Esas No: 2020/1381
Karar No: 2020/3173
Karar Tarihi: 18.06.2020
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/1381 Esas 2020/3173 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; hastaneleri hakkında, sözleşmede belirlenen oranın üzerinde ilave ücret aldığı, hasta yönlendirmesi yapıldığı, 6 adet radyoloji cihazı bulunduğu halde 5 radyoloji teknisyeni çalıştırıldığı, çalışma izin belgesi olmayan tabip ve diğer sağlık personeli çalıştırılması, görev yapan hekimlerden birinin kadrolu veya kısmi zamanlı çalışma durumunu gösterir belgelerin kuruma bildirilmemesi nedenleriyle uygulanan toplam 245.600,00 TL cezai şart işlemleri nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, yapılan işlemlerin mevzuata ve hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davalı SGK"nın 26/04/2011 tarih ve 6799670 sayılı yazısı ile ve hastalar ..., ..., ...ile ilgili olarak davacı şirkete uygulamış olduğu 600 TL lik ceza ile ilgili davanın reddine, aynı yazı ile davacı şirkete uygulanan bakiye 135.000,00 TL lik cezai işlemde, 06/12/2010 tarih ve 18355747 sayılı yazı ile uygulanan 10.000,00 TL lik cezai işlemde, 16/03/2011 tarih ve 3282753 sayılı yazı ile uygulanan 15.000,00 TL lik cezai işlemde, 16/03/2011 tarih ve 3283302 sayılı yazı ile uygulanan 15.000,00 TL lik cezai işlemde, 16/03/2011 tarih ve 4458930 sayılı yazı ile uygulanan 15.000,00 TL lik cezai işlemde, 31/03/2011 tarih ve 6127395 sayılı yazı ile uygulanan 10.000,00 TL lik cezai işlemde, 07/04/2011 tarih ve 6486267 sayılı yazı ile uygulanan 15.000,00 TL lik cezai işlemde, 18/04/2011 tarih ve 7469343 sayılı yazı ile uygulanan 15.000,00 TL lik cezai işlemde, 18/04/2011 tarih ve 7469720 sayılı yazı ile uygulanan 15.000,00 TL lik cezai işlemde, Hukuka uygunluk bulunmadığının ve bu miktarlar yönünden davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespitine dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine; Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin, 29.01.2014 tarihli, 2013/23982 Esas, 2014/2352 Karar sayılı ilamıyla "taraflar arasında Sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi imzalanmış olup sözleşmenin 3.1.3.1 maddesinde yer alan ilave ücret alınmasına dair düzenleme irdelenmemiştir. Yine Prf. Dr. ... çalışması yönünden mükerrer ceza uygulandığı belirtilmiştir. Oysa ki sözleşmeye aykırı olduğu iddia edilen eylem nedeni ile uygulanan cezai işlemin farklı denetimlere dayandığı anlaşılmıştır. Yine altı adet radyoloji cihazı bulunmasına rağmen beş röntgen teknisyenin bulunmasına ilişkin sözleşme ve mevzuat hükümlerine uygun bir değerlendirme yapılmamıştır. Belirtilen nedenlerle anılan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. O halde davalının itirazlarını karşılayan, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin de değerlendirilmek sureti ile inceleme yaptırılıp sonucuna göre bir karar verilmelidir." gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyulduğu belirtilerek, davalı SGK"nın 26/04/2011 tarih ve 6799670 sayılı yazısı ile ve hastalar ..., ..., ...ile ilgili olarak davacı şirkete uygulamış olduğu 600 TL lik ceza ile ilgili davanın reddine, aynı yazı ile davacı şirkete uygulanan bakiye 135.000,00 TL lik cezai işlemde, 06/12/2010 tarih ve 18355747 sayılı yazı ile uygulanan 10.000,00 TL lik cezai işlemde, 16/03/2011 tarih ve 3282753 sayılı yazı ile uygulanan 15.000,00 TL lik cezai işlemde, 16/03/2011 tarih ve 3283302 sayılı yazı ile uygulanan 15.000,00 TL lik cezai işlemde, 16/03/2011 tarih ve 4458930 sayılı yazı ile uygulanan 15.000,00 TL lik cezai işlemde, 31/03/2011 tarih ve 6127395 sayılı yazı ile uygulanan 10.000,00 TL lik cezai işlemde, 07/04/2011 tarih ve 6486267 sayılı yazı ile uygulanan 15.000,00 TL lik cezai işlemde, 18/04/2011 tarih ve 7469343 sayılı yazı ile uygulanan 15.000,00 TL lik cezai işlemde, 18/04/2011 tarih ve 7469720 sayılı yazı ile uygulanan 15.000,00 TL lik cezai işlemde, Hukuka uygunluk bulunmadığının ve bu miktarlar yönünden davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespitine dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine; Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin, 13/03/2018 tarihli, 2015/36291 Esas, 2018/3025 Karar sayılı ilamıyla "Bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılamada mahkemece önceki bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış, ek rapor hüküm kurmaya elverişli bulunmadığı gerekçesiyle yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınmış ise de; dosya içerisinde yer alan raporlar çelişkili olup bu çelişkiler giderilmemiş ve üstelik hükme esas alınan bilirkişi raporuna aykırı olarak karar verilmiş olup bunun nedenleri de gerekçede belirtilmemiştir. O halde, mahkemece, açıklayıcı ve gerekçeli, taraf ve yargıtay denetimine tabi, çelişkiyi giderici nitelikte aralarında Sayıştay denetçisi de olan yeni bilirkişi raporu alınarak sonucuna uygun bir karar verilmelidir." gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyulduğu belirtilerek, davanın kabulü ile; davalı SGK"nın; 06/12/2010 tarih ve 18355747 sayılı, 31/03/2011 tarih ve 6127395 sayılı, 9/2, 5, 6, 8, 9/10, 11, 12, 13, - 24/04/2011 tarih ve 6799670 sayılı yazıları ile uygulanan toplam 110.000 tl cezai şartın yerinde olmadığının tespiti ile bu miktarlar yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 16/03/2011 tarih ve 3282753 (15.000,00-TL için), 16/03/2011 tarih ve 3283302 (15.000,00-TL için), 16/03/2011 tarih ve 4458930 (15.000 TL için), 07/04/2011 tarih ve 6486267 (15.000,00-TL için), 18/04/2011 tarih ve 7469343 (15.000,00-TL için), 18/04/2011 tarih ve 7469720 (15.000,00-TL için), 9/1- 26/04/2011 tarih ve 6799670 (15.000,00-TL için), 9/3 - 26/04/2011 tarih ve 6799670 (15.000,00-TL için), 9/7- 26/04/2011 tarih ve 6799670 (15.000,00-TL için) olmak üzere toplam 135.000 TL cezai işlemlerin hukuka uygun olduğunun tespiti ile bu miktarlarla ilgili davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalar ile bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir. Hükmün gerekçe bölümü, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hakim, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini (hukuk sebepleri) kendiliğinden (re’sen) araştırıp bularak hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar.
Hakim, gerekçe sayesinde verdiği hükmün doğru olup olmadığını, yani kendini denetler. Üst mahkeme de bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını, ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir. Taraflar da ancak gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını daha iyi anlayabilirler. Bir hüküm, ne kadar haklı olursa olsun gerekçesiz ise tarafları doyurmaz (..., .../ ..., ...; Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı 6100 sayılı HMK’na Göre Yeniden Yazılmış, 22 Baskı, Ankara 2011, s.472). Anayasa’nın 141. maddesi gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi Anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır.
Yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Nitekim, 07.06.1976 gün ve 3/4-3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde yeralan “Gerekçenin ilgili bilgi ve belgelerin isabetle takdir edildiğini gösterir biçimde geçerli ve yasal olması aranmalıdır. Gerekçenin bu niteliği yasa koyucunun amacına uygun olduğu gibi, kararı aydınlatmak, keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etmek niteliği de tartışma götürmez bir gerçektir.” şeklindeki açıklama ile de aynı ilkeye, vurgu yapılmıştır.
Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiğini öngören Anayasanın 141/3.maddesi ve ona koşut bir düzenleme içeren 6100 sayılı ...nun 297. maddesi, işte bu amacı gerçekleştirmeye yöneliktir. Yine ...nun 27.maddesinin 2. bendi “c” bölümünde de hukuki dinlenilme hakkının “Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini” de içerdiği açıklanarak bu husus vurgulanmıştır.
Öte yandan, mahkeme kararlarının taraflar, bazen de ilgili olabilecekleri başka hukuki ihtilaflar yönünden etkili ve bağlayıcı kabul edilebilmeleri, başka bir dava yönünden kesin hüküm, kesin veya güçlü delil oluşturup oluşturamayacağı gibi hukuksal değerlendirmeler de bu kararların yukarıda açıklanan nitelikte bir gerekçeyi içermesiyle mümkündür.
Somut olayda; mahkemece ‘’...’nın 27/06/2011 tarihli cevap dilekçesinin 1,5 ve 9/2, 5, 6, 8, 9/10, 11, 12, 13 maddelerinde belirtilen ve davalı kurumun 06/12/2010 tarih ve 18355747 sayılı, 31/03/2011 tarih ve 6127395 sayılı, 9/2, 5, 6, 8, 9/10, 11, 12, 13- 24/04/2011 tarih ve 6799670 sayılı yazıları ile yapılan toplam (10.000 + 90.000 + 10.000 ) 110.000 TL cezai şartın yasal dayanağının bulunmadığı, cevap dilekçesinin 2, 3, 4, 6, 7, 8 ve 9/1, 3,7.maddelerinde belirtilen ve davalı kurumun 16/03/2011 tarih ve 3282753 sayılı yazısı ile 15.000 TL, 16/03/2011 tarih ve 3283302 sayılı yazısı ile 15.000 TL, 16/03/2011 tarih ve 4458930 sayılı yazısı ile 15.000 TL, 07/04/2011 tarih ve 6486267 sayılı yazısı ile 15.000 TL, 18/04/2011 tarih ve 7469720 sayılı yazısı ile 15.000 TL, 18/04/2011 tarih ve 7469720 sayılı yazısı ile 15.000 TL, 26/04/2011 tarih ve 6799670 sayılı yazısı ile 15.000 TL, 26/04/2011 tarih ve 6799670 sayılı yazısı ile 15.000 TL ve 24/04/2011 tarih ve 6799670 sayılı yazısı ile 15.000 TL yazıları ile yapılan toplam 135.000 TL cezai şartın yerinde olduğu’’ şeklindeki gerekçe ile hüküm kurulduğu görülmektedir. Ancak mahkemenin gerekçesinin; cezai şart işlemlerinin, taraflar arasındaki sözleşme ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olup olmadığı tartışılmadan, uyuşmazlığın çözümüne ilişkin bir gerekçe belirtilmeden yazılması ve hükümde davanın kabulüne dendiği halde bazı taleplerin reddedilerek çelişki yaratılması hatalıdır. Bu sebeple dosyadaki deliller değerlendirilerek denetlemeye elverişli bir gerekçe ile hüküm kurulması gerekmekte olup hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
2-Kabule göre; davalı kurum tarafından; davacı hastaneye, 22.03.2010-02.04.2010 tarihleri arası yapılan denetimde Prof. Dr. ...’in çalışma izin belgesi olmadan hasta muayene ettiği, radyoloji ünitesinde çalışan röntgen teknisyenlerinin ... Özel Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti.’nin personeli oldukları, aynı şirketin doktorlarının MR ve BT sonuçlarını okumak için öğleden sonraları hastaneye geldikleri ancak röntgen teknisyenleri ile radyoloji doktorlarının davacı hastane adına çalışma izin belgeleri olmadığı Özel Hastaneler Yönetmeliği’nin 66-j maddesi uyarınca
10.000,00 TL cezai şart işlemi, 31.03.2011 tarih ve 6127395 sayılı kurum yazısı ile hasta Suna Akıncı’nın Dr... tarafından davacı hastaneye yönlendirilmesi nedeniyle 2007 sözleşmesinin 3.1.14. ve 5.1.10. maddeleri gereğince 10.000,00 TL cezai şart işlemi, 08.04.2011 tarih ve 6580500 sayılı kurum yazısı ile... isimli hastadan 6.450,00 TL ilave ücret alınmış olması nedeniyle 2009 yılı Özel Sağlık Hizmet Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin 3.1.3.1. ve 5.1.11. maddesi gereğince 15.000,00 TL cezai şart, 08.04.2011 tarih ve 6581341 sayılı kurum yazısı ile Mete Balcı isimli hastadan 50,00 TL ilave ücret alınmış olması nedeniyle 2009 yılı Özel Sağlık Hizmet Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin 3.1.3.1. ve 5.1.11. maddesi gereğince 15.000,00 TL cezai şart, 08.04.2011 tarih ve 6580830 sayılı kurum yazısı ile ... isimli hastadan 8.10 TL ilave ücret alınmış olması nedeniyle 2009 yılı Özel Sağlık Hizmet Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin 3.1.3.1. ve 5.1.11. maddesi gereğince 15.000,00 TL cezai şart, 26.04.2011 tarih ve 7879644 sayılı kurum yazısı ile ...isimli hastadan 140,00 TL ilave ücret alınmış olması nedeniyle 2009 yılı Özel Sağlık Hizmet Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin 3.1.3.1. ve 5.1.11. maddesi gereğince 15.000,00 TL cezai şart, 06.05.2011 tarih ve 9588909 sayılı kurum yazısı ile acil hastası Mehmet Al isimli hastadan 2.000,00 TL ilave ücret alınmış olması nedeniyle 2009 yılı Özel Sağlık Hizmet Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin 3.1.3.1. ve 5.1.11. maddesi gereğince 15.000,00 TL cezai şart, 06.05.2011 tarih ve 8711854 sayılı kurum yazısı ile Abdullah Çavdar isimli hastadan 820,00 TL ilave ücret alınmış olması nedeniyle 2009 yılı Özel Sağlık Hizmet Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin 3.1.3.1. ve 5.1.11. maddesi gereğince 15.000,00 TL cezai şart, 26.04.2011 tarih, 6799670 sayılı kurum yazısı ile ...,..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... isimli hastalardan özel hastane işletme gider paketi, yatan hasta işletme giderleri ve otelcilik hizmetleri paketi adı altında ilave ücret alınmış olması nedeniyle 2009 yılı Özel Sağlık Hizmet Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin 3.1.3.1. ve 5.1.11. maddesi gereğince toplam 105.000,00 TL cezai şart, ..., ... ve ...’in hasta dosyalarında stent kullanım raporları ile barkodların olmaması nedeniyle sözleşmenin 5.1.7.1. maddesi gereğince toplam 600,00 TL cezai şart, 17.01.2011-24.01.2011 tarihleri arası yapılan denetimde Prof. Dr. ...’in çalışma izin belgesi olmadan çalıştığı için Özel Hastaneler Yönetmeliği’nin 66-j maddesi ve taraflar arasındaki sözleşmenin 5.1.12. maddesi uyarınca 10.000,00 TL cezai şart işlemi, yine Prof. Dr. ...’in çalışma durumunu gösterir hizmet akdi ve personel çalışma belgesini kuruma iletmediği için sözleşmenin 3.1.6. ve 5.1.10. maddesi uyarınca 10.000,00 TL cezai şart işlemi, hastanede 6 adet radyoloji cihazı olmasına rağmen 5 röntgen teknisyeninin görev yapması nedeniyle sözleşmenin 5.1.12. maddesi uyarınca 10.000,00 TL cezai şart işlemi olmak üzere toplam 135.000,00 TL cezai şart uygulanmış ise de mahkemece hükme esas alınan raporda bu cezai şartlar tek tek değerlendirilmemiştir. Bu cezai şart işlemlerinden ilave ücrete dair olanlar yönünden ilave ücretin nelerden kaynaklandığına dair hastane kayıtları incelenmeden, SGK tarafından karşılanmayan hizmetlere ilişkin hastaların ödeme yapıp yapmadığı belirlenmeden, alınan ilave ücretlerin her hasta açısından ayrı ayrı yerinde olup olmadığı değerlendirilmeden görüş bildirilmesi yerinde olmamıştır. Ayrıca Prof. Dr. ...’in davacı hastanede personel çalışma izin belgesi olmadan çalışması ile kuruma hizmet akdinin ve personel çalışma belgesinin sunulmamasına dair uygulanan cezai işlemlere ilişkin inceleme yapılabilmesi için raporda dosyada bulunmadığı bildirilen poliklinik defteri, hasta kayıt protokol defteri ve medula sistemi kayıtlarının da dosya arasına aldırılarak, Özel Sağlık Hizmet Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi, SUT hükümleri ve ilgili mevzuat hakkında uzman üç kişilik bir bilirkişi heyetinden yargıtay, mahkeme ve taraf denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, ayrıca bu husus da bozma nedeni yapılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda bir ve ikinci bendlerde açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.