece davanın kısmen kabulüne nafakaların ayrı ayrı 100 TL"ye arttırılmasına karar verilmiş ve iş bu karar 21.06.2012 tarihinde kesinleşmiştir.
Her ne kadar mahkemece; daha önce kesinleşen mahkeme kararı ile kaldırılan nafakanın yeniden arttırılamayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de yukarıda da açıklandığı üzere davacı koca tarafından daha evvel açılan nafakaların kaldırılması davasında verilen karar taraflara usulüne uygun tebliğ edilmemiş ve karar kesinleşememiştir. Bunun yanında davalı kadın tarafından açılan nafakaların arttırılmasına ilişkin mahkeme hükmü ise kesinleşmiştir.
O halde, mahkemece; daha evvel ...Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/99 E-301 K.sayılı ilamı ile müşterek çocuklar lehine hükmedilen 40"ar TL iştirak nafakalarının 100"er TL"ye çıkartılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği gözönünde bulundurularak, davacının nafakanın kaldırılması talebinin şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yukarıdaki gerekçe ile davanın kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi