MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalının çektiği tüketici kredisine kefil olduğunu, davalının borcunu ödememesi nedeniyle bankaya kefil sıfatıyla ödeme yaptığını fakat davalının ödediği bedeli kendisine geri ödemediği gibi yaptığı takibe de haksız itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, resmi olarak kendisine ait gözüken kuaför dükkanına davalı ile yarı yarıya ortak olduklarını, bu iş yerinde kullanılmak üzere söz konusu kredinin çekildiğini, daha sonra aralarındaki ortaklığı sonlandırdıklarını ve tasfiye sonucu çekilen kredinin borcunu davacının üstlendiğini, bu nedenle davacıya borcu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalının ... 8. İcra Müdürlüğü’nün 2010/5592 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz yürütülmesine, asıl alacak 31.167,38 TL "nin %40 "ı oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı davalının dava dışı bankadan kullandığı krediye kefil olduğunu, bu kefaleti nedeniyle bankaya ödemede bulunduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı ise savunmasında, davacı ile aralarında kuaför işletmeciliği konusunda ortaklık bulunduğunu çekilen kredinin ortaklıkta kullanıldığını, daha sonra ortaklığın tasfiye edildiğini, tasfiye sonucu kredi borcunu davacının üstlendiğini savunmuştur. Dava dışı bankanın cevabi yazısı ekinde gönderdiği 29.12.2005 tarihli adi ortaklık sözleşmesinde davacı ... ve davalı ..."ın bayan kuaförü işletmek amacıyla 5/10 hisselerle ve aynı hisseler oranında kar paylaşımı ile adi ortaklık kurdukları anlaşılmaktadır. Dava dışı bankanın gönderdiği bu sözleşmeye tarafların herhangi bir itirazları da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davalının bu savunması üzerinde durulmalı ve tarafların delil ve karşı delilleri sorularak tüm deliller toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davalının ikinci bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, (2) bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.