7. Ceza Dairesi 2014/28291 E. , 2016/6988 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya Muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Katılan ... vekili ve sanık müdafiinin sanık hakkında 4733 sayılı Yasaya ve 5015 sayılı Yasaya Muhalefet eylemleri nedeniyle kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;
Sanığın eyleminin suç ve karar tarihi itibariyle kaçak akaryakıt yönünden 5015 sayılı Yasa"nın ek 5/1 maddesinde, sigaralar yönünden ise 4733 sayılı Yasa"nın 8/4 maddesinde belirtilen suçu oluşturduğu anlaşılmış ise de; hüküm tarihinden sonra 11/04/2013 gün ve 28615 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ve 28/06/2014 gün ve 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile 5607 sayılı Yasa"da yapılan değişiklikler gözetilerek, sanık lehine olan Yasa belirlendikten sonra hukuki durumunun değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmesi,
Kabule göre;
1-Sanığın adli sicil kaydında görülen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın nihai bir karar olmaması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmediği sanığın savunmasının alındığı duruşmada kurum zararı bildirildiği takdirde ödeyeceğini ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği ancak talimat ekinde kemt varakasının olmadığı nazara alınarak, dava konusu sigaraların bilirkişi tarafından belirlenecek Cif değeri esas alınarak, gümrük idaresince hesaplanacak "eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun sanığa bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken kamu zararının giderilmediği ve "" adli sicil kayıtlarının incelenmesinde benzer suçlardan dolayı daha önce haklarında verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı olduğu, bu sebeple sanığın bu suçu meslek haline getirdiği kanaatine varıldığı, sanığın bir daha suç işlemeyeceği yönünde
mahkememizde olumlu kanaat oluşmadığı"" gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2-5237 sayılı TCK"nun 51.maddesi uyarınca hapis cezasının ertelenebilmesi koşulları olarak; "daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması, gerekir." hükmü düzenlenmiştir.
Gerekçelerin cezaların şahsiliği ilkesine uygun bulunması, keyfilikten uzak olması, sanığın geçmişteki hali ile yargılama sırasında izlenen kişiliği ile ilgili bilgi ve belgelerin yerinde takdir edildiğini göstermesi gerekir.
Bu itibarla; dosyada mevcut adli sicil kaydına göre hakkında kesin mahkumiyet niteliğinde olmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunan, duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz bir davranışı bulunmayan ve duruşmalardaki iyi hali nedeniyle hakkında TCK.nun 62.maddesi gereğince takdiri indirim uygulanan sanığın bir daha suç işlemeyeceğine dair olumsuz kanaatin nasıl oluştuğu Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde açıklanmadan dosya kapsamına uygun olmayan "sanığın adli sicil kayıtlarının incelenmesinde benzer suçlardan dolayı daha önce haklarında verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı olduğu, bu sebeple sanığın bu suçu meslek haline getirdiği kanaatine varıldığı, sanığın bir daha suç işlemeyeceği yönünde mahkememizde olumlu kanaat oluşmadığı " şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde TCK.nun 51.maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3-24.11.2015 günlü 29542 mükerrer sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1.fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1.maddesi uyarınca, kendisini vekille temsil ettiren katılan ... lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
II-Katılan ... idaresi temsilcisi ve sanık müdafiinin 5607 Sayılı Yasaya Muhalefet eylemi nedeniyle kurulan hükme yönelik temyizine göre yapılan incelemede;
Ele geçen suça konu çayların miktarı, dosya kapsamı ve sanığın aşamalardaki savunmalarında ticari amacının olmadığını beyan etmesine göre, savunmasının aksine, ele geçen dava konusu eşyayı ticari amaçla bulundurduğuna dair cezalandırılmasına yeterli delil bulunmadığından sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre ise;
Sanığın mesleğinin şoförlük olmasının tek başına suçun işlenmesinde kolaylık sağlayan bir durum olmadığı gözetilmeden ve şoförlük mesleğinin atılı suçu işlemesinde sanığa ne şekilde kolaylık sağladığı da açıklanmadan 5607 sayılı Yasa"nın 4/4. maddesi uyarınca cezada artırım yapılması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin, katılan ... temsilcisinin ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasa"nın 8/1.maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.