15. Ceza Dairesi 2013/26201 E. , 2016/2001 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
Güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılanın torununun eşi olduğu, katılanın kendisine ait 10.000 TL parayı emanet olarak sanığa verdiği, sanığın bu paranın 1.000 TL"sini katılana iade ettiği, ancak geriye kalan 9.000 TL"yi istediği halde katılana iade etmediği iddiasıyla yapılan yargılama sonucunda; sanığın inkara yönelik savunmaları, katılanın oğlu olan tanık ...... ifadelerinde, babasının tarla satışından payına düşen 10.000 TL"yi gereksiz yerlere harcayabileceği düşüncesiyle sanığa emaneten bıraktıklarını, sanığın daha sonra bu parayı babasına iade etmediğini beyan etmesi, yine katılanın oğlu, sanığın ise kayınbabası olan tanık ..... ..... ise, annesinin kısa süre önce vefat ettiğini, babası olan katılanın da evlenmek vaadiyle dolandırılarak 30.000 TL kaybettiğini, bu nedenle birikmiş parası da bulunmadığını, damadı olan sanığa emaneten 10.000 TL vermediğini, kardeşi ..... babasıyla aynı avluda kaldığını, bu nedenle yaşlı olan babasını yönlendiriyor olabileceğini belirtmesi karşısında; beyanlar arasında farklılıklar bulunması nedeniyle hangi anlatıma neden üstünlük tanındığı denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle karar yerinde tartışılmaksızın, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Hükmolunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında, uygulama maddesi olan TCK"nın 50/1-a maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/02/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.